23 yıl sonra kardeşinin kemiklerine kavuştu
.
Garzan Mezarlığı'ndan çıkarılarak Kilyos'ta kaldırım dibine gömülen kardeşinin kemiklerine 23 yıl sonra kavuşabilen Numan Gökalan, "Ailelerden tek ricam bu kemikleri burada bırakmamaları. Gelin kendi topraklarınıza götürün" çağrısı yaptı.
Bitlis’in Oleka Jor köyünde 19 Aralık 2017’de iş makineleri ile tahrip edilen Garzan Mezarlığı'dan çıkarılarak, plastik kutu içinde İstanbul’da bulunan Kilyos Mezarlığı'nda bulunan kaldırım dibine gömüldüğü ortaya çıkan 282 HPG'liye ait cenazeden birisi daha ailesine teslim edildi.
1999’da çıkan çatışmada hayatını kaybeden HPG’li Nizamettin Gökalan’a ait kemikler, bugün abileri Numan ve Mustafa Gökalan tarafından alındı.
MA’daki habere göre, Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) Eşbaşkanı Ayhan Yıldız ile yöneticiler de aileye eşlik etti. Mezarlığı ablukaya alan askerler, Gökalan'ın ailesinin mezarlığa gitmesine izin vermedi. Gökalan’ın kemikleri, cenaze nakil aracıyla bir tabut içerisinde mezarlığın dışında ailesine teslim edildi.
DNA örnekleri tuttu
Gökalan’ın abisi Numan Gökalan, mezarlık çıkışında kardeşinin cenazesine ulaşmak için yıllardır sürdürdükleri mücadeleyi anlattı. Gökalan, yaklaşık 5 yıl önce Adli Tıp Kurumu'na (ATK) kan örneği verdiklerini, kendilerine dönüş yapılarak "Ya baba ya da annesi kan örneği vermeli" denildiğini aktardı. Gökalan, "İkisi de rahmetli olmuştu. Biz de geçen sene Haziran’da köye gidip babamızın mezarını açarak, DNA örneğini aldık ve DNA testi tuttu” dedi.
23 yıldır arıyorlardı
Gökalan, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük uluslararası komplonun sürdüğü 1999’da kardeşinin Xerzan bölgesinde çıkan çatışmada hayatını kaybettiğini ve cenazesinin Xerzan'daki mezarlıkta olduğunu uzun yıllar bilmediklerini ifade etti. Gökalan, mezarlığın 2017'de yıkılması üzerine cenazelerin kaçırıldığını öğrendiklerini ve kardeşinin cenazesinin de söz konusu cenazeler arasında olabileceği ihtimali üzerine hareket geçtiklerini kaydetti.
Aradan geçen 23 yılda kardeşinin cenazesini aramaktan vazgeçmediğini dile getiren Gökalan, "İki aydan fazladır Bitlis’le diyalogdayız, en son amacımıza ulaştık. Öyle bir hal aldı ki artık kemiklerimizi sevinçle karşılıyoruz” dedi.
“Herkes benim ailemdir”
Kilyos'ta halen alınmayı bekleyen yüzlerce cenaze olduğuna dikkati çeken Gökalan, cenazelerini arayan ailelere şu çağrıda bulundu:
"Gelin cenazelerinize sahip çıkın. Bu gözyaşları sevinç gözyaşlarıdır. Ailelerden tek ricam bu kemikleri burada bırakmamaları. Gelin kendi topraklarınıza götürün. Buradaki herkes benim ailemdir. Kardeşim, sadece benim kardeşim değildir. Burada yatanlar da benim kardeşimdir. Bize düşen görev onların çizgisini devam ettirmektir.”
Ne olmuştu?
Bitlis merkeze bağlı Oleka Jor Mahallesi’nde bulunan Garzan Mezarlığı, 8-17 Aralık 2017 tarihleri arasında yıkılarak, mezarlıkta bulunan 282 cenaze çıkarıldı.
Uzun süre nereye götürüldükleri bilinmeyen cenazelerin, 2 Ocak 2018’de Bitlis Valiliği tarafından yapılan açıklamayla, İstanbul Adli Tıp Kurumu'na (ATK) götürüldükleri ortaya çıktı. ATK'de bir süre bekletilen cenazelerin, daha sonra Kilyos Mezarlığı'ndaki kimsesizler için ayrılan parsellere defnedildiği öğrenildi. Cenazelerini almak için harekete geçen aileler, cenazelerini almak için kan örneği verdi. Ancak uzun yıllar ailelerin büyük bir kısmı cenazelerini alamadı.
Aileler, ayrıca avukatları aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na “Kişinin hatırasına hakaret” ve “İşkence ve eziyet” gerekçeleriyle suç duyurusunda bulundu. Ancak savcılık soruşturma izni vermedi.
Savcı, avukatların “Memurlar hakkında soruşturma izni verilmemesi” ve “İşlemin iptali” için dava açılma talebini de reddetti.
Bunun üzerine bir aile, “Adil yargılanma hakkı” ve “Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği”ni belirterek, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ise, adil yargılanma hakkı kapsamında “Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğini” kaydederek, 2021 yılının Nisan ayında AYM’ye başvuruda bulundu. Aile ve ÖHD’li avukatların başvurusunu değerlendiren AYM, iki başvuruyu da “kabul edilemez” bularak reddetti.
AYM’nin ret kararından sonra ÖHD’li avukatlar, iç hukuk yollarının tüketilmesi nedeniyle Mayıs ayında dosyayı aileler adına AİHM’e taşıdı. AİHM’e yapılan başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS), 8’inci maddesinde yer alan “Özel ve aile hayatına saygı hakkı”na atıfta bulundu.
20’yi aşkın aile cenazelerine kavuşurken, diğer cenazeler halen Kilyos Mezarlığı’nda bekletiliyor. Kaç cenazenin ailelerine teslim edildiğine dair net bir bilgi bulunmuyor.
Kaynak: Bianet
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.