7. Kürd film günlerine büyük ilgi
25 ile 31.Mayıs arası düzenlenen kürd film günleri dün sona erdi.
sona erdi25 ile 31.Mayıs arası düzenlenen kürd film günleri dün sona erdi.
25 – 31 Mayıs arası süren kürd sinema günleri açılış filmini Hamburg Hauptbahnhof´da bulunan Savoy sinemasında yoğun bir ilgi ve katılımla „jiyana min her şer bû“ „kavgaydi benim yaşamım“ adlı filmle yaptı. Film 2013 yılında katledilen Sakine Cansız´ın hayatını onun yakınları, mücadele arkadasları ve dostları tarfindan antlatılan bir Hommage Filmiydi (Onur Filmiydi)
Film sonrası müzisyen Yaşar Irmak özgün ve modern tarz müzigiyle, akustik gitar eşliğinde bir müzik sunumu yaptı. Açılışta filmin yönetmeni Dersim Zerevan da hazır bulundu ve kısaca filmin oluşumu hakkında bilgiler verdi.
Savoy sinemasında başlayan film günleri Sternschanzedeki 3001 adlı sinemada devam etti. Toplam 17 film sinema günlerinin programında yer aldı. Filmler arasinda 3 kısa metrajli çocuk filmi de bir blokda gösterildi.
Film günlerinin 4. cü gününde gösterilen Ahu Öztürk´ün İstanbul, Ankara ve Nürnberg Festivallerinde toplamında üç ödül kazanmış olan „Toz Bezi“ adli sinema fiksiyon filmi büyük bir ilgi gördü
Film İstanbulda hayatını sürdüren iki Kürd kökenli temizlikci kadının çilesini, sorunlarını dramatik bir şekilde dile getiriyor. Gözlemleyici ve gerçekci, belgesel bir kamera tarzıyla film adeta seyircilere iki kadının yaşamında yer almayı sundu. Filmde Türk ve Alman yapımcılar Çigdem Mater ve Stefan Gieren de bulunarak seyircilerin sorularını yanıtladılar.
“Bir varmış bir yokmuş” „Hebû tunebû” adlı belgesel filmde Batmandan Çankırıya sezon işcisi olarak giden bir ailenin çalışma ve oradaki genel hayat koşulları anlatılıyordu. Uçsuz bucaksız tarlalarda Marul bitkisinin tohum halinden ta Marketlere kadar gelişindeki zor ve sıkıntılı emek koşulları alatıldı.
Filmin yönetmeni Kazım Öz filmin bitişinde bu filmle emek ve emeğin sömürülmesi ve sınıfsal ayrışımlar konularını işlemek istediğini ve aynı zamanda tüketicinin yediği marulun hangi ve nasıl koşullarda üretildiğinin bilincine varılmasının, kendisi için önemli olduğunu dile getirdi.
„Memories On Stone” “Taşın üstündeki hatıralar” adlı film de ise Almanya’da yaşayan bir film yönetmeninin Saddam rejimi esnasında yapılan „anfal operasyonu” üzerine fiksiyon filmi yapmak isteyen Güney Kürdistanlı bir yönetmenin film çekimlerinde karşılaştığı zorlukları anlatan trajikomik bir filmdi.
Aynı konuda ayrıca bir de „Hezar û Yek Siv“ adlı belgesel bir film sunuldu. Anfal operasyonundan hayatta kalan insanlar katliamı nasıl yaşadıklarını, nasıl zulüm ve şiddet yaşadıklarını filmde dile gertirdiler.
Ayın 31inde sona eren sinema günlerinde çok renkli, çeşitli ve ciddi sosyal ve toplumsal konuları işleyen örneğin, soykırım-genosid , ilticacıların serüvende çektği eziyetler ve çileler , emeğin sömürüsü, kürd insanlarının ve kadınlarının sömürülmesi- eşitsiz haklar gibi belgesel ve fiksiyon filmleri gösterildi. Filmler orjinal dilde olup Almanca ya da İngilizce altyazılı olarak sunuldu.
Son günü Çayan Demirel’in ‘Bakur’ adlı filmiyle proğram sona erdi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.