Biden yönetiminin, bu hafta Suriye'deki Kürt ve muhalefet kontrolündeki bölgelerin, Esad rejimine yönelik yaptırımlardan muaf tutacağı bildirildi.

17 Haziran 2020 tarihinde Suriye'deki savaş suçları nedeniyle Esad rejimi ile buna destek veren yabancı paralı askerlere yaptırım öngören Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası (Caesar Suriye Sivil Koruma Yasası'nda değişikliğe gidiliyor. Al-Monitor yazarı Amberin Zaman'ın haberine göre Afrin hariç Kürt bölgeleri yaptırım listesinin dışına çıkarılıyor.

Amberin Zaman’ın edindiği bilgiye göre; ABD'nin Yakın Doğu işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Ethan Goodrich, “Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası”ndan muafiyetleri bu hafta yerel yönetimlere resmi olarak iletecek. Ancak muafiyet petrol ve doğalgazı kapsamayacak.

Dışişleri Bakanlığı'nın terör örgütleri listesinde yer alan Sünni militan grup Hayat Tahrir el-Şam'ın kontrol ettiği kuzeybatı bölgesi İdlib ile Ocak 2018'de Türk kuvvetleri tarafından işgal edilen ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Afrin de muafiyet dışı kalacak.

TÜRKİYE'YE BİLGİ VERİLDİ

Bu konuda Türkiye'nin bilgilendirildiği, Dışişleri Bakan Yardımcısı Goldrich’in bu konuyla ilgili bilgiyi Irak Kürdistan Bölgesi'nin başkenti Erbil'e gitmeden önce  Türk mevkidaşı Selçuk Ünal'a verdiği öğrenildi. Goldrich’in, Erbil’den sonra Suriye Demokratik Güçleri (SDG) başkomutanı Mazlum Kobane ve Suriye Demokratik Konseyi'nin yürütme başkanı İlham Ahmed ile görüşeceği kuzeydoğu Suriye'ye gitmesi bekleniyor. Bu karar üzerine geçen yazdan beri çalışıldığı, ancak Hazine Departmanı bürokrasisi tarafından engellendiği öğrenildi.

KOBANE YÖNETİMİ İSTİYORDU

Kobanê yönetimi, 'Sezar Yasası'nın yürürlüğe girmesinden bu yana özerk bölgeye muafiyeti için bastırıyordu. Kasım 2021'de Al-Monitor'a verilen röportajda, yaygın yoksulluğun ve ülkede son 70 yılın en kötü kuraklığının bir araya getirdiği kötü koşulların IŞİD'e asker sağlayan verimli ortamlara döndüğüne dikkat çekilmişti. IŞİD'in bu ocak ayında Haseke kentindeki IŞİD militanlarının tutuklu bulunduğu hapishaneye düzenlediği baskın Kobane yönetimini haklı çıkarmıştı.. 

Amber'in Zaman’ın haberi özetle şöyle:

"Türkiye'nin havadan ve karadan devam eden saldırıları da bölgedeki istikrarsızlığı artırıyor. Bu kararın amacının bölgede ekonomik rahatlama yaratmak olduğunu belirten bir yetkili, 'Diğer her şey ikincil' dedi. Dışişleri Bakanlığı, 2022 yılında Suriye için 125 milyon dolarlık ekonomik ve istikrar yardımı talep etmişti. Bu miktarın artırılıp artırılmayacağı ise belirsizliğini koruyor. Petrol ve doğal gazın, ortaya çıkacak yasal sorunlar nedeniyle muhtemelen mevcut muafiyetten çıkarıldığı düşünülüyor.

Nisan 2020'de Trump, ABD petrol şirketi Delta Crescent'in kuzeydoğu Suriye'de faaliyet göstermesi için bir karar aldı. Suriye hükümeti ise ABD'yi petrolünü "çalmakla" suçladı. Suriye'nin petrol zenginliğinin çoğu Kürt kontrolündeki bölgelerde bulunuyor.

Biden yönetimi ise geçen yıl 30 Nisan'da yenileme talebiyle gelen Delta Crescent'in muafiyetini uzatmadı. Yönetim yetkilileri, Suriye'de 'petrol için' değil, IŞİD'in kalıntılarıyla savaşmak için bulunduklarını söyledi.

TÜRK YETKİLİLER MEMNUN DEĞİL

Türk yetkililer ise Afrin ve İdlib'in muafiyet kapsamında olmamasından memnun değil, çünkü bu iki bölge Ankara’ya en çok fayda sağlayacak alanlar. Al-Monitor'a bilgi veren kaynaklara göre, Ankara bu kararın asıl amacının Suriyeli Kürtlerin Şam'dan bağımsızlığını daha da pekiştirmek olduğuna dair şüphe duyuyor.

Ancak şu ana kadar Ankara, yaptırımlardan feragat edildiğine dair haberlere kamuoyu önünde tepki vermedi. Bu tepkisizliğin nedeninin Ankara'nın, Iraklı Kürt müttefiklerine yaslanarak bu süreci her an baltalayabilme umudu olduğu düşünülüyor.