Türkiye ile ABD arasındaki siyasi ilişkilerin yanı sıra askeri ilişkiler de derin bir krizin içinde 15 Temmuz’dan bu yana.

Amerikan Patriot füzelerinin de bulunduğu siparişler, teknoloji transferi konusundaki anlaşmazlıklar yüzünden gerçekleşmezken, Ankara, Rusya’dan S-400 füze sistemi sipariş ederek hamle yapmıştı. 

Yılan hikâyesine dönen bu sipariş hamlesine NATO’dan peş peşe tepkiler ve kaygı mesajları gelmeye devam ediyor.

Türkiye’nin ödemenin yüzde 40’ını yaptığı ve ilk teslimatını 2020 yılında alacağı söyleniyor.

Bu durum, Türkiye’nin ABD yaptırımlarına maruz kalması ihtimalini gündeme getiriyor. Rusya’nın S-400 hava savunma sistemlerinin tasarım ve satışını yapan şirketler, Amerikan Kongresi kararı ile ABD’nin yaptırım uygulanacaklar listesine girdi. Bu karar sonrası gözler Türkiye’nin nasıl etkileneceğine çevrildi. 

Hürriyet’ten Sevil Erkuş’un haberine göre, Washington’dan Ankara’ya bu konuda yeni bir mesaj geldi.

ABD tarafı, Türkiye’nin hava savunma ihtiyacının daha iyi bir yöntemle giderilmesi için birlikte çalışılmasını öneriyor.

 ABD, Rusya’nın S-400 füzelerinin NATO sistemlerine entegre edilemeyeceğini söyleyerek karşı çıkıyor bu satışa.

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, geçen hafta Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirmişti.

Ziyarette ana gündem, Menbiç’e harekat düzenleme planında olan Ankara’yı durdurmak için ikna girişimi üzerineydi.

Ancak görüşmede farklı konuların da ele alındığı basına yansımıştı. Bir ABD hükümet yetkilisi, Tillerson’un Ankara ziyaretinde, S-400 konusunun da gündeme geldiğini söylüyor.

“Türkiye’nin hava savunmasını geliştirmek istemesi meşru, bunu anlıyoruz. Ancak Rus S-400 sistemlerinin olası tedarikine yönelik endişelerimiz olduğunu açıkça söylüyoruz” diyen yetkili, “Bu alımın, NATO’nun birlikte çalışabilirliği üzerinde sonuçları olacak ve Türkiye’yi, ABD Kongresi’nde yeni kabul edilen kanun çerçevesinde yaptırımlarla karşı karşıya bırakabilir” diyor. ABD’li yetkili sözlerine şöyle devam ediyor:

“Rusya ve onun istikrarsızlaştırma girişimlerine karşı uyanık olmalıyız. ABD Rusya’yı hasım olarak görmek istemiyor ama Rusya’nın hedefleri açık; Batı’nın altını oymak, Transatlantik bağlarını kırmak, Avrupa’nın güvenlik ve istikrarını tehdit etmek ve yeni etki alanları yaratmak. Rusya’nın tavrını değiştirmesini beklemek yerine, bizi bölmeye yönelik girişimlerine karşı harekete geçmeliyiz.”