Af Örgütü: Türkiye'de cebri kaybedilme vakaları artıyor
.
Uluslararası Af Örgütü, Türkiye'de son yıllarda artan kaçırma ve kaybedilme vakalarıyla ilgili açıklama talep etti. Örgüt, vakaların aydınlatılmasının devletin yükümlülüğünde olduğuna işaret ederek, cebri kaybedilmenin uluslararası hukuka göre suç olduğuna dikkat çekti.
Uluslararası Af Örgütü, Türkiye'de yaşanan kaçırma ve cebri kaybedilme vakalarıyla ilgili resmi makamlardan açıklama talep etti. Af Örgütü'nden Milena Büyüm, Alman haber ajansı dpa'ya yaptığı açıklamada 'Türkiye'de son yıllarda cebri kaybedilme şüphesi taşıyan çeşitli vakalara tanık olunduğuna' işaret ederek, bu vakaların soruşturularak aydınlatılmasının devletin yükümlülüğünde olduğunu vurguladı.
CEBRİ KAYBEDİLME NEDİR?
Uluslararası hukukta "cebri kaybedilme", bir kişinin devlet memurları, ya da devletin görevlendirdiği, desteklediği ya da göz yumduğu kişi ya da gruplarca özgürlüğünden alıkonması olarak tanımlanıyor. Bu durumlarda devlet alıkonmayı kabul etmezken, yasal koruma alanı dışındaki kişiyle ilgili bilgi edinilemiyor.
'TÜRKİYE'Yİ DE BAĞLIYOR'
Deutsche Welle Türkçe'nin aktardığına göre Af Örgütü'nden Büyüm, Türkiye'nin cebri kaybedilmeyle ilgili uluslararası sözleşmede imzasının bulunmadığını ancak yine de cebri kaybedilme yasağının Türkiye'yi de bağladığını ve Türk makamlarının vakaları aydınlatmakla yükümlü olduğunu kaydetti. Büyüm, cebri kaybedilmenin uluslararası hukuka göre bir suç olduğuna da dikkat çekti.
HÜSEYİN GALİP KÜÇÜKÖZYİĞİT İÇİN KAMPANYA BAŞLATILMIŞTI
Uluslararası Af Örgütü son olarak şubat ayı başında Hüseyin Galip Küçüközyiğit ile ilgili bir imza kampanyası başlatmıştı. 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevinden uzaklaştırılan hukukçu ve eski başbakanlık raportörü Küçüközyiğit son olarak 29 Aralık tarihinde Ankara Maltepe'deki ofisine gitmiş ve ofisinden çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.