Anadil Gününde  Kürtçeye Bir Bakış - Yusuf Kaynak*

Anadil Gününde  Kürtçeye Bir Bakış - Yusuf Kaynak*

.

A+A-

Yusuf Kaynak


Kürdçenin Tarihçesi
Kürd dili Hint-Avrupa ailesinin İran kolundan gelmektedir. Genellikle kuzeybatı İran dilleri ve bazı
bilim adamları tarafından kuzeybatı ve güneybatı İran arasındaki ara diller olarak adlandırılırlar.
Dilbilimciler, Kürdçe'nin farklı dilleri ve lehçeleri içeren bir Kürd dilleri ailesi olup olmadığı
konusunda halen hemfikir değiller. Fakat lehçe olmadıkları fikri daha çok destek bulmaktadır,
çünkü farklı lehçelerdeki Kürdler birbirlerini çok kısa sürede anlayabilirler ve konuşabilirler.


Kurmancî en çok fazla konuşulan lehçe/dildir, Soranî, güney Kürdistan'daki geniş konumu
nedeniyle gelişmiş; Zazakî, muhtemelen Avesta dili ile ilgili en eski Kürd lehçesidir, dili de diyorlar.
Halk edebiyatının en çok geliştiği 20nci yüzyılın başlarına kadar Kürdçe edebi eserler çoğunlukla
şiirle sınırlıydı. Bugün iki ana yazılı Kürd lehçesi Kurmancî ve Soranî'dir. Soranî Arapça ile birlikte
Irak'ın iki resmi dilinden biridir ve siyasi belgelerde sadece 'Kürdçe' olarak anılır.


Kürdçe üç ana lehçeye ayrılır: Kurmancî (Kuzey Kürtçe) ve Soranî (Orta Kürtçe) ve Hewramanî
(Güney Kürtçe). Hewramanî ve Zazakî (Dimillî) Kürdçenin de en önemli kolları olarak kabul edilir.

 

Kuzey Kürdçesi - Kurmancî
Kurmancî şuan en çok konuşulan Kürd dilidir. Türkiye, Suriye, Irak ve İran'ın yanı sıra eski
Sovyetler Birliği, Orta Anadolu, Lübnan, Horasan, İsrail ve Avrupa'da konuşulmaktadır. 25 milyon
Kürd Kurmanciyi konuşuyor. 1930'lardan beride Kurmancî çoğunlukla latin alfabesiyle yazılıyor. 
Kuzey Kürdçesini konuşan Kurmanclar genel olarak tüm Kürdçenin içindeki toplamı %60 kadardır;

 

Orta Kürdçe - Soranî
Soranî güney Kürdistan/Kürd Özerk Bölgesi ve Batı İran/Doğu Kürdistan'da yaklaşık on milyon
kişi tarafından konuşulan Kürdçe lehçe/dildir. Alfabeleri genellikle Farsça alfabeye (Kürdçe harfler
arap alfabesinden yapılmış) benzer, ancak son zamanlarda Kürdçe-Latince alfabede öğretiliyor. Orta
Kürdçe Soranîyi, Irak ve İran'daki Kürdlerin çoğunluğu yaklaşık %30'u tarafından konuşulmaktadır;

 

Güney Kürdçesi - Hewramanî
Hewramanî bir çok özelliğe sahiptir ve daha da eski/kadim bir ifadeyi/dil örneğini korumuştur. Batı
İran'da (Doğu Kürdistan) ve kuzeydoğu Irak'ta (güney Kürdistan) ve İran'ın çeşitli yerlerinde ve
ayrıca Ankara bölgesinde (Şeyh Bizinî) konuşulur. Doğu bölgelerindeki dil Farsça etkisi altındadır.
Araştırmacılar/dil bilimcilerin, Batı İran grubundaki Kürd dilleri ile Kürdçenin farklı lehçeleri
arasındaki farklılıkların sebeplerini merak ediyorlar. Dedikleri bu fark özellikle Farsçada belirgindir,
ancak ikincisi aynı Batı grubundandır ve 2570 yıldan fazla bir süredir İran'ın da resmi dili olmuştur.
Goranî'nin son zamanlardaki bir diğer nedeni de orta Kürdçedir ancak Irak ve İran'ın orta ve kuzey
Kürdistan'ında az konuşulması nedeniyle tehlike altındadır. Bir zamanlar bir kaç Kürt padişahının
sarayında konuşulan edebi, destansı ve şiirsel bir dil olan, zamanında cok prestijli dili olan ve doğu
Kürdlerinin tercih ettiği Goranî dili, Kurmancî tarafından devralınmış ve bazı unsurlarla bırakılmış
görünüyor. Bir zamanlar özerk olan bu padişahların ulus-devlet oluşumu sürecinde, yani Birinci
Dünya Savaşı'ndan sonra ortadan kaybolması, Goranî dilinin pratiğine ölümcül bir darbe indirmiştir.

 

Sonuç olarak
Kürdçe mi Kürd dilleri mi daha kesin bir Kürd dili tasnifi yani klasifikasiyonu yapılmamış. Yapacak
olan Kürdlerdir, filologlarıdır ve üniversiteleridir


Kürdçe mi lehçeler mi gibi sorunlar devlet imkanı olmayıncaya kadar statüsüz çözülecek sorunlar
değildir.


Bu sorun yüzyılların sorunudur, bilim o kadar ilerlemiş olmasına rağmen Kürdler modern dil kurum
ve kuruluşlardan mahrum oldukları için şimdiye kadar çözememişler. Bundan sonra belki Kürd
Özerk Bölgesinde bu imkan doğmuş olur bu sorunların çözümüne yeteri kadar büdçede zamanda
ayrılır.


Çözüm olarak
Kürdçenin çok sayıda lehçeleri en aza üçe indirgeyerek daha kolayca birleştirici, kendi başına özerk
bağımsız lehçelere daha sonra da iki lehçeye indirgiyerek zamanla belkide bir dil oluşumuna gidilir.
Diğer önemli konuda şuan var olan alfabeleri ve dil standartlaştırma görevide bilim kurumları ve
insanları yapmalı. Bu çalışmalar bireysel çalışmalardan ziyade zaman kaybetmeden ortak düşünce,
ortak kurumlar oluşturularak akademik düzeylerde fırsatlar yaratılarak üniversite öncülük etmelidir.
Kürdçenin gelişimini birliğini bu çalışmalar sayesinde ileriki zamanlarda ortak çalışmaların ürünü
olarak ortaya çıkar.


Zaman kaybetmeden var olan imkanlar ve fırsatlar değerlendirilerek en iyi eserler en iyi dille yazılır
Zor olanla değil kolayından başlanmalı, lehçelerden ortak bir dile yada dillere gidilmeli. Zorluklar
çok fakat herşeyin başında özgür bir vatan parçası varsa yapılacak akademik çalışmalarda bu tür
sorunlar için vardırlar. En önemlisi bireysel çalışmalar ileride ortak çalışmalara zemin hazırlayabilir.


Drs Yusuf Kaynak, Lahey, 20-02-2022

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.