”Anayasa tartışmalarının; A, B, C’si Kürt milletinin varlığı ve demokratik haklarının tanınması üzerinde inşa edilmelidir”
PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, 7 Aralıkta partisinin Batman’daki il binasında basın mensuplarıyla bir araya gelerek, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
”Anayasa tartışmalarının; A, B, C’si Kürt milletinin varlığı ve demokratik haklarının tanınması üzerinde inşa edilmelidir”
Kürdistan Özgürlük Partisi’nin (Partîya Azadîya Kurdistanê) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, 7 Aralıkta partisinin Batman’daki il binasında basın mensuplarıyla bir araya gelerek, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Batman’a geldiğini söyleyen Özçelik, bölgede yaşanan çatışmalı süreç, başkanlık sistemi, yeni anayasa tartışmaları, PYD’nin Suriye’de Kürt halkına yönelik saldırılarına değindi.
Öncelikle bölgede yaşanan çatışmalara değinen Özçelik, “Ne yazık ki bu çatışmalı ortam günlük, siyasal, ekonomik yaşamı önemli oranda kilitlemiş durumdadır. Temmuz 2015 yılından beri süregelen bu çatışmalara ilk günden beri ‘hayır’ dedik. Devletin 93 yıldır çatışma, yıkım, ölüm siyasetiyle bir yere varamadığını söyledik, varamayacağını da söylüyoruz. PKK’nin de çatışma, hendek, barikat, patlamalarla, silahlı eylemlerle Kürt meselesinin çözümünde bir yol alamayacağını söylüyoruz. Tekrar çok net bir şekilde söylüyoruz; PKK hiçbir şart getirmeksizin silahlı çatışmalara son vermelidir. ” dedi.
Gündemdeki bir diğer konu olan yeni anayasa değişikliği ve başkanlık sistemine de değinen Özçelik, konuşmasını şöyle devam etti:
“Yeni anayasa değişikliği ve başkanlık sistemiyle ilgili bazı girişimler söz konusudur. Kamuoyuna yansıyan bilgiler bizlere şunu gösteriyor; maalesef yeni anayasa değişikliğinde de Kürt yok ve Kürtlere dair hiçbir şey yok. Hatta anayasanın ilk dört maddesinin tartışılmazlığı, anayasanın 66’ıncı maddesinde ‘Türkiye’de yaşayan herkes Türk’tür’ belirlemesinin tartışma konusu yapılmayacağı gibi, artık Kürtlerin varlığının inkârını bırakın, Kürtlerin varlığını, onurunu rencide eden bu maddelerin tekrarı yeni anayasada bizlere ne yazık ki yeni tartışmaların da aslında eskinin tekrarı olduğunu göstermektedir.”
Kürtlerin varlığını kabul etmeyen bir anayasanın Türkiye’de hiçbir sorunun çözümüne kapı aralamayacağını vurgulayan Özçelik, “Kürtlerin varlığını kabul etmeyen, Kürtlerin demokratik, hak ve özgürlüklerini, ulusal haklarını içermeyen hiçbir değişiklik kesinlikle Türkiye’de hiçbir sorunun çözümüne kapı aralamayacaktır. O nedenle anayasa tartışmalarının birinci noktası; A, B, C’si Kürt milletinin varlığı ve demokratik haklarının tanınması üzerinde inşa edilmelidir. Onun dışında hiçbir tartışma Kürt halkı nezdinde bir meşruiyeti de olmayacaktır ve Türkiye’nin de sorunlarını çözemeyecektir.” diye konuştu.
Başkanlık sisteminde önemli olanın içeriği olduğunu belirten Özçelik, “Başkanlık sistemi tartışılıyor. Bizim açımızdan ‘başkanlık sistemi mi, parlamenter sistem mi iyi’ tartışmalarını yanlış buluyoruz. Önemli olan içeriktir. Biz şuna, buna karşıyız demiyoruz. Bize ne getiriyor? Eğer bugün sözü edilen başkanlık sistemi Kürtlere, Türkiye’deki en geniş kesimlere özgürlüğü, adaleti, demokrasiyi, eşitliği getiriyorsa ve buna göre bütün kanunları, bütün anayasanın yeniden düzenlenmesini getiriyorsa elbette ki Kürtler olarak biz buna ‘hayır’ demeyeceğiz. Ama anayasa tartışmalarında Kürt zaten yok, başkanlık sistemi de mevcut haliyle fiilen bir tek kişi yönetimine dönüşme riskini taşıyor. Bu anlamda da mevcut haliyle sözü edilen başkanlık sisteminin desteklenebilecek bir boyutu yoktur. Kürtlere, Türklere getirebileceği yeni bir açılım, çözüm olmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
PYD’nin Suriye’de Kürt halkına ve siyasetçilerine karşı yaptığı saldırıları değinen Özçelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hemen bugüne bakalım; biz Türkiye devletine parlamenterleri, belediye başkanlarını, siyasetçileri, gazetecileri, aydınları tutukladı, iradelerine el koyduğu için Türkiye devletinin bu siyasetine ‘hayır’ diyoruz. Eleştiriyoruz, karşı çıkıyoruz. Aynı gün ve saatte eğer Kürt Kürde bunu yapıyorsa bu bir trajedidir. Hiç kimsenin kendisini bir başkasının üzerinde farz kılmaya hakkı yoktur. Bu yaklaşımlar daha çok tek sesli, renkli siyasal yönetimlerin, hatta diktatöryel yönetimlerin ardında bıraktığı yaklaşımların sonucudur. Biz kesinlikle bu anlayışları red ediyoruz.”
Kimsenin diktatöryel bir dayatmaya hakkının olmadığını ve bu yüzden PYD’nin diğer partileri kabullenip, saygı duyması gerektiğini vurgulayan Özçelik, “Hiç kimsenin Kürdistan halkına yüzyıllardır yaşadığı bu zulüm, haksızlıktan sonra tekrar tek partileri ya da diktatöryel bir yaşamı dayatmaya hakkı yoktur. PYD, bu konuda diğer partilere saygılı olmak, onları kabullenmek zorundadır. PYD TEV-DEM’e çok net çağrı yapıyoruz; şu anda ENKS ve diğer muhalif partilerin üye ve yöneticilerin tutuklanması, göstericilere şiddet uygulanması ve bu partilerin siyasal çalışma ortamlarının ortadan kaldırılmasına dönük bütün girişimlere derhal son vermelidir. Rojava Kürdistan’ında Kürdistan Bayrağına değişik şekilde hakaretlerin yaşandığı bilgileri gelmektedir. Bayrağın yakılması, ayaklar altında çiğnenmesi ve benzeri hakaretler bütün bunları şiddetle kınıyoruz. Kürdistan Bayrağı Kürtlerin, Kürdistan halkının ulusal değeridir, bu ulusal değere hakaret Kürt milletine hakarettir.” ifadelerini kullandı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.