Antep, Adıyaman, Konya, Ankara ve Bingöl’deki IŞİD’liler nerede?

Antep, Adıyaman, Konya, Ankara ve Bingöl’deki IŞİD’liler nerede?

Ahval Türkçe’den Dicle Eşiyok’un yazısında IŞİD’in Türkiye bağlantılarını yazdı

A+A-

Dicle Eşiyok*

Türkiye, IŞİD’in önemli örgütlenme merkezlerinden biri. Sınıra yakın kentler bir yandan geçiş kolaylığı nedeniyle transit yol işlevi gördü, diğer yandan da IŞİD’in Türkiye’deki vilayetleri olarak anıldı.

Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, bu tehlikeye 2014’te dikkat çekenlerden. Pekin, 30 Aralık 2014’te Aydınlık’ta yayınlanan yazısında Türkiye’den başta IŞİD olmak üzere cihatçı örgütlere katılımın Adıyaman, Bingöl, Mardin, Diyarbakır, Kırşehir, Adana, Konya, Ankara ve İstanbul’dan olduğu söyledikten sonra şu bilgileri veriyor: 

 

“Türkiye’de önemli bir ‘selefi’ tabanın olduğunu biliyoruz. Bu taban bazı görüşlere göre yüzde 10’a kadar çıkabiliyor. Bu kadar olmasa bile yüzde 6-7 oranında bir selefi tabanı olduğunu ifade edebiliriz. Bu taban genelde İstanbul, Gebze, Adapazarı, Bolu, Kızılcahamam hattıyla, Karamürsel, Yalova, Bursa, Balıkesir hattında yoğunlaşmış durumda. Türkiye’den bu terörist örgütlere katılanların toplam sayısı (gidip, gelenler dâhil) 12 bin kişi civarında.”

Pekin bu insanların nasıl seçildiğine dair de bilgiler veriyor: “Söz konusu kişilerin seçimi ve devşirilmesi biraz önce belirttiğimiz şehirlerde, bu maksatla çalışan kişiler tarafından yapılıyor. Katılımlar mahallelerde yapılan propaganda sonucu, cihada(!) katılmak isteyen, bazen de maceracı kişilerin ilgili şahıslara başvurmasıyla oluyor. IŞİD’in bu konuda ince eleyip sık dokumadığını söylemek mümkün. Seçilenler Adana, Hatay, Gaziantep vb. şehir ve ilçelerdeki örgüt evlerinde toplanıyor. Bu şahısların her birine söz konusu şehirlere giderken masrafları için (seyahat ve yemek masrafları) 1000’er dolar civarında para veriliyor. Söz konusu yerlerde küçük gruplar halinde toplanan bu kişiler, kendilerini Suriye’ye geçirecek kaçakçılarla veya rehberlerle tanıştırılıyor ve onlara 100 dolar ücret ödeyerek silahsız olarak Suriye’ye geçiriliyorlar.”

Pekin yazısında, IŞİD’e katıldıktan sonra yaşananları da anlatıyor:

“Burada yine kaçakçılar tarafından karşılanan şahıslar katılacakları birliklere götürülüyorlar. Birliklerine gitmeden önce, 100 dolar civarında para ödeyerek kendilerine silah ve mühimmat alıyorlar. Birliklerine gittiklerinde kendilerinde kalan 800 dolar civarındaki parayı komutanlarına veriyorlar. Yani örgüte her yeni katılan silah ve mühimmatı ile katılıyor ve 800 dolar civarındaki parayı sorumlu kişiye vererek hem personel ikmali, hem silah ve mühimmat ikmali hem de mali destek sağlanmış oluyor. Böylece sınırdan büyük çapta silah ve mühimmat akışı olmadığı gibi büyük çapta para transferleri dikkat çekeceği için küçük çapta para akışı sağlanarak önemli bir miktar para karşı tarafa transfer ediliyor.”

IŞİD hakkında “DAEŞ: Barbarlık Devleti’ adlı bir araştırma kitabına imza Suriyeli muhalif ve insan hakları eylemcisi Heysem Menna ise, IŞİD’in bir dönem Suriye’deki radikal İslamcı örgütler gibi sessiz bir yeraltı örgütlenmesi olduğu görüşünde. Türkiye’de 3 binden fazla IŞİD üyesi olduğunu öne süren Menna “IŞİD’in şu an için Türkiye’deki siyasi yaşamda bir rolü yok. Halk açısından ülke İslamcı bir parti tarafından yönetiliyor. Bu yüzden sessiz bir şekilde yeraltında çalışıyorlar ve ülke çapında bir ağları var” diyor. 

IŞİD’in Türkiye’yi bir yandan kaynak, diğer yandan hedef ülke olarak gördüğüne dikkat çeken Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (GÜSAM) uzmanlarından Yusuf Ali Çetinkaya, örgütün Türkiye yapılanmasında dört ilin kritik öneme sahip olduğunu söylüyor. Çetinkaya, “İstanbul, IŞİD’e katılımlar konusunda eleman kaynağı, transit geçişler ve yurtdışı katılımların ağırlık merkezidir. Konya Anadolu katılım noktası, Adıyaman eylemci üretim merkezi ve Gaziantep eleman aktarım merkezi olarak kullanılıyor” diyor.

Çetinkaya da, Menna gibi İstanbul’da IŞİD’in eleman potansiyelinin 3 bini aştığını vurgulayarak;  Ümraniye, Pendik, Üsküdar, Fatih, Esenler gibi ilçelerde belirli ikametlerin hücre evi, bazılarının ise ideolojik eğitim ve kontak noktaları olduğunu belirtiyor.

Konya’nın eleman kaynağı noktasında özellikle Anadolu’dan katılımlar için öncelikli noktalardan olduğuna dikkat çeken Çetinkaya; 2015’te hazırladığı raporunda Konya genelinde IŞİD ile doğrudan veya dolaylı bağlantısı olan grupların 1000’i aşkın aktif katılımcısına vurgu yapıyor ve şu bilgileri veriyor: 

“Konya’da IŞİD faaliyetleri, doğrudan IŞİD yönetimi ile irtibatlı ve bir dönem Türkiye emiri olacağı düşünülen Murat Gezenler tarafından yönetilmiştir. Bu ismin tutuklanması sonrası İstanbul’da olduğu gibi Halis Bayancuk grubunun öne çıktığı da dikkat çekmektedir.”

Konya’daki IŞİD potansiyeline CHP Konya milletvekili Atilla Kart da sık sık dikkat çekmişti. Kart, 2014’te TBMM’de yaptığı basın toplantısında şu soruları sormuştu: 

“Konya merkezden Karaman yolu çıkışında, Kaşınhanı'na varmadan, Alakova mevkiinde siyah beyaz renkte boyalı, son 1 yıl içinde inşa edildiği ifade edilen, 2.5 katlı lüks binanın önünde IŞİD'in bayrağı var mıdır? Burada, bu binada ne tür faaliyet icra edilmektedir? Buradaki faaliyeti yöneten Kişi Bozkır-Soğucak Köyünden M.S' midir? Bu kişi aynı zamanda Konya'daki IŞİD faaliyetlerinin sorumlusu konumunda mıdır?”

Kart’ın beş yıl önceki uyarılarına rağmen, IŞİD Konya’da halen önemli bir potansiyele sahip. 2019’un başında düzenlenen bir operasyonda gözaltına alınan ve örgütün 'Konya emiri' olduğu ileri sürülen B.S’nin, emekli özel harekât polisi olduğu ortaya çıktı. 

Çetinkaya’nın dikkat çektiği bir diğer kent ise Gaziantep. Bu güneydoğu şehrinin, IŞİD’in bir dönem başkent ilan ettiği ancak daha sonra YPG tarafından ele geçirilen Rakka kadar önemli olduğunu ileri süren Çetinkaya “IŞİD konusunda Türkiye sahasında dönemsel açıdan en önemli il Gaziantep. Gaziantep’i önemli kılan faktörler ise, sınır geçişleri, eleman aktarımı, silah lojistik temini, patlayıcı madde üretim ve dağıtım merkezi, finansman temini, kaçakçılık faaliyetleri olarak sıralanabilir” diyor.

IŞİD’in kimyasal silahlar başta olmak üzere patlayıcı madde envanteri üzerinde şu ana kadar yapılan en kapsamlı çalışmalardan birisi AB destekli “Silahlanma Araştırma Kurumu” olan CAR (Conflict Armament Research) adlı kuruluş tarafından yayınlanan rapor. Raporda patlayıcı malzemelerin önemli bir kısmının Gaziantep’ten temin edildiği belirtiliyordu. 

Gaziantep’teki IŞİD mahallelerinden biri Karşıyaka’ydı. Mahallede IŞİD’e ait pek çok işyeri bulunuyordu, örgütün ilk açtığı yer ise bir fırındı. Mahallenin gençlerini açtıkları işletmelerde işe alan IŞİD’liler yine kendi açtıkları derneklere gelmelerini zorunlu kılıyordu.

Çetinkaya’nın dikkat çektiği bir diğer kent ise Adıyaman ki cihadist örgüte en fazla katılımın olduğu kent de burası. IŞİD’e bağlı ‘Dokumacılar’ grubunun etkin olduğu Adıyaman’da belirli kahvehaneler ve çay ocaklarının bir çeşit eylemci üretim merkezi haline geldiği Türkiye medyasında da defaten yayınlanmıştı. Adıyaman’daki IŞİD örgütlenmesine dair 2015’te bir rapor hazırlayan CHP şu tespitleri yapmıştı:

“Bazı kahvehaneler ‘IŞİD İrtibat Noktası’ haline gelmiştir. Örgütün eleman devşirdiği bir diğer temas noktası ise kentteki bazı camilerdir. Özellikle Maraşlılar Camii’nde ve Fatih Camii’nde dışardan gelen ve camilerde sohbetler ile cihat yanlısı çağrıda bulunan kişiler bulunmaktadır. Annelerine çarşafa girme baskısı yapan çocukların, camide namaz kılan babalarına ise ‘devletin imamının arkasında namaz kılınmayacağı’ gerekçesi ile ‘sizin yolunuz yol değil, Hak yoluna gelin’ diye çağrıda bulundukları anlatılmaktadır. Dikkat çekici bir diğer nokta, Suriye’ye giden gençlerin birkaç ay sonra geri dönmeleri ve bir süre Adıyaman’da kaldıktan sonra tekrar Suriye’ye geçmeleridir. Sürekli gelip gittikleri halde Emniyet tarafından bu kişiler hakkında bir işlem yapılmamıştır.” 

CHP raporunda Adıyaman Emniyet Müdür Yardımcısı ile de görüşüldüğü ve yetkilinin kendilerine IŞİD’e katılan Adıyamanlılarla ilgili “Seyahat özgürlüğü vardır, böylesi bir müdahalede bulunmaya yetkimiz yok” dediği bilgisi de yer aldı.

Örgütün önemli kaynak bulduğu yerlerden biri de Türkiye’nin başkenti Ankara’ydı. IŞİD Ankara’da sekiz ayrı grup altında örgütlendi. Bunlar; Samanpazarı 1, Samanpazarı 2, Tatlıbal 1, Tatlıbal 2, Sincan (Abdülkadir Ercan), Gölbaşı, Gezenler ve Finansçılar adlı gruplardı. İstihbarat raporlarına yansıyan bilgilere göre; bu gruplara mensup 450 kişi tespit edilmiş, bu kişilerin100’ünün Rakka’da bomba eğitimi aldığı açıklanmıştı.

Elbette, IŞİD’in en önemsediği kentlerin başında ise İstanbul geliyordu. Güngören’den örgüte katılan ve 2014’te Tıl Hemis’te YPG tarafından yakalanan Hüseyin Ali Peri’nin hikâyesi, İstanbul’da nasıl kolay örgütlendiklerinin kanıtı. Gazeteci Amed Dicle, Peri’nin ifadelerinden yola çıkarak yazdığı makalede bu örgütlenmenin rotasını şöyle anlatıyor:

“Hüseyin Ali Peri, İstanbul Güngören’de DAİŞ’le irtibata geçmiş. Kendisi adresi tane tane anlatıyor. İstanbul Güngören ilçesi, Haznedar Mahallesi, Şehitler Anısı Sokağı, 26 A numaralı daire. Bu sokakta Hisader isimli sözde yardım kuruluşunun ofisi de var. Ve derneğin üst katındaki mescitte DAİŞ elemanları eğitiliyor. Bu mescide ‘Musa’nın mescidi’ deniliyor.”

IŞİD’in Türkiye emirlerinden ‘Ebu Ubeyde Türki’ kod adlı İlyas Aydın da, İstanbul’da başlattığı örgütlenme çalışmalarını, YPG tarafından yakalandıktan sonra gazeteci Nazım Daştan’a anlatmıştı. İstanbul Ömerli’de basına görüntüleriyle yansıyan “IŞİD namazını” kıldıran isimlerden biri olan Aydın; İstanbul’da gençlere dersler verdiğini, bunların hem itikadi hem de fıkhi dersler olduğunu söyleyerek, dersleri internette de paylaştıklarını aktardı. Bunun için bir internet sayfası açtıklarını ve isminin de “www.islamdaveti.com”olduğunu kaydeden Aydın, “Öncesinde Ebu Ubeyde adında bir cemaat kurmuştum. Bu şekilde paylaşımlarımız ilgi görünce siteye bizimle iletişime geçecekleri bir bölüm açtık. Ardından Şirinevler’de bir mescit açtık. Her hafta Cuma günleri insanları buraya davet ederek, orada tefsir dersleri veriyordum. Bu şekilde büyüdük. Bu cemaatin lideri benim. Benim cemaatimden onlarca kişi DAİŞ’e katıldı” diye konuştu.

IŞİD’in önemli faaliyet yürüttüğü kentlerden bire de Bingöl’dü. 200 ila 300 kişinin IŞİD’e katıldığı kentte, IŞİD ‘Sakallılar’ adı altında örgütlendi. Burada da çay ocaklarını kullanan radikal örgüt, şehrin belli noktalarında bulunan ‘medrese’ diye tabir ettikleri binalarda da ‘hoca’ denilen kişiler tarafından dini sohbet adı altında toplantılar yaptı. 

Son olarak; yargıdaki IŞİD mensuplarına gördüğü birkaç muameleden örnek:

2017 yılbaşı gecesi Reina’ya yapılan saldırı davasında şu ana kadar 34 sanık tahliye edildi. Aralarında Suriye’ye geçişi sağlayan da var, IŞİD militanlarıyla evlenmek için Suriye’ye geçen kadınlar da.

Antep’te 56 kişinin ölümüyle sonuçlanan kına gecesi katliamının davasında, polis baskınında kendisini patlatarak öldürdüğü belirtilen eşi Kadir Cabael’in yanında yakalanan Fadila Cabael tahliye edildi.

23 Nisan 2019’da Bursa'da, ocak ayında IŞİD üyesi olduğu gerekçesi ile gözaltına alınan ve Interpol tarafından aranan üç kadın çıkarıldıkları mahkemede serbest bırakıldı 

21 Ocak 2017’de Suriye'de IŞİD'in Türklerden oluşturduğu 'Yaşar Grubu'nun içerisinde yer alan Hasan Aydın'ın, 2012'de Adana'daki El Kaide operasyonunda, 2015'te ise Hatay'dan Suriye'ye geçmek isterken yakalanıp serbest bırakıldığı ortaya çıktı.

20 Haziran 2017 tarihli haberlere göre; Diyarbakır IŞİD'in hücre evlerine yapılan ve yedi kişinin ölü ele geçildiği, iki polisin yaşamını yitirdiği operasyonla ilgili görülen davada, 16 kişinin tahliye edilmesiyle tutuklu sanık kalmadı.

25 Temmuz 2017’de HDP’nin 5 Haziran 2015 tarihindeki Diyarbakır mitingine yönelik saldırıya ilişkin yargılanan Burhan Gök tahliye edildi. Tahliye edilen sanık Burhan Gök’ün birlikte yakalandığı İbrahim el Bakraoui serbest bırakılmasının ardından Brüksel’de havalimanı saldırısını düzenlemişti.

15 Kasım 2017’de Atatürk Havalimanı’na yapılan ve 46 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyla ilgili altı IŞİD üyesi tahliye edildi.

*Bu yazı ilk olarak Ahval Türkçe’de yayınlanmıştır

 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.