Artı ve eksileri ile Güney Kürdistan
Hüseyin Şahin
Bu yazıya 4 gün evvel başlamıştım. Acaba şakamı yapıyorlar diye bugüne kadar erteledim. Vijdan sahibi, namuslu ve onurlu her Kürdün nutku tutuldu, felç oldu. Ciddi bir tarvma yaşıyor, uykular bölünüyor, su bile boğazda düğümleniyor, nefesimiz dahi daralıyor. Çok ciddi bir şaşkınlık geçiriyoruz. Kolumuza girip, kaldırılmamız için etrafta kişiler arıyoruz. Takatta düşüp, direncimiz kırılıyor. Buna meydan verilmemeli. Bu dar günlerde çıkmasını mutlaka bilmeliyız. Bir çıkış yolu elbette vardır, reçetemiz, yeni bir yol haritamız mutlaka olmalı. Bu kadar çabuk havlu atılmamalı. Herkes şoke olmuş, sağlıklı düşünülemiyor. Tehlike bu kadar çabuk gelip kapımızı çalmamlıydı. Çalmak isteyenler ADAM gibi, cesurca, alçakça kapalı kapılar ardında değil. Mertlik burada belli olur hey bire. Bu zulmü ve kahpeliği Kürdler mutlaka aşacaklardır. Toparlanmak, sağlıklı düşünmek gerek. Kürd siyasetinde faaliyet yürüten Bakur, Başur, Rojava, Rojhılat akıldanları yurt içi, yurt dışı en kısa zamanda bir araya gelip bir çıkş yolu sunmalılar. Bugün Güneyin buna ihtiyacı var. Deprem geçirmişiz, bizi gafil avladılar. Bundan dolayı daha fazla geç olmadan, Başurun her zamankinden daha çok sağlıklı düşünmeye ve de desteğe ihtiyacı vardır, bu adım mutlaka atılmalıdır...
Baş döndürücü gelişmeler oluyor. Kafalar karışık. Temiz ve kirli kalemler oynatılıyor. Evdeki bulgurda olmamak elden değil. Yanlış şeyler yazmaktan çekiniyorum. Elimi klaviyerin tuşlarına yazıp, yazmama konusunda zor götürüyorum. Parmaklarım şişiyor. Dünkü kazınımlarımıza saldırıyorlar. Elimizi kapmaları yetmiyor, kolumuzuda koparmaya çalışıyorlar. Kürdlerin tırnaklarıyla kazarak kazandıklarını, kepçeyle çalıyorlar, Yuhbe size çakal sürüleri, leş kargaları Kürdistanı bir çırpıda yutmak istiyorsunuz. Bu lokma kolay yutulmamalı 1975 gibi. Bizim dostlarımız düne göre daha çokturlar, Kürdleri bir kaşık suda boğamazlar. Bir çıkış yolu vardır, olmalı elbet. Silkinmeli kendimize gelmeli, nerede kopacaksa orada kopsun diyip, büyük oynamalıyız. Kimse Kürdleri bu yolda döndürmemeli, buna fırsat vermek, büyük kaybettirir ve telafisi güç gelişmelere, yıkımlara neden olabilir. Bu saatten sonra Rusya Başurda daha etkinisi gösterecek ve yerleşecektir, ABD buna yatarmı, oda ayrı Bir şey. Başurun % 93 Referandum için beyan edip kararlaştırdığı silahı kimse teslim etmemeli. Kürd halkı yolunu 25 Eylülde göstermiştir. Bunun arkasında durulmalıdır. Bundan yan çizmek, geri adım atmak gerçekten büyük kaybettirir. Bunun telafisi zor olur. Sevinçlerimizi ipemi sereceğiz, yada buzlaramı yazacağız. Bu halk bağımsızlığa susamıştır, bundanda geri dönüş olmamalıdır....
Oysa daha dün dünyanın dört kıtasında milyonlarca Kürd bağımsızlığa giden referanduma omuz vermiş ve bayram sevinci yaşamışlardı. Bu sevince ortak olan her Kürdün eğilimi bellidir ve gözlerini kırpmadan herşeyede göğüs gerirler. Güney Kürdistan halkımız 25 Eylül 2017 de ezici çoğunlukla % 93 referandumdan yana karar beyan etti. Ardından bağımsızlık gelecekti. Bağımsızlık gelincede havamız yerinde olacak, çakal sürüleri ellerini, kollarını sallayarak kutsal topraklara giremeyeceklerdi. Bizimde bir sığınağımız olacak, iktisadi, sosyal, ekonomi, kültür alanlarında gelişme gösteren ve özelliklede bu dünya toplumuna, haritasına nakşedilecek bir Kürdistan ismimiz olacaktı. Belki Olimpiyatlara, dünya futbol şampiyanosuna, bisiklet yarışına, güreşe, boksa katılacak milli takımlarımız olacaktı. Bizimde kendi üretimimizi sağlayabileceğimiz, ağır sanayiye geçebilen, enerji kaynaklarımızı, suyu elektriği işleten, toprağı ekip, biçen makinalarımız olacak, ve de Aceme, Türke Araba bel bağlamayacaktık.
Yine yollardayız, yağmur, soğuk ve kış demeden. Yurt dışında dünyanın dört kıtasında Başurla dayanışma içerisindeyiz. Berlinde yoğun eylemlilik ve çalışma içerisindeyiz. Elçiliklere mektuplar iletiyoruz. Almanya Dışişleri Bakanlığınada ayni şekilde. Çocuklar, yaşlılar hep birlikte Başurla dayanışma içerisindeler. Buna Kürd ozanı Şıvan Perwer de dahil. Kürtlerin ileri gelenleri, aydınları (UNO) BM`lere mektup yazmalı, Kürtlerin kaderlerini belirleme haklarını tanımalarını hatırlatmalı, İmza toplamalıyız, Avrupa parlementosuna seslenmeli, Ciddi etkinlikler gerçekleştirmeliyiz, aktif olup ETEN DUVAR olamlıyız. Kürdistanı resmiyette Başurda tanıyan elçilikleri, temsilcilikleri, konsoluslukları olan devletlerin önlerine yığılmalıyız. Biz sizi yanlız bırakmayacağız, sizlere bayram sevinçleri yakışır, yediden, yetmişe durmak yok, yola devam...Biz bu görevleri yerine getirirken, Sömürgecilerle yatıp, kalkanlar, şaşı kalkarlar bu kulağınıza KÜPE olmalı. Kürtlerin şeffaf, açık cesur politikalara ihtiyacı var. Sümürgecilerle bağları koparmalısınız. Sömürgecilerin aşığı ve esiri olmamalısınız. Haşdi Şabiyle fingirdeşen TAŞARANLAR' a kıranmı girdi. Hani Şengalde destan yaratmışları, ardından utanmadan özerklik ilan etmişlerdi, üstlendikleri Mahmur’da Haşbi Şabiye ''ser seran ser çavan'' dediler.
Ahmede Xaniye bir daha kulak verin, EY BÜYÜKLERİMİZ. A. Xani bu gidişatı ta 300 sene evvel görmüş, İTTİFAKTAN, devletsizlikten, padihşahsızlıktan bahsetmiştir. Büyük oynayanlar kaybetmez, hele, hele bu saatten sonra asla.
Kim ne derse desin. Bu halk bin defa bağımsızlığı hak etmiştir. Kürt halkına bağımsızlık ANA SÜTÜ gibi helaldır. Diren diş ile
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.