Hüseyin Şahin

Değerli Okuyucular,

uzun dönemdir iş yoğunluğu sebebiyle sizlerle güncel konuları birlikte değerlendiremedim. En son makalemi ‘’Gazza nere Amed, Sur, Cizir, Warto nere’’ diye 23 Mayıs 2021 de yazmıştım. Lütfen gecikme nedeninden dolayı kusuruma bakmayın. Geçen bu dokuz ay içerisinde birçok gelişme yaşandı. Kuzey Kurdistanı kurtaran Apocu hareket, İran ve TC’ yide arkasına alarak güney Kurdistan'da Kürdleri Kürdlerden kurtarmaya çalışıyor. Tüm provakatif eylem ve saldırılara rağmen güney Kurdistan yönetimi taşaroncuların emellerini boşa çıkardı. Dört yıl evvel Afrini altın tepside TC ye teslim eden Apocular, Kürd nüfusunun Afrin'de % 20'lerin altına düşmesine sebep olmuşlardır. Afrinde % 60 bir Kürd kitlesi Arapların yaşadıkları bölgelere zorunlu bir şekilde göçe zorlanmışlardır. Bugün yine güney Kurdistan'da taşaroncular aracılığıyla oynanan tamda budur. TC vede İran bunlar aracılığıyla güneyi istikrarsızlaştırıp, oranın demogratif yapısını bozmaya çalışmaktadırlar.

Geçen yıl T. Erdoğan’ın sağlık sorunu manşetlerde düşmedi. Ardından Peker gündeme oturdu. Yaklaşık bir yıldır Türkiye'de bir Sedat Peker ekolu oluşturuldu. Peker, Ali Kırcı, Alaaddin Çakıcı, Abdullah Çatlı, Mehmet Ağar, Mehmet Ağca, Allaaddin Kanat, Mahmut Yıldırım (Yeşil), Mahir Kaynak, Veli Küçük, Apo  siyasilerde ise Doğu Perinçek, Yalçın Küçük, Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya, Temel Sezai gibi birçok maaşlı uşak,  Türk derin devletinin sinsice yetiştirdiği katıksız birer elemanlarıdırlar. Sedat Peker gibi unsurları derin Devlet projesi olarak görmek gerek. Peker gibi unsurların Devlete rağmen ,Devlet dışı racon kesmeleri mümkün olmadı, olmayacaktır da. Çete, Mafya, Eşkiya yapılanmalarında kişi yada birey  Topluma zarar vermeden söz, güç sahibi olabilirler mi?

Peker Dolar milyoneridir. Peker bu serveti bizler gibi çalışarak kazanmadı. O Devlet desteğiyle teşaron, tetikçi, silah, uyuşturucu kaçakçılığı yaparak dolar milyoneri oldu. Peker Dünya sosyal medyasına son çıkışlarıyla giren kirli bir kişiliktir. O bu özelliğini kendi eliyle Devlet, Mafya ilişkisini Dünyaya tanıtmış oldu. Peker söylemleriyle hem sağa, sola hemde Kürd ve Alevi kitlesine  mesaj vermeyi bir çıkış umudu olarak seçmiştir. Bu mesajı  Türk derin Devlet planı olarak algılamak gerekir. Peker 40 yaş altı gurubuna oynayarak onları birer gizli Devlet tetikçisi olarak ortaya sürülmelerini amaçlamaktadır. Erdoğan rejimi Peker'i danışıklı bir şekilde Türkiye'ye getirecektir. Erdoğan hem Peker hem de Apo üzerinde arzuladığı 2023 seçimlerini de bir Halife olma zaferiyle taçlandıracaktır.

1923’ te Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Erdoğan 20 yıldır 1923 te kurulan bu Kemalist rejime,  kimi İslami nedenlerden dolayı oynamaktadır. Fettullah Gülenle  birlikte Erdoğan o dönemlerde bu yola girdiler. Balyozla birlikte onlarca Generalin rütbesini söküp rafa kaldırdılar. Gel zaman, git zaman derken Erdoğan tercihini Kemalistlerden yana koyarak sözüm ona Cemeatçileri Darbe bahanesi ile saf dışı bıraktı. Bu proje derin Devlet aklı Kemalistlerin bir senaryosu idi. 

Ufukta seçim gözükmektedir. Erdoğan tüm diğer yöneticiler gibi Devlet imkanlarını kendi emelleri için sonuna kadar kullanmıştır. Bu durumda olan bir Erdoğan her şeye rağmen bir çıkış yolu bulacaktır. Aksi taktirde birileri onu yargılayacaktır. İster Cumhur, Millet ittifakı, altı parti bileşeni, isterse de Türkiyeli parti HDP ne Türk nede Kürd halkının sorunlarına derman olmadılar vede olmayacaklardır da.

Türk solunun Türkiye'de bir karşılığı olmuş olsaydı, HDP şemsiyesi altında  seçimlere katılmazdı. HDP’in Türk sol ittifakında aldığı oyları, Kürdler mislisiyle ona vermeye hazırdır, yeter ki Kürdler arası ittifaklar olabilsin. Bu güvenceyi sezme yeteneğine sahip olan Kürd halkı kaşıktan ziyade, kepçeyle karşılık verecek vede geleceğe, özgür yarınlara tüm tuzaklara rağmen ulaşmasını bilecektir.

Türk sol hareketleri ile aynı yatağa giren bir HDP bu tutumundan dolayı devlet tarafında aynı cezayi yaptırımlara uğradı. Türk sol hareket aşkı HDP‘ yi sopa olmaktan çıkarmadı, çıkarmaz da. Hal böyle olunca da HDP yüzünü Kürdlere dönmelidir. Her türlü hakareti göze alan bu Millet, Kürd İttifakını başı ve gözüyle taçlandıracaktır. Yeter ki bu konuda cesaret verici adımlar atılabilsin.

Ahmed Arifin dediği gibi ‘‘ ele güne karşı Rüsva etme‘‘