Atiye’nin uyarlandığı kitabın yazarı: Göbeklitepe’yi gördüğümde yaşadığım enerjinin beni parçalarıma böldüğünü hissettim
Netflix’in Atiye dizisinin uyarlandığı ‘Dünyanın Uyanışı’ kitabının yazarı Şengül Boybaş, Serhat Sarısözen ile Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
Haber Merkezi- Netflix’in gündeme oturan yeni Türk dizisi Atiye’nin uyarlandığı kitabın yazarı Şengül Boybaş, “Göbeklitepe’yi gördüğünüzde diyorsunuz ki bu toprak burayı örtmüşse, neyi gizliyor? Yaşadığım bu enerjinin beni parçalarıma böldüğünü hissediyorum. Sanki bir mana yüklüyor ve sanki ‘Beni anla, bu toprak bu hafızayı taşıyor’ diyor” dedi.
Netflix’in Atiye dizisinin uyarlandığı ‘Dünyanın Uyanışı’ kitabının yazarı Şengül Boybaş, Serhat Sarısözen ile Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
Şengül Boybaş, ilk romanı Dünyanın Uyanışı ile okurunu insanlığa çağlar boyunca ev sahipliği yapmış kadim topraklara, 2018’de UNESCO Dünya Mirası listesine giren Göbeklitepe’nin gizemli hikâyesine götürüyor.
2000 yılında bireysel danışmanlık ve koçluk yapmaya başlayan Boybaş, aynı zamanda kendi geliştirdiği iletişim ve koçluk tekniklerini kullandığı seanslarla danışanlarının kendilerini tanıyıp hayatlarını şekillendiren içsel durumları ve olayları anlamlandırmalarına, gelecek vizyonlarını netleştirerek kişisel ilişkilerde ve iş hayatında başarıyı yakalamalarına yardımcı oluyor.
‘Benim yolumda oluşan her şey Atiye’nin yolunda da oluşuyor’
“Aslına bakarsanız siz mesleği seçemezsiniz, meslek insanı seçer” diye konuşan Boybaş, şöyle devam etti:
“Beni seçen bir meslek vardı. Küçüklüğümden beri spiritüel dünyaya olan merakımdan dolayı spiritüel danışmanlığa başladım. Spiritüel danışmanlık varoluşun inceliklerine temas etmek. Ruhsal danışmanlık gibi de düşünebilirsiniz. Bununla birlikte astroloji bilgimi geliştirdim, astronomiye merak saldım. Bunlar, benim iç dünyamda ‘Bunları yapmalısın’ diyen şeylerdi. Atiye’nin temelleri de orada atıldı. Benim yolumda oluşan her şey Atiye’nin yolunda da oluşuyor."
‘Hiç normal bir kız olamadım’
Yaklaşık 20 yıldır 10.000’den fazla insana temas ettiğini söyleyen Boybaş, “21 yaşından sonra karşılaştırmalı din okumaya başladım. Aklınıza gelebilecek bütün dini kitaplarına başvurdum. Bana ne oluyor, neden böyleyim? Neden sürekli insanlara dokunduğumda bir şey alıyorum? Bunları anlamak için müthiş bir çaba harcadım. Hiç normal bir kız olamadım, hiç normal bir hayatım olamadı” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye, hazine; yürüdüğünüz her toprağın altında binlerce mitoloji yatıyor’
“Göbeklitepe’yi herkes yazmalı, herkes belgesel çekmeli, herkes burayı tanıtmalı" diyen Boybaş, şunları söyledi:
"Sadece Göbeklitepe’yi de değil Nemrut’u da tanıtmalı Kapadokya’yı da anlatmalı. Türkiye, hazine; yürüdüğünüz her toprağın altında binlerce mitoloji yatıyor. Göbeklitepe’yi gördüğünüzde diyorsunuz ki neden örtülmüş bu toprak? Bu toprak burayı örtmüşse, neyi gizliyor, neyi açığa çıkartıyor? Yaşadığım bu enerjinin beni parçalarıma böldüğünü hissediyorum. Sanki bir mana yüklüyor ve sanki ‘Beni anla, bu toprak bu hafızayı taşıyor’ diyor.”
‘2.5 sene Göbeklitepe ile yattım Göbeklitepe ile kalktım, çıkamadım o sarmaldan’
Atiye’nin kendisine bir hediye olduğunu ifade eden Boybaş, “Umreden geldikten sonra A harfini koydum. Atiye=Hediye. Atiye’deki A’nın üzerine ^ koyduğunuz zaman ‘gelecek’ anlamı taşıyor. Atiye bana geleceğin bir hediyesiydi. Ondan sonra yazım süreci başladı ve 2.5 sene Göbeklitepe ile yattım Göbeklitepe ile kalktım. Çıkamadım o sarmaldan” şeklinde konuştu.
İlk bölümü herkesten önce izlediğini söyleyen Boybaş, “Geriye kalan tüm bölümleri ben de herkesle aynı anda izledim. O kadar duygulandım ki sadece ağladım” dedi.
Sputnik
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.