Aydınlatıyor!..

Aydınlatıyor!..

.

A+A-

turuncu-ve-beyaz-modern-teknoloji-yazilim-reklam-tanitim-instagram-hikayesi.png

İSKAN TOLUN Köln.

Son Makaleler:

Bilinmeyenleri, özgür bir beyinin cesaretiyle kaleme alan araştırmacı bir yazarın eserlerine değineceğim bu kez. Merak ediliyordur belki; açıklayayım: Kitabını okuyup beğendiğim her yazarı tebrik etmek, ya da teşekkür mahiyetinde bir makale yazmak, bir jest yapmak alışkanlık hâline geldi artık. Ve, bu beni yormuyor, bilakis severek yaptığımdan dolayı ilham alıyor, romanlarıma daha fazla adapte olabiliyorum. Evet, kaç gündür elimden hiç düşmedi değerli tarihçi yazar Erdoğan Aydın’ın bu yeni kitabı:

(Erdoğan Aydın: Yanlış İliklenen Düğme-Geçmişle Gelecek Arasında Cumhuriyet / SRC kitap/yayınevi / birinci baskı 2025 İstanbul / 680 Sayfa)

Kitapta geçen birçok konuya vakıf olmama karşın odaklanmış gidiyordum, bugün bitti. Fikret Başkaya’nın yazdığı bültenden seçtiğim bir tümce ile konuya giriş yapmak istiyorum:

 

“Bize böyle değerli bir eser kazandıran Erdoğan Aydın'a ne kadar teşekkür etsek azdır…”

 

Ayşe Hür de şöyle yazmış Facebook sayfasında: Yanlış İliklenen Düğme “Cumhuriyet tarihine ilişkin yazılmış̧ en radikal ‘öteki tarih’ kitabı bence. Öyle ki, taslaklarını okuduktan sonra kendisine ‘bu kitabı basacak yayınevi bulamayabilirsin’ demiştim. Öngörümde hem haklı çıktım (Literatür basmadı), hem haksız çıktım (SRC bastı). Kitap hem olgusal açıdan büyük bir zenginliği, hem yorumsal açıdan, çok cesur bir duruşu sergiliyor. Bu dev esere, yılların birikiminin (şimdilik son) ürünü̈ olarak hak ettiği değeri vereceğinize eminim. Benim payıma düşen bu değerli yazarın arkadaşı olmaktan duyduğum onur...“

 

Profesör İzzettin Önder’in Evrensel Gazetesinde yayınlanan şu yargısı da kitabın önemini gösteriyor: Yanlış İliklenen Düğme bir hamlede okunabilecek kadar rahat, ancak üzerinde uzun akademik ve tarih tartışmaları yapılabilecek kadar da fikir yüklüdür. (…) Fevkalade zengin bir tarihçe ile güçlendirilmiş olan eserin, toplumumuzun geçmişten bugüne yansıyan sorunlarına ışık tutabilme gücü yanında, birçok konuyu da tartışma zeminine taşıyarak toplumsal ufkumuzu zenginleştireceği açık.”

 

Kitap derya gibi, alabildiğine yüklü, çok kapsamlı, geniş bir çalışma yapmış. Nelere vurgu yapmamış, nelerden bahsetmiyor ki? Nitekim değerli yazar, Cumhuriyet tarihinde olup bitenleri detaylı ve çarpıcı bir şekilde anlatıyor.

 

İsyanları, Savaşları, Batı'nın ve komşu ülkelerin işgallerini, halkların (Türk, Kürt, Çerkez vb.) birlikte verdiği mücadeleyi, Cumhuriyet‘in kuruluşunu, Lozan’ı vs. vs. etraflıca kitaba aktarmış. Çerkez Ethem'i birçok kitapta okumuştum ama, bu kadar da detaylı değil tabii ki. Kürtlere yapılmış olan haksızlıkları da okuyunca, bilinmeyen birçok şeyin olduğunu bir kez daha idrak etmiş oldum. O kadar sade, inandırıcı ve anlaşılır bir dille anlatıyor ki, olayları görür gibi oluyor insan. İlerde bu kitap, okullarda, hatta üniversitelerde ders kitabı olarak görünse hiç de şaşırmamak gerek. Abartmıyorum. Gerçekten de okunması gereken çok değerli bir yapıt. Bestseller olma olasılığı da çok yüksek.

 

Erdoğan Aydın'ı ilk kez Artı TV ekranında gördüm. Değerli araştırmacı yazar Ayşe Hür ile birlikte tarih babında, dikkate değer bir program yapıyordu. Oturup saatlerce televizyon seyretmek gibi bir alışkanlığım olmasa da, koltuğa ilişmiş, ekrana pür dikkat odaklanmıştım...

 

Bir baktım ki, program sona ermiş. Tarih üzerinde konuşurlarken, olayların gidişatında eksik kalmışları arada bir beyan edip birbirlerini teyit edecek nitelikte tamamlıyorlardı ve bu durum beni ikna etmeye yetiyordu. Dolayısıyla, iki yazarın aynı olaya bire bir vakıf olması, epey dikkatimi çekmişti. O akşam Google'a baktım, “Kitapları var mı?” diye.

Elbette vardı, hem de oldukça. Ve gittiğim her kitapevinde ya da kitap fuarında kitaplarını soruyor; mevcut olanları incelemeden alıyordum, her ikisinin de, devşiriyordum adeta.

 

Erdoğan Aydın’ın birçok kitabını almıştım ve uzun bir arayla iki tanesini de okumuştum. İlk önce Öteki Tarih (Sekizinci baskı) adlı kitabı dikkatimi çekmiş, hemen okumuştum ve çok beğenmiştim. Elbette diğer kitaplarını da merak ediyordum ama, sırayı da bozuyor değildim.

Dolayısıyla, romanlarıma konu olacak olan, tarihte yaşanmış birkaç katliamı, birçok kitapta okumuş ve araştırmıştım ama, yine de tam olarak tatmin olmamıştım. Edindiğim bilgiler, nedense bana hep yüzeysel geliyordu. Detaylı olmadığından dolayı olsa gerek.

Şüphesiz, çok değerli araştırmacı yazarlar da var ama, Erdoğan Aydın hoca, olayları, özellikle azınlıklara karşı yapılmış olan haksızlıkları, pogromları sağlam kaynaklardan edinip (Dipnot, parantez vb.) kitaplarına aktarıyor ve kattığı o güzel yorumuyla, detaylı anlatım tarzıyla da okurun kafasında sorulara yer bırakmayacak nitelikte ikna ediyor. Ve böylece kitaplarını okuyunca, romanlarımı rahatlıkla betimliyordum.

Bu bağlamda, unutmadan belirteyim, geçenlerde, Nasıl Müslüman Olduk? (Otuz beşinci baskı) adlı kitabını da okudum ve bitirdiğimde:

“Yüreğinize sağlık kalemizde kuvvet değerli insan. Yeterince aydınlattınız beni,” derken, soyadı aklıma geldi, ekledim:

Aydın, aydınlatıyor okuru, yeterince aydınlatıyor dedim, defalarca. Kitap o kadar ikna ediciydi ki,  (Bunları hatırlayıp yazınca, makale başlığı fikri de böylece ortaya çıkmış oldu: Aydınlatıyor!..) kendisini tebrik etmek istedim. Lâkin telefon numarası yoktu bende. O ara Baskın hoca (Oran) ile mesajlaşıyorduk, arzumu beyan ettim. Sağolasın bağlantıyı sağladı. Arayıp tebrik ettim, tanıştık… Ve böylece yeni bir eser üzerinde çalıştığını da öğrenmiş oldum.

Elbette, yeni çıkacak olan kitabını çok merak ediyordum. Zira, kitapçıma geç gelecekti, biliyordum. “Erdoğan hocayı bir arayayım,” dedim. Geçenlerde aradım: İngiltere’deydi. Londra'da imza günü vardı. Sağolasın bana bir tane imzalayıp gönderdi. Kendisinden bilgi edinmek istemiştim, sadece. Kitap, kapıya geldi. Bu güzel eseri bana imzalayıp gönderdiğiniz için çok teşekkür ederim değerli hocam.

 

Cejna Çarşema Serê Nîsanê Li We Pîroz Be!..

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.