AYM, biber gazından ölen Aynur Kudin için 7 yıl sonra yaşam hakkı ihlali kararı verdi
.
Anayasa Mahkemesi, Şanlıurfa'da biber gazı nedeniyle ölen Aynur Kudin için ölümünden 7 yıl sonra 'yaşam hakkı ihlali' kararı verdi. Olayla ilgili polislere soruşturma açılacak.
Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde 8 Ekim 2014 günü gerçekleşen gösteriler sırasında evinin önünde polislerin attığı biber gazı yüzünden beyin kanaması geçirerek ölen 28 yaşındaki Aynur Kudin için Anayasa Mahkemesi'ne baba Kadir Kudin tarafından yapılan başvuruda mahkeme, yaşam hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Olayla ilgili daha önce ifadesi alınmayan polislere yeniden soruşturma açılmasına karar verildi.
Kadir Kudin’in ifadesine göre Aynur Kudin’in kardeşi, babasının uyarısıyla gösterilerde zarar görmesin diye evin önünde duran otomobili otoparka çekti. Eve doğru yürürken polis tarafından gözaltına alındı.
Kardeşinin polis tarafından gözaltına alındığını evin balkonundan gören Aynur Kudin, polislere, “Durun, kardeşimi bırakın o suçsuz” diye seslendi. Polisler bunun üzerine evin balkonuna biber gazı attı ve tüm aile yoğun gaza maruz kaldı. Baba, kızıyla birlikte polislere oğlunun suçsuz olduğunu anlatmak için sokağa çıktı. Ancak polis ekipleri biber gazı kullanmaya devam etti. Yoğun gazdan etkilenin Aynur Kudin fenalaştı ve hastaneye kaldırıldı. Beyin kanaması geçirdiği belirtilen Aynur Kudin tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Başsavcılık olaydan 4 yıl sonra kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Yapılan itiraz da reddedilince baba Kadir Kudin Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
'POLİSLERİN İFADESİNİN ALINMAMASI TEREDDÜTE NEDEN OLABİLECEK BİR EKSİK'
Anayasa Mahkemesi kararında, ölüme yol açtığı ileri sürülen olaya dahil olan polislerin tanık ya da şüpheli sıfatıyla ifadesi alınmadığına dikkat çekerek, "Bu durum soruşturmanın derinliği ve ciddiyeti üzerinde tereddütlere neden olabilecek önemli bir eksikliktir" dedi.
Olayla ilgili işlemlerin en az bir yıl sonra yapıldığını belirten mahkeme, "Kamera kaydı bulunup bulunmadığına dair araştırmanın yapılmasının olaydan yaklaşık bir buçuk yıl sonra gerçekleştirilmesi, polislerin kimlik bilgilerinin temini için emniyet birimleri ile yazışmanın olayın üzerinden 2 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra yapılması soruşturma makamlarının göstermesi gereken özen yönünden olumsuz bir izlenim oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.
Kamu görevlilerinin adli merciler dahil hiçbir merciye eylemleriyle ilgili olarak hesap vermediklerine dikkat çeken mahkeme kararında, "Sonuç olarak yürütülen soruşturma sürecine dair eksiklik ve belirsizliklerin yaşam hakkı kapsamında etkili soruşturma yükümlülüğünü ihlal eder nitelikte olduğu kanaatine ulaşılmıştır" denildi.
AYM, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının etkili soruşturma yükümlülüğü bakımından ihlal edildiğine ve kararın bir örneğinin yeniden soruşturma yapılmak üzere Viranşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine oy birliği ile karar verdi. (DUVAR)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.