Partisinin 1. Olağan Büyük Kongresi’nde konuşan Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, daha önce yer aldığı AKP’ye yüklendi. 19 yıl sonra insanların yine aç, ülke borcunun iki katına çıktığını söyleyen Babacan, “Beka dedikleri bir kişinin şahsi bekasına dönmüş durumda. Memleketinin bekasını düşünen yok” dedi.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) 1. Olağan Büyük Kongresi’ni topladı. Kongrenin düzenlendiği Ankara Atatürk Spor Salonu’na il ve ilçe teşkilatlarını isimlerinin yer aldığı pankartlar asıldı. Salona alkışlar arasında giren Genel Başkan Ali Babacan’ın partilileri  selamlayarak yerini almasının ardından kongre açılış konuşması ile başladı.

Yapılan seçimde kongrenin divan başkanlığına partinin Genel Başkan Yardımcıları Ramiz Olgun, Mehmet Emin Ekmen getirilirken, katip üyeler ise Doğa Şanlıoğlu, İlker Çelik ile Nevrim Hızlanoğlu oldu. Ardından HDP, CHP, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, İYİ Parti, Hür Dava Partisi ve Yeniden Refah Partisi genel başkanları ve eş genel başkanlarının gönderdiği mesajlar okundu.

Konuşma yapmak üzere kürsüye çıkan Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, sözlerine partililere teşekkür ederek başladı. Konuşmasında Türkiye’nin yaşadığı sorunlar üzerinde duran Babacan’ın Kürt sorununa dair bir şey söylememesi dikkat çekti. 

Türkiye’nin dönem denem zorlu süreçlerden geçtiğini dile getiren Babacan, “Hiçbir olumsuzluk umutsuzluğa kapılmamıza neden olamadı. 12 Eylül’de demokrasi ayaklar altındaydı. Döviz kurları patlamış yazar kasalar fırlatılıyordu. İnsanların ötekileştirdiği zamanlardan geçtik. Ben de ailemle birlikte o ıstırapları yaşadık” dedi.

Kız kardeşinin başörtüsü yüzünden yaşadıklarını anlattığı sırada gözyaşlarına hakim olamayan Babacan, salon tarafından uzun bir süre alkışladı. Babacan, kız kardeşinin başörtüsü yüzünden okuldan uzaklaştırdığını, kendisinin de  buna karşı bir ‘isyan’ olarak siyasete atıldığını vurguladı. 

‘İNSANLAR YİNE AÇ’

AKP içinde siyaset yaptığı esnada başarılı bir tablo çizildiğini savunan Babacan, “Bunların hepsi yok edildi. Kazanımlara katkı vermiş olmam benim için onur verici. Şimdi bambaşka bir baskı altındayız. Ezilenler, başkasını ezmeye başladı. Ezilmenin en olduğunu bilenler başkasını ezmez. Ülke olarak fakirleştik, bunun için tekrar siyasete döndüm. 2001’den aradan geçen 19 senede insanlar yine aç. Herkes elindekini kaybetmeye başladı” ifadelerini kullandı.

‘BEKA DEDİKLERİ BİR KİŞİNİN ŞAHSİ BEKASI’

Babacan, dün açıklanan asgari ücret üzerinde de durdu. Belirlenen ücrete tepki gösteren Babacan, “Memura, işçiye sefalet ücretleri reva görülüyor. Hazinede para kalmadı. Biz o kasaları doldururken milletin alın teri ile doldurduk ama çarçur ettiler. Eksi 49 milyar dolara indirdiler ve bunu 2 yılda yaptılar. Borç iki katına çıktı. Yazık günah değil mi. Beka dedikleri bir kişinin şahsi bekasına dönmüş durumda. Memleketinin bekasını düşünen yok. Faiz lobisine boyun mu eğdiniz?” diye sordu.

GELECEK ENDİŞESİ

Türkiye’de fırsat eşitliği olmadığının altını çizen Babacan, “Türkiye adeta bir açıklar ülkesi oldu. En büyük açıkta güven açığı. Bunlar bu ülkenin güvenilirliğini yerle bir ettiler. Bu ülke daha iyisine layıktır. Sağlık hakkına erişim zorlaştı, eğitimin kalitesinin düşmesi fırsat eşitsizliğine neden oluyor. İktidarda olanların kafası hep rantta. Toplumdaki en büyük endişe gelecek endişesi” dedi. 

‘KAYYIMLAR ÜLKESİ’

Olay TV’nin iktidar baskısı sonucu kapatılmak zorunda kalmasına da tepki gösteren Babacan, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de kadına yönelik şiddet artıyor. Akıllara durgunluk veren uygulamalar var. Halkta kopunca sonuç böyle oluyor. Hukukun üstünlüğü yerine bir insanın keyfine biat ediliyor. Belediyelere kayyım atıyorlar, şimdi STK’lara kayyım atamanın önünü açıyorlar. Kayyımlar ülkesi olduk.”