25 Eylül’de referandumun yapılacağını ancak bağımsızlık ilanı tarihinin belli olmayabileceğini dile getiren Başkan Barzani, referandumda “Evet” oranının yüksek olmasını beklediklerini ifade etti.

 Tartışılan bölgelerde de referandumun yapılacağını hatırlatan Barzani, “Kerkük halkı ne karar verirse versin, herkesin karara saygı duyması gerekiyor” dedi.

 Referandum sonrasında çıkabilecek sorunları engellemek için Bağdat, komşu ve dünyadaki ülkelerle bir mutabakata varmak amacıyla diyalog sürecinin başlaması gerektiğine işaret eden Başkan Barzani, “Öncelikli amacımız diyalog ve barışçıl yoldan halkımızın amacını yerine getirmektir” ifadelerini kullandı.

Bağdat hükümetini çoğunlukla Şiilerden oluşmakla suçlayan Başkan Barzani, Bağdat’ın, Kürdistan Bölgesi’nin yetkilerinin artırmamak için anayasaya hiçbir zaman uymadığını söyledi.

 “14 yıldır bu konu hakkında görüşmek istediğimizi dile getirdiğimizde bize, ‘Doğru zaman ve kabul edilir değil’ denildi.  Soruyorum; doğru zaman ne zamandır?” diyen Mesud Barzani, Kürtlerin referandum sonucunun sorumluluğunu almaya hazır olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizler halkımızla tarihi bir tecrübeden geçtik. Onlar ‘Bağımsızlık iyi değil’ diyor. Madem bağımsızlık iyi değil, sizin için neden iyi? Halkın meşruiyeti tüm şahıs, parti ve dış müdahalelerden daha üstündür. Kürdistan halkının bu talebine karşı olacak kimsenin olduğunu düşünmüyorum. Kaderimizi tayin etme zamanıdır. Kırılmaya yönelik bazı girişimler olabilir ancak var gücümüzle bunlara karşı koyarak, bunu başaracağız.”

 Kürdistan Bölgesi’inde huzur ve istikrarın sağlandığını belirten Başkan Barzani, şunları kaydetti:

 “Huzuru sağladığımız kanaatine vardık. Bu nedenle de referandumla yoluyla, geleceğimiz daha da huzurlu olacaktır. Gelecekte kanlı olayların yaşanması ihtimalini ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Kürt devleti, Ezidi ve Hristiyan gibi tüm azınlıklara güven sağlayacaktır.”

 Musul’da IŞİD sonrası dönemle ilgili uyarılarda bulunan Kürdistan Bölgesi Başkanı, şöyle konuştu:

“Musul’da barışçıl siyasi bir çözüm olmadan başarı sağlanamaz. Siyasi planlar olmazsa, durum tersine dönecektir. Musul’un içinde bulunduğu şartlar ve sonrası için derin endişe duyuyorum. Çünkü Musul’un IŞİD’den kurtarılmasıyla İslami devleti -IŞİD- son bulmayacaktır.  IŞİD’in kente enjekte ettiği fikirler değişmeyecektir. Bölgenin geleceğine yönelik derin kaygılarım var ve umarım yanılırım.”