Bay Merdan Yanardağ
Kürtlerin anavatanı Mezopotamya’nın bereketli topraklarıdır. Dünya da ilk defa buğday Mezopotamya da ekilmiş. Altı bin yıldan fazladır Kürtler bu coğrafya da yaşadıkları halde, sömürgeci devletler tarafından halen köle olarak gördükleri 50 milyondan fazla Kürdü sende köle olarak görmeye çalışıyorsun değil mi?
Sosyal demokrat olarak geçiniyorsun. Benim kaderimle oynayan kişi ve kişiler ulamayı cihan olsalar dahi güvenmiyorum ve af etmiyorum. Bunu çok iyi bilmeni istiyorum. Türkiye Birleşmiş Milletlerin üyesidir. Birleşmiş Milletlerin Evrensel Beyannamedeki şartlara uymak zorundadır.
Eğer Kürtlerin kaderi senin ve senin gibilerin elinde olsaydı, inanıyorum ki Kürtlere ömür boyu kölelik reva görecektin. Her toplumda demokrat kişiler olduğu gibi Türk toplumunda da demokrat kişiler var. Yalnız Türkiye de 30 milyon Kürt var. Kürtler hiçbir zaman dil, din, mezhep ve ırk ayrımı yapmadılar ve yapmıyorlar. Bunu iyi bilmeni istiyorum. Irkçı duyguların esareti altında ezilen kişilere güvenmiyorum.
12 Eylül 1980 de askeri darbe yapıldı. Kenan Evren, Kürtleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi dışında bırakmak için dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan %10 seçim barajını getirdi. Bu art niyetli düşünceye karşı, Kürtler inadına direnerek mücadelelerine devam ettiler ve o kirli barajı yıktılar. O karanlık dönemde her gün Kürt insanları katıl edildiler. O dönemin yöneticileri işin içinden çıkamayınca faili meçhul cinayetleri adını koydular. Kaç bin Kürt insanın öldürüldüğü bilinmemekle beraber devletin resmi kayıtlarımda 17.500 kişi gösterildi.
Sana belgesini getiriyorum. Kenan Evren askeri darbe yaptı. Anti demokratik 1982 anayasasını süngülerin gölgesinde, Türkiye de ki halkların oyuna sunarken yalnız Diyarbakır da örgütsüz olan Kürtler 20 bin tane ret oyu kullandı. Bir sene sonra yapılan milletvekili genel seçiminde Diyarbakır’daki Kürtler yine 20 iptal oy kullandı. %10 seçim barajını da aşarak Meclise girdiler.
14Mayıs 2023 günü Türkiye de yapılacak seçimlerde her siyasi parti yöneticilerin kendi mantığıyla hareket etme hakkı varda, Kürtlerin hakkı yok mu? Bay Merdan Yanardağ. 12 Eylül 1980 de Türkiye de askeri darbeyi herhalde biliyorsun. Diyarbakır zindanında kaç Kürdün işkence ile öldürüldüğünü da biliyor musun? İnsanlara nasıl zorla bok yedirildiğini de biliyor musun?
Beğenmediğin Hasan Cemal, askeri darbe döneminde, Kürtlere yapılan insanlık dışı işkenceleri ve katliamları “KÜRTLER” isimli kitabında yazmış. Merak edip Kürtler isimli kitabı okudun mu? Yine beğenmediğin Cengiz Çandar, “ MEZOPOTAMYA EKSPRESİ” isimli kitabında, devleti olmayan Kürt lider Celal Talabani’nin; Saddam Hüseyin’nin zulmüne karşı nasıl mücadele ettiğini açık olarak yazıyor. Eğer Kürtler seni milletvekili adayı olarak gösterselerdi kim bilir Kürtleri nasıl göklere çıkaracaktın. Cengiz Çandar’ı götürüp Feto ile bağlantı kuruyorsun. Kimlerin Türkiye den ABD’ye giderek hoca hazretleri efendi Fetüllah Gülen’in elini öpmek için nasıl sıraya girdiklerini bilmiyor musun?
Diyorsun Ahmet Altan ve Mehmet Altan cezaevine girdiler de. Niçin Hasan Cemal ve Cengiz Çandar cezaevine girmediler. Demek ki demokrat insanların cezaevlerine girmelerinden zevk alıyorsun. Cengiz Çandar kaçtı İsveç’e gitti. Çok ayıp. Ahmet Altan, Mehmet Altan, Hasan Cemal ve Cengiz Çandar’a saygım var. Televizyon kanallarına çıkarak kendine göre edebiyat yaparak siyaset yaptığını sanıyorsun. Yaptığın laf kalabalığıyla zavallı kişileri kandıra bilirsin.
Kürtler, senin ve senin gibi düşünenlerin beyniyle hareket etseler, o zaman asırlarca değil binlerce yıl köle olarak yaşayacaklar. Yaşadığım iki olayı birkaç kısa cümleyle sana yazıyorum.
Birinci olay: 1984 yılında, İstanbul da öğretmenlik yapıyorum. Tanıdığım ve güvendiğim Seyithan Erol ismindeki öğretmen arkadaşımın aracılığıyla TKP’nn iki numaralı adamı Kambur Hasan ile bir araya geldik. Beş saat rakı içerek konuştuk. Tabii ki anlaşamadık. Kendisine dedim varlığımı inkâr eden kişi ve kişilerle anlaşamam. Umudu kesildi. Dedi Nazım Hikmet şairdir değil mi? Dedim evet şairdir. Ama Kürtlerde de şairler var. Dedi adını söyle. Cevap verdim, Cigerxun dedim. Dedi bir şiirini oku. Ey Heval Ropson şiirinden bir parça okudum ve Türkçe açıklamasını yaptım. Ağzı açıkta kaldı tek kelime konuşamadı.
İkinci olay: Yıl 1991 bugünkü HDP’nın, o günkü Halkın Emek Partisi il saymanıyım. İl Başkanı Av. Mustafa Özer dır. TKP li olan samimi arkadaşım Öğretmen Salih Şimşek dedi abı yarın saat 13’te Turistik Palas’a gel. Sebebini sordum. Dedi Haydar Kutlu geliyor,onun için seni davet ediyorum. Gittim. Birkaç genç konuştuktan sonra Haydar Kutlu konuşmaya başlarken, Şeyh Said hareketi ulusal kurtuluş hareketi değildi dine bağlı gerici bir hareketti dedi. Tabii uzun konuştu.
Söz hakkı aldım. Sıra bana geldiği zaman direk Haydar Kutlu’ya döndüm. Dedim eğer doğru dürüst hareket ediyorsanız omuz omuza vererek beraber emperyalizme karşı mücadele edelim. Eğer Dr. Şefik Hüsnü gibi hareket ediyorsanız sizinle beraber olamayız Dr. Şefik Hüsnü Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteriydi. TKP illegal bir partiydi. Gitti Ankara da Mustafa Kemal’in yanında oturdu her gün sahte telgrafları Moskova’ya çekti. Tabii ki daha uzun onuştum. Canlı şahitlerim var bunlardan bir tanesi, o günkü İzmir milletvekili ve TKP üyesi Kemal Anadol diğeri TKP li milletvekili Hüsnü Okçuoğlu.
Senin tarihini sana hatırlatıyorum: Kayı boyundan gelen bir grup, İznik gölü kenarında yaşadıkları zaman Ertuğrul onlara başkanlık yapıyordu. Ertuğrul öldüğü zaman, yaşlılar grubu Ertuğrul’un Kardeşi Dündar’ı destekliyorlardı ve onu başkan olarak seçmek istiyorlardı. Gençler Ertuğrul’un oğlu Osman’ı destekliyorlardı ve Osman’ı başkan seçmek istiyorlardı. Osman amcasının akınlarına karşı koyamayacağını anlayınca pusu kurup ok atarak amcası Dündar’ı öldürür. Kitabın yazarı diyor Osmanlıda takt için akraba öldürmek vaciptir. 36 Osmanlı Padişahlarından 14 tanesi askeri darbeyle tahttan indirildiler.
Kaynak: Bu Mülkün Sultanları Necdet Sakaoğlu Oğlak Yayıncılık
Cumhuriyet tarihi Mustafa Kemal’le başlıyor, Atatürk’le bitiyor. 1938’den bugüne kadar dünyada ve Türkiye de hiçbir değişim olmadı her şey Atatürk’ün ölümüyle bitti anlamına geliyor.
Saygılarımla
Şaban Aslan
Kaynak: Kürdler önümüzdeki seçimde ne yapmalı? - M. Hüseyin Taysun