Bera Holding mağduriyeti gurbetçilerin hak kaybıyla mı sonuçlanacak?
TBMM Genel Kurulu’nda perşembe günü kabul edilen yeni yasa teklifi ile, Avrupa'da holdinglere vaktiyle para yatırmış olan yurtdışında yaşayan Türklerin paralarını geri alma mücadeleleri büyük zarar gördü.
Haber Merkezi- Davanın yıllardır avukatlığını yapmış olan eski asliye ceza hakimi Av. Habip Kılınç, euronews Türkçe’ye verdiği özel demeçte, bu yasayı Yargıtay’ın daha önce verdiği emsal niteliğindeki hukuki kararların ihlali olarak görerek, bunun sadece bir şirkete yönelik olarak yapılan bir düzenleme olduğunu düşünüyor.
Kılınç, “Hukuk devletlerinde bir şirkete ve bu şirketin ardındaki özel kişiye yönelik yasa çıkarılamaz. Burada esas amaç Bera Holding’i korumak” diyor.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, üç yıl önce aldığı kararla, mağdurlara söz konusu holdinglerden yaklaşık 30 milyar Euro’luk para iadesinin önünü açmıştı. Bu süreçte Konya merkezli şirketlerden biri de, Kombassan olan ismini Bera olarak değiştirmişti.
“Adam öldürmek de insan dolandırmak da haksız bir fiildir. Ama bu yasayla vatandaşın kazandığı davalar bertaraf ediliyor. Devlet bir ceza dosyasında dolandırıcıyı affedebilir, ama haklı alacaklılara müdahale edemez, yeni kurulan şirkete ortak olmaya zorlayamaz,” diyor Kılınç ve ekliyor:
“Vatandaş bu yeni şirketin hisselerinden kar etmeyecek, bilakis zararlı olacak, çünkü şirketin zaman içerisinde ortaklık yapısı da değişti, zarar gösterildi, üzerine vakıflar kuruldu, borsada değeri düştü.”
Bera Holding patronu Meclis'te, mağdurlar yok
Bera Holding’in daha önce Adalet ve Kalkınma Partisi’nden Aksaray milletvekilliği de yapmış olan yönetim kurulu başkanı Ali Rıza Alaboyun da bu süreçte TBMM’nin Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapılan görüşmelerde dinlenmiş, ancak komisyona mağdurlar çağrılmamıştı.
Ancak Kılınç’a göre, “Sanki mağdur olan Kombassan, vatandaş da ona yardımcı oluyor gibi bir hava yaratıldı”.
Mağdurların yüzde 95’e yakını yurtdışı Türkler olup, en çok Almanya, ardından Belçika ve Hollanda gibi ülkelerde yaşıyorlar. Toplamda 72.000 mağdur arasında yaklaşık 4000 kişi dava açtı şu ana kadar. Diğerleri ise bu davaların sonuçlanıp emsal karar olmasını bekliyor.
Dolandırma yöntemleri ise, camilere giden holding yetkililerinin faizin günah olduğu ve onlar adına İslami kurallara uygun olarak faiz sistemine başvurmaksızın Türkiye’de yatırım yapılacağı, fabrikalar kurulacağı, yüzde 30’lara varan kar payı verileceği söylenen paydaşlara istihdam olanakları yaratılacağı, hatta bazı mağdurların bu fabrikalara müdür yapılacağı yönündeki vaatler şeklinde. Paralar da büyük oranda camilerde toplandı.
Almanya'daki davalar sonuçlandı
Sürecin Almanya’da görülen kısmında kısa süre içerisinde sonuçlanan davalarda para iadesine karar verilse de bu davaları kabul etmeyen Türkiye ayağında süreç çok hızlı işlemedi ve mağdurlar lehine mahkeme kararları alınmaya başladığı bir dönemde de söz konusu yasa teklifi gündeme geldi.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Hukuk İşleri Daire Başkanı Faik Metin Tiryaki, 31 Ekim’de Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, “Geçmişte bu şirketler SPK nedeniyle izinsiz halka arz yaptıkları için haklarında epey işlem yapılmıştı, ama mevcut durumda, şu anda borsada işlem görüyorlar ve ortaklık yapılarının artık bir sonuca vardırılması gerekiyor” demişti.
Alaboyun da aynı gün yaptığı konuşmada, borsadaki yatırımcıların Holding’e dair belirsizlikten dolayı Bera Holding hisselerine yönelmediklerini söylemişti. “Hisselerimize veyahut da bilançolarımıza bakanlar bize yatırım yapmak istiyor ama bakıyorlar ki davalar var, bu davaların ne olduğunu izah ettiğimiz zaman da borsada hissemiz değer kazanmadı. Mesela, hissemizin Komisyonda görüşüleceği duyulur duyulmaz, dün borsa yüzde 1 civarında değer kaybederken bizim hissemiz tavan yaptı, bir beklenti var özellikle yabancı yatırımcılar tarafından.”
Bu süreçte Kombassan Holding dışındaki tüm holdingler mallarını kaçırdığı için ancak Kombassan Holding’den para tahsilatı yapılabiliyor.
Holdingzedeler arasında intihar edenler, eşini boşayanlar, üzüntüden akıl hastanesine düşenler var. Yasanın kabulüyle birlikte mağdurların ikinci bir mağduriyet yaşayacaklarına dikkat çekiliyor.
Yasa şu anda imza aşamasında
Yasa şu anda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayından sonra nihai olarak kabul edilmiş olacak. Söz konusu yasa teklifi kanunlaştığında, mağdurların haklarındaki davalar düşecek ve devam eden davalar da sona erecek. Ancak bundan sonra Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yolu açık.
Kılınç, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunmayı, iç hukuk yolları tüketildiğinde de AİHM’e gitmeyi planlıyor. “Bu hukuki bir karar veya yasa değil, buna her hukukçu güler. Ben 15 yıl hakimlik yaptım, 20 yıldır da avukatlık yapıyorum, böyle dava hiç görmedim, hiç uygulamadım” diye vurguluyor Kılınç.
Benzer şekilde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) de konuyu AYM’ye taşımayı planlıyor.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, euronews Türkçe’ye verdiği demeçte, “Cumhurbaşkanlığı mağduriyeti katlamamalı ve Meclis’e geri göndermeli” çağrısında bulunuyor.
“Anayasaya aykırı olmasına rağmen, vatandaşlarımızın dini duygularını istismar eden yeşil sermaye şirketlerine özel bir kurtarma yasası hazırlandı. Mağdurlar, onları mağdur edenlerin ortağı haline getirildi, ama yine tek kuruş karları, kazançları yok. Mahkemelerde hak aramalarının da önüne geçildi, hem de yasayla,” diye ekliyor Çakırözer.
Mağdurların Çarşamba günü öğleden sonra bir basın açıklaması yapmaları bekleniyor.
Mağdur Z.A. süreci anlatıyor
20 sene önce yaklaşık 100.000 Euro üzerinde para yatırdığı Bera Holding mağdurlarından Z.A’nın davası iki yıldır görülüyor. 16 yaşından beri Almanya’da fabrikalarda çalışmış olan eşinin birikimlerini ve kendisinin 10 tane kalın bileziğini, camilerde gerçekleşen toplantılarda kendi ifadeleriyle “Türkiye kalkınsın” diye yatırmışlar.
Z.A., euronews Türkçe’ye verdiği demeçte, “Almanya’da yaşarken farklı hissediyorduk. Ülkemiz kalkınsın diye canımızı bile feda edebilirdik, memleket aşkıyla yanıp tutuşuyorduk. Bu zayıf damarımızı kullandılar. Şimdiyse alın teriyle kazanılan helal para geri döner diye bekliyoruz” diyor.
Dava sürecinde yaşadıkları ekonomik zorluklar sebebiyle Z.A., çocuklarını alarak memleketine dönmüş; zararlarını karşıladıklarında ise şu anda temizlik işçisi olarak çalışan eşi de Almanya’dan geri dönecek.
“Göçmen olarak yaşadığımız tüm zorluklara rağmen Almanya’da hukuk güzel işler. Burada ise çok büyük adaletsizlik, çok büyük bir haksızlık var” diyor Z.A. Yakın çevresinden de onlarca tanıdığı ve akranı söz konusu holdinglere yüklü miktarda para yatırmış.
Bayramlarda "tatlı dilli" mektuplar
Eski ismiyle Kombassan Holding, Bülent Ecevit döneminde yaşanan ekonomik krizi bahane etmiş bir süre. “Her sene bir mektup geliyordu bayramlarda, tatlı dille bu süreci birlikte atlatacaklarını anlatıyorlardı. Buna kandık ve kimse hakkını aramaya gitmedi. Sonra bir baktık 9 sene olmuş, zamanaşımına kadar bizi idare etmeye çalışmışlar” diye anımsıyor o günleri Z.A.
“Hayatımızın düzene girmesi, ailecek bir araya gelmemiz bu davanın bizim lehimize sonuçlanmasına bağlı. Eşim çok istediği arabayı bile almadı, bu holdinge yatırdı tüm parasını. Şimdi bir arkadaşının evinde bir koltukta sığıntı gibi yaşıyor ve yüklü bir kira bedeli ödüyor ona rağmen. Adamı bu yaşta bu hale düşürdüler” diyor Z.A.
Kendisi 17 yıldır AK Parti’den başka bir partiye oy vermemiş olan Z.A. “ben yeri geldi başka bir partiye oy veren öz babamı bile karşıma aldım. O kadar sevdalıydık ki partimize… Ama buraya geldim geleli böyle kanunlar çıkıyor. Bu yasaya izin verilirse isteyen istediğini dolandıracak o zaman” diyor.
Kaynak: Euronews
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.