Bilinmesi Gereken Biri: HÜSEYİN SALTIK
Osman AYDIN
Kürt Tarihi’nde bilinmezler çok fazladır. Bu bilinmezler, olay olabilir, kişi olabilir, bilgi ve bulgular olabilir. Bu bilinmezlerden biri de pek çok kişinin bilmediği veya yeterince bilmediği rahmetli Hüseyin Saltık’tır. Bu ulu çınar, 08.11.2016 Pazartesi günü aramıza bir daha dönmemek üzere hayata veda etti. Ne yazık ki bu vedayı ben yeni öğrendim. Gerçi hemen öğrenseydim de yapabileceğim bir şey yoktu. Belki bu yazıyı o zaman yazmış olacaktım.
Türkiye Satranç Federasyonu’nun yayını Mavi Kale Dergisi’nin 12. sayısında kendisiyle yapılan röportajda Fatma Yılmaz’a kendi özgeçmişini özetle şöyle anlatır:
Tunceli’nin Hozat ilçesinin Akören köyünde 1927 yılında doğdum. (Bu Köyün Kürtçe adı Axwêran olup, 1993 yılında köyün tüzel kişiliği kaldırılmış, 1994 yılında da devlet tarafından boşaltılıp, yakılmıştır. O.A.) Çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Babam ben küçükken geçirdiği bir kaza sonucu ölmüş, onu hatırlamıyorum. Ortaokul ikinci sınıfa kadar Elazığ’da oturan emekli yarbay dayımla evli halamın yanında okudum. Ne yazık ki halam ve dayımı altı ay arayla kaybettim. Devletin her sene açtığı parasız yatılı okul sınavına girdim ve kazandım. O sene Elazığ’da sınavı kazananları Kars’a gönderdiler. Ortaokul ve liseyi Kars’ta bitirdim. Devam mecburiyeti olmadığı için kaydımı Ankara Hukuk Fakültesi’ne yaptırdım. Memlekete gidip yılsonunda sınavlara giriyordum. Üçüncü sınıfta devam mecburiyeti kondu. O sırada Milli Savunma Bakanlığı’nın askeri hakimlik için hukuk fakültesinden öğrenci alacağını duydum, başvuruda bulundum. İlk görev yerim Ankara Hava Kuvvetleri oldu. Beş sene Ankara’da, üç sene Van’da, yedi sene Balıkesir’de, üç sene de Kayseri’de çalıştım. 1970 te emekli oldum. 1985 e kadar Elazığ’da avukatlık yaptım. Oradan da emekli olduktan sonra Ankara’ya yerleştim.
Hüseyin Saltık, Türkiye çapında pek çok birincilik ve ikincilik dereceleri olan bir satranç ustası olmanın ötesinde iyi bir briç ustasıydı.
O, Kürt siyasetinin önemli temel taşlarından biriydi. 29 Haziran1970 te Türkiye’de Kürdistan Demokrat Partisi kurulduğunda, o sadece parti kurucularından, Merkez Komitesi ve ilk Polit Büro üyelerinden biri değil aynı zamanda kuruluş toplantısına ev sahipliği yapmış biriydi.
Ona hep sevgi ve saygı duydum. Onun bana karşı olan duygularının da pozitif olduğunu biliyordum.
Kürtlerin hafızası bu ulu çınarı unutmamalı. Bu kısa yazıyı yeni nesiller onu tanısın diye yazdım.
Seni büyük bir saygıyla anıyorum.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.