BM yetkilileri, on yıldır süren çatışmalarda hayatta kalmaya çalışan milyonlarca Suriyeli ve sığındıkları komşu ülkeler için uluslararası bağışçılara yardımlarını arttırma çağrısı yapıyor. Çağrı, gelecek hafta Brüksel'de yapılacak Suriye konferansından önce geldi.

Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’in işbirliği ile düzenlenen Brüksel Bakanlar Toplantısı’nda, sayıları 24 milyonu bulan Suriye’deki sivillere ve bölgede insani yardıma ihtiyaç duyan mültecilere 10 milyar dolarlık rekor bağış toplamaya çalışılacak. Bu bağışın 4,2 milyar doları, Suriye'de çoğu yerinden edilmiş 13 milyondan fazla insana ayrılacak.

Talep edilen bağış miktarının 5 milyar 800 milyon doları yani yarısından fazlası, 5,5 milyon Suriyeli mülteciyi ve Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır'da onlara ev sahipliği yapan 4,8 milyon kişiyi destekleyecek.

BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, milyonlarca mültecinin ve onlara ev sahipliği yapan toplulukların, hayatta kalmalarını, son 10 yıllık çatışma sırasında bağışçıların desteğine borçlu olduğunu söyledi. Ancak Grandi, uzun süren savaşın yarattığı gerginliğin ağır bir bedel ödettiğine de dikkat çekti.

Grandi, mültecilerin ve ev sahibi toplumların, kötüleşen yaşam koşulları ve ekonomik gerileme ile kuşatıldığını belirterek, Corona virüsü salgınının mülteciler için bu koşulları daha da bozduğunu kaydetti.

BM komiseri, "Yerinden edilmiş topluluklar içinde yoksulluk seviyelerinde keskin bir artış var. Dünya Bankası ile birlikte yaklaşık 1 milyon mültecinin daha, ağır yoksulluk seviyelerine düştüğünü tahmin ediyoruz. Ve bu özellikle Lübnan'da dikkat çekiyor" dedi.

Filippo Grandi, son tahminlerin Lübnan'daki mülteci nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ının şu anda ağır yoksulluk içinde yaşadığını gösterdiğini söyledi. Grandi, Lübnan nüfusunun da en az yüzde 25'inin ülkenin şiddetli siyasi, mali ve ekonomik krizinin neden olduğu ağır yoksulluk içinde olduğunu belirtti.

BM Kalkınma Programı Yöneticisi Achim Steiner de, ev sahibi ülkeler üzerindeki Corona virüsü salgını baskısının, Suriyeli mülteciler nedeniyle altında oldukları yükü ağırlaştırdığı konusunda uyardı.

Steiner, ev sahibi ülkelerde hizmet dağıtım sistemlerinin aşırı gerildiği, kendi vatandaşları için geçim imkanlarının azaldığı ve toplumsal gerilim risklerinin arttığı bir ortam olduğuna da dikkat çekti.

Yoksulluk ve eşitsizliğin bölgede hızla arttığını söyleyen Steiner, bunun, sağlık ve içme su gibi temel hizmetleri sağlamak için mücadele eden ev sahibi topluluklarla, mültecilerin hayatlarına ve geçim kaynaklarına zarar verdiğini söyledi.

İki BM yetkilisi de Suriyeli mültecilerin insani ihtiyaçlarını karşılamak için artık uluslararası desteğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğu konusunda hemfikir. Grandi ve Steiner, bölgenin karşı karşıya olduğu yoğun ve acil kalkınma sorunlarıyla mücadele ederek mülteci ve ev sahibi toplulukların dayanıklılığını artırmak için paraya ihtiyaç olduğunu söylüyorlar.