'Bodrum'da tehlike çanı çaldı,yokluktan etnik kavga çıkabilir'
'Bodrum'da tehlike çanı çaldı,yokluktan etnik kavga çıkabilir'
Cumhuriyet'te Selin Ongun'a konuşan Eski Turizm Bakanı, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) eski Başkanı Bahattin Yücel, turizm sektöründe yaşanan krizin 2020'den önce bitmeyeceğini söyleyerek "Bir süre sonra bu kötü gidişten, işsizlikten, pazar payının daralmasından, yani yokluktan etnik kavga kıvılcımları çıkabilir" dedi.
Eski bakan, "Karadeniz'deki gibi 'Fındık toplamaya gelmesinler' örnekleri 'Söke Ovası'na inmesinler' gibi yaklaşımlarla sonuçlanırsa iç barışı sağlamakta çok zorluk çekeriz" görüşünü dile getirdi.
- Burada pankartı hemen açalım: Bodrum'da yaşananlar sadece ekonomistlerin değil sosyal bilimcilerin de kadrajına girecek ölçüdeydi: Esnaf taş ve sopalarla turist kavgası yaptı. 14 kişi yaralandı, 25 kişi gözaltına alındı. Bu neyin resmi?
Bu resim çok ciddi bir tehlike çanı. Gelmekte olan çok önemli bir tehlikenin uyarısı. Türkiye'nin yatak kapasitesi yaklaşık bir buçuk milyon. Bu bir buçuk milyonun yüzde 70'i Güney’de; Ege ve Akdeniz kıyılarımızda. Kuşadası, Bodrum, Marmaris, Fethiye, Kalkan, Kaş, Kemer, Antalya, Belek, Side, Manavgat, İncekum'dan itibaren Alanya, bu yay içinde yüzde 70'lik yatak kapasitesi var. Bu yaydaki turizm amaçlı hizmet veren işletmelere ve çalışanlara bakıldığında, karşımıza geniş bir piramit çıkıyor.
Bu piramitte Doğu ve Güneydoğu'dan gelen yurttaşlarımızın önemli bir yeri var. Turizm sezonundaki hareketlilik onların yaklaşık bir yıllık geçimlerini sağlayabilecek bir katkı sağlıyordu. Şimdi bunun kaybedildiği bir döneme girdik. Siyasette milliyetçi damarı besleyen söylem keskinleşirken, turizm sektöründeki bu krizle birlikte, siyasilerin hiç hesaba katmadığı bir fay oluşabilir.
Türkiye'yi yönetenlerin bunu hızla görmesi ve önlem almaları şart. Bir süre sonra bu kötü gidişten, işsizlikten, pazar payının daralmasından, yani yokluktan etnik kavga kıvılcımları çıkabilir. Bodrum'daki örnek, esnaf kavgası olarak yorumlandı. Ancak bu bölgelerdeki dinamik düşünüldüğünde, süreç böyle devam ederse işte o turist kavgası etnik gerginliği tırmandırabilir.
Karadeniz'deki gibi "fındık toplamaya gelmesinler" örnekleri "Söke Ovası'na inmesinler" gibi yaklaşımlarla sonuçlanırsa iç barışı sağlamakta çok zorluk çekeriz. Buna hiç kimse değinmiyor. Ne siyasetçiler ne de bizim sektörümüz. Efendim, çözüme ulaşmak için bakanlıklar arası gruplar kurulacakmış, Türkiye tanıtım yapmalıymış! Mesele keşke öyle basit olsaydı.
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/557922/
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.