“Bu meselenin adı değerli arkadaşlarım Kürt meselesidir”

“Bu meselenin adı değerli arkadaşlarım Kürt meselesidir”

.

A+A-

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Muş ve Ağrı’dan sonra Van’ı ziyaret etti.

Erciş ilçesinde parti binasının açılışına katılan Babacan, ardından ilçe esnafını ziyaret etti.

Babacan’a ilginin yüksek olduğu açılış ve ziyaret esnasında bir vatandaşla girdiği diyalog dikkat çekti. Babacan’ın selamlaştığı vatandaş,  “Siz, Zilan’da 18 bin insanı katleden CHP zihniyeti ile birliktesiniz” sözlerini kullandı. 

Burada muhtarlar ve STK temsilcileri ile de bir araya gelen Babacan’ın gündeminin ilk sırasında ekonomi vardı.

Kadim Aşiretler Federasyonu’na ziyaret

İlçedeki temaslarının ardından Van’a geçen Babacan ilk olarak Başkale ilçesinde  26 Temmuz’da patlayıcının infilak etmesi sonucu yaralanan 12 yaşındaki H.E’yi tedavi gördüğü Van Dursun Odabaşı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ziyaret etti.

Ardından Kadim Aşiretler Federasyonunu ziyaret eden Babacan daha sonra da Beşyol mevkiinde bindiği parti otobüsüyle Türkçe ve Kürtçe şarkılar eşliğinde  halkı selamlayarak kentin en işlek caddeleri olan Cumhuriyet ve Maraş’ı gezdi.

Babacan’a ilgi gösteren Vanlılardan zafer işareti yapan da oldu, bozkurt işareti yapan da. Kalabalığın arttığı yerlerde otobüs kapısını açarak halkı selamlayan Babacan, kitleyi parti il binasının açılışına davet etti.

Vatandaş  sordu: İktidara gediğinizde siz de HDP’yi terörist ilan edecek misiniz?

Babacan, programının yaklaşık bir saatlik bölümünde kentteki esnafı ziyaret etti. Dükkanları bir bir ziyaret eden Babacan’a yöneltilen temel sorular ekonomi ve Kürt sorununa ilişkin oldu.

Öyle ki Sanat Sokağı’nda selam verdiği bir genç, Babacan’a “İktidara gediğinizde siz de HDP gibi bir partiyi terörist ilan edecek misiniz? Ekonomiye ve Kürt sorununa ilişkin bir programınız var mı yoksa sadece oy için mi geliyorsunuz? Erdoğan da ilk yıllarda geldiğinde her şeyi çözeceğim diyordu ama 100 yıldır çözülmeyen olaylar var. Doğuya gelen siyasetçiler seçim öncesi ve sonrası çok farklılar. Yüzde 90’ı böyle”  dedi. Babacan ise gence, ‘’Biz yüzde 10’luk kısımdayız’’ şeklinde  cevap verdi.

Esnaf ziyaretlerinden sonra açılışı yapılacak parti binasının önüne geçen Babacan burada davul zurna ve halaylarla karşılandı. Konuşması esnasında Babacan’a birkaç yurttaşın içinde notların olduğu kağıtlar vermesi de dikkat çeken bir başka detay oldu.

Babacan: “Kürt sorununu eşit yurttaşlıkla çözeceğiz”

Burada partililere ve Vanlılara seslenen Babacan, konuşmasının büyük bölümünü Kürt sorununa ayırdı. Kayyum atamaları, Kürtçe’nin kullanımı önündeki engeller, Demans teşhisi konulan HDP’li siyasetçi Aysel Tuğluk’un tahliye edilmesi, bölgede yaşanan hak ihlalleri Babacan’ın değindiği temel konular oldu.

Babacan Kürt sorununa ilişkin şunları söyledi:

“Türkiye’de şu anda bir Kürt sorunu var biliyorsunuz. Biz de içindeyken ne diyorduk, ‘Kürt sorunu var, bizim de sorunumuz var’ diyorduk. Ben buradan Erdoğan’a da sesleniyorum, Bahçeli’ye de sesleniyorum. Kürt sorunu var mı yok mu? Burada, bizim Kürt vatandaşlarımıza soruyorum. Buradan çağrı yapıyorum. Eşit vatandaşlık temelinde çözeceğiz, eşit vatandaşlık bu ülkenin her bir vatandaşını devlet aynı samimiyetle kucaklamak zorunda, başka türlü bu ülkenin birliğini ve beraberliği sağlayamazsınız. Yerel yönetimler güçlendirilecekti. Ne oldu? Bırakın yerel yönetimleri güçlendirmeyi bugün seçilmiş belediye başkanları makamlarından indiriliyor, yerine kayyımlar oturtturuluyor. Seçimleri kazanamayınca vatandaşı cezalandırma yöntemi haline geldi kayyım atamaları. Sağda solda milli irade diyerek kendini aldatanlar, yerelde seçimi kazanamadıklarında halkın iradesini tanımıyorlar.”

“Bölgeye geldiğinde Dicle’nin kenarındaki kuzuyu hatırlıyor, Ankara’ya dönünce kurdun yanında başka bir hizaya giriyor ‘’

“Sayın Erdoğan ne demişti? 2005’te ne dediysem onun arkasındayım demişti değil mi? Kürt sorunu benim de sorunumdur demişti değil mi? Peki ne oldu? 10 sene sonra kendi ile kavga etmeye başladı. ‘Kardeşim ne Kürt sorunu’ demeye başladı. Peki Kürt meselesi çözüldü mü? Ben burada Van’da sorayım size çözüldü mü? Çözülmedi! Tam tersine dirildi. Erdoğan bu bölgeye geldiğinde Dicle’nin kenarındaki kuzuyu hatırlıyor, Ankara’ya dönünce kurdun yanında başka bir hizaya giriyor. Farkında bile değil. Belli ki Bahçeli’nin yanından iki dakika ayrılıp da Kürt meselesini doğrudan insanlar ile konuşacak durumu da yok artık. Ne zaman gitti Bahçeli’yi, Perinçek’i yanına ortak aldı, o gündür bu gündür memleketin sorunları çözülmüyor.”

HDP’li Tuğluk’un tutukluluk durumuna dikkat çekti

Demans hastalığına rağmen  tutukluluğu devam eden Aysel Tuğluk’un durumunu bir insan hakkı ihlali olarak değerlendiren Babacan şunları söyledi:

“AK Parti’nin ilk yıllarında cezaevlerindeki koşulların iyileştirilmesi sağlandı. Avrupa Birliği ile müzakerelerde de önemli bir konuydu bu ve biz kendi vicdanımız için bunu yaptık. Bugün geldiğimiz noktada bir kadın siyasetçi, hastalığının ilerlemesine rağmen hala cezaevinde tutuluyor. Hastanelere gidince hapishanede kalamaz diyorlar. Fakat Adli Tıp Kurumu’na gidiliyor. Orada siyasi baskı ile bir rapor çıkıyor ve hala hapiste tutuluyor. Çok ağır bir hastalık. Çok ciddi bir insan hakkı ihlali yapılıyor.”

“Kürtçe bu toprakların dili ‘’

Babacan, konuşmasının devamında Kürtçe üzerindeki  yasaklamalara dikkat çekti ve  şunları söyledi:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi, bütün vatandaşlarımızı temsil eden kurum demek değil mi? TBMM’de insanların konuştuğu dil inkâr ediliyor. Bir insanın annesinden ninni dinlediği dil inkâr edilir mi? Meclis’in tutanaklarını açın bakın. İnternette hepsi yayınlanıyor. ‘X’ harfi koyuyorlar. ‘X’ İngilizce’den alınan bir harf değil mi? Sen İngilizce’den aldığın harfi oraya koymayı biliyorsun da Kürtçe iki tane cümleyi yazmayı bilmiyor musun? Kürtçe bu toprakların dili. Üstelik ülkemizde en çok konuşulan ikinci dil. Kürtler Meclis’e girdi ama daha Kürtçe bu ülkenin meclisine giremedi.”

Alkışlar ve sloganlarla sık sık kesilen konuşmasını tamamlayan Babacan ,  eşi Zeynep Babacan, partisinin Genel Başkan Yardımcıları ve bölgedeki il başkanları ile birlikte parti binasının açılış kurdelesini kesti. Ardından parti binasını gezen Babacan son olarak Türkiye Tabipler Birliği Van- Hakkari  temsilciliğini ziyaret ederek burada sağlıkta şiddet ve sağlık çalışanlarının ülkeyi terk etmesi konularında görüş alışverişinde bulundu.

Babacan ve beraberindekiler, kentteki temaslarını bu sabah (7 Ağustos) basın mensuplarıyla bir araya gelerek tamamladı ve kentten ayrıldı.

Kent halkı Babacan’ın ziyaretini nasıl değerlendirdi?

Babacan’ın ziyaretini sorduğumuz kent sakinlerinde umut, kaygı ve sitem hakimdi.  Genel olarak ekonomi, temel hak ve özgürlükler ile Kürt sorunu gibi talepleri dile getiren Vanlıların itiraz ettiği bir başka konu ise HDP’nin altılı masada olmaması oldu.

“Ekonomiyi düzelteceğine inanıyoruz”

İlk olarak konuştuğumuz, Hamit Çeken isimli yurttaş, “Çok güzel bir adam. Allah’ın izniyle elinden geleni yapacak. Ekonomide denenmiş bir adam. Düzelteceğine inanıyoruz”’ dedi ve Babacan’ı yeni tanımaya başladıklarını,  merak ettiklerini ifade etti.

“İktidara geldiğinde inşallah Kürt sorununu çözer”

“Ardından konuşan Nevzat Tatar isimli esnaf ise, “Ziyareti olumlu ama kuru kalabalık. Esnaf zor durumda. Babacan, ekonomiye çare bulabilir, birlik olmamız şartıyla. Kürt seçmenin belli bir çizgisi var. Buradan destek alır ama az alır. İktidara geldiğinde inşallah Kürt sorununu çözer” dedi.

HDP yoksa hiçbir parti o masada olmasın

Fırat Ergin isimli vatandaş ise Babacan’ın konuşmalarını beğendiğini söyledi:

“Şu an  çok olmasa da destek verenler var. HDP’li olarak Demirtaş’ı da yanında görmek isterdik. İnşallah Kürt sorununu  çözer. Ama HDP’yi altılı masaya neden almıyorlar? HDP yoksa hiçbir parti olmasın.”

Haber: Şenol Balı

Kaynak: Serbesiyet

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.