Bugünkü konjonktürde ‘’ABD ve NATO Kürdistan’dan Çıksın’’’ diyenler işgalcilerin ekmeğine yağ sürmektedirler
29 Mayıs 2021 günü Belçika’nın Brüksel şehrinde ‘’ABD ve NATO’nun Kürdistan’dan çıkması’’ talebiyle , Brüksel’de ABD Büyükelçiliği’nin önünde PKK’ye yakın bazı örgüt, dernek ve kurumların öncülüğünde bir protesto gösterisi düzenlenmiş ve eylemde sık sık “Biji Serok Apo”, “Viva Öcalan” sloganları atılmış.
ABD ve NATO’nun Kürdistan meselesinde yürüttüğü çifte standartlı siyasetlerine rağmen, 1991’den bu yana Kürdistan’ın Güney ve Rojava parçalarında Kürtlerin elde etmiş oldukları kazanımların ana aktörünün ABD ve NATO olduğu da madalyonun diğer yüzünü oluşturmaktadır.
Türkiye, İran, Irak ve Suriye Devletleri’nin tüm güçleriyle ABD ve NATO’ un Kürdistan’dan çıkmaları ve Kürtlerin elde ettikleri kazanımlara ABD ve NATO’nun elverişli zemin hazırlamamaları, destek sunmamaları için neredeyse ABD ve NATO’ya savaş açacakları, açtıkları bir süreçte, PKK taraftarlarının ‘’ABD ve NATO’nun Kürdistan’dan çıkması’nı talep etmelerini nasıl yorumlamak lazım?
ABD ve NATO’nun kısmi desteğiyle Güney Kürdistan’daki federe devlet kazanımları ile Rojava Kürdistan’ındaki yerel yönetim kazanımlarının ayakta kalabildiği gün gibi aşikarken, PKK taraftarlarının ‘’ABD ve NATO’nun Kürdistan’dan çıkması’nı talep etmelerinin, Kürdistan’ın iki parçasında elde edilen kazanımların Türkiye, İran, Irak ve Suriye Devletleri’nin işbirliğiyle ortadan kaldırılması anlamına geldiği tartışma götürmez bir gerçekliktir.
ABD ve NATO’nun, Türkiye, İran, Irak ve Suriye Devletleri’nin Kürdistan’daki işgalci siyasetlerine onlarca yıldır verdikleri destek ve göz yumma siyasetini eleştirmek , buna karşı çıkmak ile; bugünkü konjonktürde, ABD ve NATO’nun Kürtlere vermiş oldukları kısmi desteğin Kürtlerin elde ettikleri kazanımlardaki tarihsel önem ve rolü ortadayken, ‘’ABD ve NATO Kürdistan’dan Çıksın’’ demek biribirine 180 derece zıt iki anlayışı ifade etmektedir.
Bu vb. eylem ve talepler, bugünkü konjonktürde aslında ‘’ABD ve NATO karşıtlığı’’ kisvesi altında, Kürdistan halkının kazanımlarının ortadan kaldırılması, yeni kazanımların elde edilmesinin önlenmesi amacını güden sinsi plan ve anlayışların dışa vurumu dur.
ABD ve NATO’yu, diğer büyük devletleri elbette ki eleştireceğiz; çünkü bugün Kürdistan 4 parçaya bölünmüş ve işgal edilmişse, en büyük aktör bu büyük devlerdir. Ama 1991’de bu yana gelişen yeni dünya konjonktüründe, ABD, Fransa başta olmak üzere büyük devletlerin çıkarlarının, zaman zaman Kürtlerin kazanımlar elde etmeleriyle çakıştığına ve ABD, Fransa gibi bazı devletlerin Kürtlerin bugün statü, yarı-statü elde etmelerinde büyük bir rol oynadıklarına tanık olmaya başladık.
O halde , dünyadaki her türlü katliam, haksızlık, zulüm, eşitsizlik ve adaletsizliğe karşı çıkma anlayışını elden bırakmaksızın; 1991 öncesi savunulan anlam ve içeriğiyle ‘’Anti-emperyalizm’’ sloganının bir tarafa bırakılması, bugün ‘’Dünyada Kürtlerin dostunu artırma, düşmanını azaltma’’ siyasetinin esas alınması Kürtler için en yapıcı siyaseti ifade edecektir.
PKK’nin Kürdistan ve Diyasporadaki taraftarları arasında önemli bir kesimi oluşturduğuna inandığım geniş yurtsever potansiyeli, Kürtlere büyük zarar veren, Kürtlerin düşmanlarını daha da artıran, işgalci devletlerin ekmeğine yağ süren bu vb. kör ve aslında sinsi ‘’ABD ve NATO karşıtı’’ yanlış eylemlere karşı çıkmaya, destek vermemeye ve bu eylemleri organize eden Kürt karşıtı anlayışı protesto etmeye davet ediyorum.
Şerif Karakurt
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.