Cumhuriyet’i Çok Sevmiştim!

Cumhuriyet’i Çok Sevmiştim!

.

A+A-

İSKAN TOLUN Köln:

Son Makaleler:

adsiz-tasarim-2.png

Cumhuriyet’i Çok Sevmiştim!

Hasan Cemal’in Cumhuriyet Gazetesi’ndeki “İç Savaş” ın Perde Arkası Cumhuriyet’i Çok Sevmiştim! adlı anı kitabını titizlikle, ilgiyle okudum.

(Doğan Kitapçılık. AŞ/1. Baskı Aralık 2005 İstanbul. 588 sayfa)

 

Kürt halkıyla birlikte, omuz omuza verilen bir mücadele neticesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu yakından biliniyor. Bu kitabın başlığını okuyunca; Cumhuriyet rejiminin kurulmuş olduğu tarihinden bu yana, özellikle kürt halkına karşı inkar ve asimilasyona dayalı amansız bir politika izlemiş olmasına karşı yazılmış ve bir sitem niteliğini taşıyor sanmıştım, Hasan Cemal'in Cumhuriyet’i Çok Sevmiştim adlı kitabı. Lâkin, üst başlığına bakınca (Cumhuriyet Gazetesi’ndeki “İç Savaş” ın Perde Arkası) anladım ki, öyle değilmiş. Bundan dolayı, kitabı okunmamış raflardan geri plana almıştım, uygun bir zamanda okurum diye. Ama geçenlerde YouTube’ta, Tarık Toros’un Manşet adlı haber programını izlerken, işler değişti. Değerli gazeteci/yorumcu Tarık Toros, mezkûr kitabın okunması gerektiğini önemle vurguluyordu, hemen raflara uzanıp aldım ve okumak üzere çalışma masama bıraktım. Elimde, yeni okumaya başladığım çok güzel bir roman vardı ve bitirince söz konusu kitabı okumaya başladım, bugün bitti. Hasan Cemal'in her kitabı gibi bu da oldukça akışkandı.

 

Dolayısıyla, değerli Hasan Cemal gibi demokrat yazarların kitaplarını ayırt etmeksizin alıp zevkle, ilgiyle okuyorum. Hatta birçok değerli yazarların külliyatını da. Aklıma geldi, bir yerde okumuştum:

“Cengiz Çandar gibi deneyimli yazarların kıymetini iyi bil oğlum.” gibisinden nasihat etmişti bir baba, oğluna. Sanırım oğlu, gazeteci olmak istiyordu. Neyse, asıl konuya dönelim.

Cumhuriyet Gazetesi’ndeki İç çatışma (Hasan Cemal, önyargılı davranan herkese gereken yanıtı misliyle veriyor zaten) polemiğine ve hızla değişip nereye doğru gittiğini kestirmek güç olan dünya (Elbette dileğim: Ezilmiş, hakları gasp edilmiş halkların haklarına kavuşması, mutlu olmasıdır!..) gündemine değinmeksizin, çok kısa bir analiz ve edebiyat dünyasında hayranı olduğum iki duayenin alıntılarıyla yetineceğim sadece: Yılmaz Güney ve Yaşar Kemal…

 

Hasan Cemal, 1973'ten 1992'ye dek, dolayısıyla on bir yıl genel yayın müdürü olarak, toplam 18 yıl çalıştığı Cumhuriyet Gazetesi’nde, dünya genelinde ve özellikle de Türkiye de olup bitenleri çok yalın bir dille gözler önüne seriyor bu kitapta. Zaten, gazetede tuttuğu güncesini özenle kitaba aktarmış.

 

Nitekim, 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde Cumhuriyet gazetesi’ni okuyanlar, sağcı, milliyetçi gruplar tarafından takibe alındıkları yakından biliniyor. Ama yine de eleştiri almaktan kurtulamıyor Cumhuriyet Gazetesi…

 

… Yılmaz Güney de “bir kültür adamı” olarak o günlerde yaptığı açıklamada, Cumhuriyet’i, “devrim güçlerine karşı daha sorumlu” davranmaya çağırıyordu. (27. Sayfa)

 

Sırf Yaşar Kemal'in ödül törenine katılmak için Frankfurt’a gidiyor Hasan Cemal.

(… … …)

Törenin takdim konuşmasını Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Günter Grass yaptı.

Yaşar Kemal güzel konuştu:

“Dünya bin kültürlü bir çiçek bahçesidir. Bu çiçeklerin hiçbirini koparmayalım. Bir karanlıktan öbür karanlığa giderken ölümün bilincine vardım. O yüzden içim yaşama sevinciyle doludur. Onun için hep ışığın türkücüsü olmaya çalıştım.”

Tören bitince kalabalık arasından elimi uzatıp kutladım Yaşar Abi’yi. O içtenlikli hali ve çocuksu üslubuyla, “Haso, çok heyecanlıyım” dedi koca Yaşar Kemal. (509. Sayfa)

 

Makaleyi bitirirken, ajanslara düşen ve insanlığı yakından ilgilendiren, mutlu eden çok iyi bir gelişmeyi de paylaşmak istiyorum. “Rupela nu gazetesi”nin sitesine düşen bu güzel haberi olduğu gibi aşağıya aktarıyorum:

İtalya Parlamentosu Ezidi soykırımını tanımaya hazırlanıyor.

İtalya Parlamentosuna, Ezidilere yönelik katliamların soykırım olarak tanınması için önerge sunuldu.

Demokratik Parti milletvekili Laura Boldrini, terör örgütü IŞİD’in 2014 yılında Şengal’e saldırıları sırasında Ezidilere yaptığı katliamların İtalya Hükümeti tarafından soykırım olarak tanınması için parlamentoya önerge sundu.

Dün (21 Şubat 2025 Cuma günü) parlamento oturumunda önergesinin savunması için söz alan Boldrini, uluslararası hukuk çerçevesinde Ezidilere yönelik suçların bir an önce soykırım olarak kabul edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Almanya, Hollanda, Belçika, ABD, Birleşik Krallık, Kanada, Portekiz, İrlanda, Ermenistan, Fransa, Avustralya gibi ülkelerin IŞİD’in Ezidilere karşı işlediği suçları soykırım olarak tanıdığını anımsatan Boldrini, İtalya’nın da bu konuda net bir tutum sergilemesi gerektiğini ifade etti.

Uluslararası toplumun 2014’te Ezidilere yönelik soykırıma sessiz kaldığını belirten Boldrini, bu nedenle bu suçun resmen tanınmasının adaletin bir gereği olduğunu vurguladı.

Dünya kamuoyunun Gazze ve Ukrayna’daki çatışmalara odaklandığını ancak birçok unutulmuş savaşın sürdüğünü kaydeden Laura Boldrini, “Küresel bir tehdit olan IŞİD’e karşı mücadele etmiş ve soykırıma uğramış bir halk olan Ezidiler de tüm dikkatimizi ve desteğimizi hak etmektedir.” dedi.

Son olarak Boldrini, parlamentoya Ezidi soykırımını tanıma çağrısında bulundu.

Değerli milletvekili Laura Boldrini’nin bu hümanist davranışı, duyarlılığı soykırıma uğramış bütün azınlık halkları, demokrat çevreleri, vicdan sahibi olan herkesi mutlu etmiştir. Bu hümanist/insani bir davranıştır ve bütün uluslararası topluma, dünya ülkelerine çok iyi bir örnek teşkil etmektedir. Evet, bu duyarlı girişiminizle herkesi mutlu ettiniz değerli milletvekili Laura Boldrini. Ben de ülkenize, palamentonuza ve sizlere de mutluluklar ve başarılar diliyorum!..

Nitekim:

“Başkalarını mutlu edebilen insan zaten mutludur ve başarılıdır.” Diyor filozof Marcus Aurelius.

3 Ağustos 2014 Şengal Katliamı bir jenosid olarak bütün dünya ülkeleri tarafından resmen tanınması, kabul edilmesi dileğiyle!..

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.