Bir takım kaliteli, tecrübeli ve çok yetenekli oyunculara sahip olabilir. Hiç şüphe yok ki iyi bir oyun ve tatminkar sonuçlar elde edebilmek için bu saydığımız nitelikler gereklidir. Ama kaliteli, tecrübeli ve çok yetenekli oyunculara sahip olmak otomatik olarak bir takımı iyi yapmaz. İyi bir takım için kaliteli, tecrübeli ve çok yetenekli oyuncuların bir sistem içinde, bir taktik ve stratejiye bağlı olarak oynamaları onların bireysel yeteneklerinden daha da önemli ve değerlidir. Birden fazla kişiyle oynanan spor dallarında kişilerin becerilerinden çok aralarındaki işbirliği ve ortak akıl hem oyunu standartlaştırır hem de bu kollektif çabaları sistemleştirir. Hücumda ve savunmada dengeli, iyi planlanmış ortak işbirliği her tür oyunun en başat garantisidir.

Üçüncü maçından sonra DalKurd ve onun oynamaya çalıştığı oyun hakkında daha net fikirlere sahip biri olarak Gais maçını değerlendirdiğimde, hemen söylemeliyim ki, büyük hayal kırıklıkları yaşadım. Bu hayal kırıklığını açıklamak için hiç de hazetmediğim bir örnekle durumu ifade edeyim: Bir an durup şöyle düşünün; DalKurd bir futbol takımı değil de PKK'nin adı DalKurd olan bir gerilla grubu olsun. Bu grup o kadar disiplinsiz, sistemsiz, taktik ve stratejiden o kadar yoksun ki çıktıkları ya da karşılaştıkları ilk operasyon ya da çarpışmada hepsi kesinlikle imha edilirdi. Durum tartışmasız bu kadar net ve o kadar da trajik!

Çok şükür ki DalKurd bir gerilla grubu değil de bir futbol takımıdır. Sözü hiç uzatmadan net cümlelerle  DalKurd'ün bir savunma anlayışına sahip olmadığını söylemeliyiz. DalKurd'un bir savunma stratejisi yoktur. Top rakibe geçtiği zaman DalKurd, hayatında hiç fil görmemiş ve ansızın karşısında fil gören o çocuk gibi, şaşkın bir halde ne yapacağını bilmeden, sadece rakibin hamlelerini izliyor. Takım savunması her şeyden önce rakipten gelen tehdit ve tehlikelere göre önceden saptanmış bir strateji ile örülmek zorunda. İyi savunma olmadan iyi hücum organize edilemez. En iyi hücüm girişimleri savunma destekli hücüm girişimleridir.

Tehditleri doğru algılayıp, tehditler tehlikeye dönüşmeden onu bertaraf etmek  savunma anlayışının birincil hedefidir. Takım o nedenle topun kaybedildiği o anda ve o yerde hemen savunma pozisyonu alır. Barcelona bile olsanız yeterli savunma güvenliğini almadan keyfi hücum girişimlerinin için de olamazsınız. DalKurd topu kaybettiği yerde savunma için reaksiyon göstermiyor, tam tersine topun arkasına geçmek için geriye doğru koşular yaparak rakibe geniş oyun alanları sunuyor. Oysa çağdaş futbol rakibe geniş alan bırakmamak için topun kaybedildiği anda rakibe pres yapmayı icat etti. Yoksa DalKurd oyuncu ve teknik direktörünün bu icattan hala haberi yok mu?

Top Dalkurd takımındayken de takım savunması son derece plansız. Defansif çıkışlar için açılış pasları bir şema olarak organize edilmemiş. Savunma oyuncuları topu ikinci bölgeye taşımak için yatay paslarla sanki piknik yapıyorlarmışcasına hedefsizlik içinde. Çünkü beşli orta saha oyuncularından hiçbiri doğru pas opsiyonu için seçenek olmaya çalışmıyor, hepsi ''armut piş ağzıma düş ''misali, ayağına top bekliyor. Bu durum kabul edilemez. Savunma ve hücum kendi içinde dengeli olmak zorunda. Ne savunmayı dengesiz bırakabilirsiniz ne de savunma katkısı olmadan dengesiz hücum girişiminde bulunabilirsiniz. Futbol oyunu savunma ve hücum aksiyonlarıyla bir bütündür. Bütünü bütün olarak oynamalısınız. Burada keyfiyete yer yok.

DalKurd hücumu da sanki futbol değil de golf oynuyormuş gibi garip bir tutum içinde. Bilindiği gibi spor dalları içinde sadece golf oyununda top sadece ileri doğru gider. Ama futbol golf değil ki. Hücumcuların hepsi kollektif bir oyundan yoksun, acemi sokak oyuncuları gibi oyunu kendi kişisel becerileri ile özdeşleştiriyor. Oysa futbol oyununda en çok birlikte çalışılacak alan hücumdur, en çok işbirliği gerektiren bölge 3. bölgedir. Çünkü zaten top binbir güçlükle zorla o bölgeye taşınmıştır ve orada hiç bir oyuncu keyfince bu çabaların tümünü berhava edemez.

Toparlarsam; teknik, taktik,strateji ve sistem bakımından DalKurd yetersiz bir takım kimliğinde. Sanki bu takımın bir teknik direktörü yok; ve sanki bu takım plaj futbolu için tesadüfen yan yana gelmiş bir grup genç insanın eğlenceli organizasyonu: Yazık. Yazık etmeyin DalKurd e.