Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 6 muhalefet partisnin genel başkanlarına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına ilişkin kaleme aldığı mektupta, barış ve huzur için birlikte mücadele vurgusunda bulundu.

Selahattin Demirtaş, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Sol Parti Genel Başkanlık Kurulu’na mektup yazdı.

Selahattin Demirtaş, AİHM Büyük Daire’nin kararının uygulanması için yedi siyasi partinin Genel Başkanı’na mektup gönderdi. Demirtaş'ın HDP Genel Merkezi’ne partilere gönderilmesi üzere gönderdiği mektuplar, HDP’li vekil Mehmet Rüştü Tiryaki tarafından partilerin Genel Merkez’lerine ulaştırıldı.

Demirtaş mektupta, mahkemelerin iktidarın talimatıyla çalışan kurumlarına dönüştüğüne dikkat çekti.

“Seçimlerde yargı eliyle siyasete müdahale edildi”

16 Nisan 2017 referandumu ve 24 Haziran 2018 seçimlerinin de yargı eliyle siyasete müdahale altında gerçekleştiğini belirten Demirtaş, AİHM kararı ve AYM kararının ardından bu seçimlerin de tartışmalı hale geldiğini ifade etti.

Kobani iddianamesiyle hem kendisinin hem de HDP’nin kriminalize edildiğini kaydeden Demirtaş, bunun muhalefet partilerini bölmeyi hedeflediğini söyledi.

Demirtaş, AK Parti’nin yeni bir seçimde kazanmak için HDP’nin “terörist” ilan edilerek, muhalefet üzerine baskı kurulduğunu kaydetti.

6-8 Ekim Kobani eylemlerine dair de HDP sempatizanlarının yaşamlarını yitirdiğini hatırlatan Demirtaş, Kobani eylemlerinin araştırılması için verdikleri önergelerin de iktidar tarafından reddedildiğini belirtti.

Demirtaş, hazırlanan iddianameyle hükümlü hale getirilmeye çalıştıklarına da vurgu yaptı.

HDP’ye yönelik baskılarla ilgili muhalefetin tutumuna ilişkin de teşekkürlerini ileten Demirtaş, cesaretle ülkenin barış ve huzuru için birlikte mücadele vurgusunda bulundu.