Demokrasinin Turnusol kağıdına dönüşen Bir partinin kurdurulmama hikayesi
.
HASAN TAHSİN GÜCÜM
Mayıs 2018 den bu yana kurulan fakat birileri tarafından da kurdurulmamaya çalışılan bir parti.
Demokrasinin turnusol kağıdına, medeni Dünyada insan hak ve özgürlükleri açısından yılan hikayesine dönüşen, özgür ve demokratik bir ülkede yasa ve kanunların izah etmede zorlandığı bir partinin kurdurulamaması hikayesi.
İdari mahkeme tarafından açıkça; Anayasa’nın 68. Maddesi'yle güvence altına alınan siyasi parti kurma hakkının ihlal edilmesine sebebiyet verileceğini ve telafisi güç ve imkânsız zararların oluşacağını ifade eden 13 Nisan 2021'de İçişleri Bakanlığı’nın uygulamasının yürütmesinin durdurulmasına kararına rağmen anayasa maddesinin göz göre göre çiğnenmesi hikayesi.
Evet!, İçişleri Bakanlığı’na yapılan parti kurma başvurularına Mayıs 2018’den bu yana olumlu yanıt alamayan bir parti İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA)
Parti kurma çalışması 2018 den bu yana aradan geçen dört yılı aşkın sürede tüm başvurularına ve görüşmelere rağmen sonuçsuz kaldı. Randevu taleplerine dahi yanıt alamayan, bakanlığın kapısından geri çevrilen PİA yöneticilerinin idare mahkemeye açtığı davada önce yürütmeyi durdurma kararı veriliyor verilmesine sonra bakanlığın itirazı üzerine işlem reddediliyor
Tamamen bir hukuki çelişki.. yani anayasa ve siyasi partiler yasasına göre geçerli hiç bir açıklaması ve dayanağı olmayan bir durum.
İnsan ve Özgürlük Partisi kurucuları, partinin kuruluş evraklarını İçişleri Bakanlığı’na elden vermek üzere 5 Mayıs 2018 tarihinde bakanlığa gidiyor. Bakanlık çalışanlarının evrakların posta yoluyla gönderilmesi gerektiğini belirtmesi üzerine partililer, 10 Mayıs 2018’de posta yoluyla belgeleri bakanlığa gönderiyorlar..
Aradan geçen yaklaşık iki yılda alındı belgesinin taraflarına verilmemesi üzerine partililer 3 Nisan 2020’de Van 5’inci Noteri aracılığıyla bakanlığa ihtarname çekince 13 Nisan 2020’de ihtarnameye yanıt veren bakanlık Siyasi Partiler Kanunu’nun 8. Maddesine aykırı olarak evrakların posta yoluyla gönderildiğini, bu nedenle parti kuruluş evraklarına işlem yapılmadığını bildiriyor.
yani Tekrardan yetkili bakanlık memurlarının söyledikleri ile uygulamaları arasında tam bir çelişki hali
Bunun üzerine 1 Haziran 2020 tarihinde PİA yetkilileri, E-devlet üzerinden parti kuruluşuna dair Sivil Toplum ile İlişkiler Genel Müdürlüğü ekranından randevu talebi oluşturuyor ancak bu talebe de yanıt verilmiyor.
Bu kez partililer, Van 5. Noteri aracılığıyla bakanlığa ihtarname çekerek, parti kuruluşu için gerekli bilgi ve belgeleri elden teslim etmek adına randevu talep ediyor. Fakat bakanlık bu resmi randevu talebine de olumlu yanıt vermiyor.
Süreç içinde var olan yasal çelişkiyi ifade etmek adına pek çok kez Ankara’ya giden, ilgili görevlilerle görüşmek isteyen PİA kurucularının İçişleri Bakanlığı’na girişi engelleniyor.
Partililere çoğu kez görevli kişilerin korona virüsü salgını nedeniyle bakanlıkta olmadığı söyleniyor. yani bir devletin iç işleri bakanlığı gibi önemli bir bakanlıkta görevli kişilerin hasta oluşu dahilinde bakanlık kapısına kilit vurabiliyor gibi ilkel bir bürokratik açıklama...
Aslında Demokrasi açısından bu uygulamanın herhangi hukuki bir temeli yok. sadece İnsan ve özgürlük partisine yönelik siyasi bir tavır söz konusu.
Görünen, Partinin konuyu Anayasa Mahkemesine taşıma adımının sonucuna göre AİHM’e kadar gidileceğidir.
Zira Haziran 2021 itibariyle Türkiye’de faaliyette olan 109 siyasi parti bulunuyor. PİA’nın Mayıs 2018’de yaptığı ilk başvurunun ardından Türkiye siyasal hayatına 2018’de 2, 2019’da 3, 2020’de 27 ve 2021’de 6 olmak üzere toplam 38 siyasi parti katıldı.
Bu tablo karşısında İçişleri bakanlığının yapması gereken parti tüzüğü ve ilkeleri çok açık ve yasalara uygun olduğu halde İnsan ve Özgürlük partisinin neden ve ne için kurdurulmadığının açıklanmasıdır..
13-08-2022
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.