Depremin ardından hak ihlalleri: 17 kişiye işkence, çok sayıda gözaltı

Depremin ardından hak ihlalleri: 17 kişiye işkence, çok sayıda gözaltı

.

A+A-

TİHV, depremlerin ardından yaşanan hak ihlallerine dair rapor hazırladı. Çok sayıda işkence ve gözaltının yaşandığını belirten TİHV, “Depremin yol açtığı ölümler yaşam hakkı ihlalidir” dedi.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Antep, Maraş, Hatay ve Malatya merkezli depremlerin ardından 6-27 Şubat 2023 tarihleri arasında yaşanan insan hakları ihlallerine dair rapor hazırladı.

Depremlerin öncesinde ve sonrasında yapılan ciddi hataların, ihmallerin, suiistimallerin, koordinasyon ve planlama eksikliklerinin bulunduğunu belirten TİHV’e göre hükümet, bu süreçte OHAL ilan ederek karşı karşıya kalınan olağandışı durumda öncelikle temel insan hak ve özgürlüklerini iptal etme yoluna gitti. İktidarın OHAL ile ağır krizin görünürlüğünü gizlemek istediğini belirtilen TİHV’in raporunda, “OHAL ilanı, toplumun söz konusu krizi kendi dayanışmasıyla aşma çabasına yönelik bir darbe niteliğindedir” denildi.

’17 KİŞİ İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELEYE MARUZ KALDI’

TİHV’in hak ihlalleri raporuna göre depremden sonraki 6-27 Şubat tarihlerinde, deprem bölgesindeki cezaevlerinde kolluk güçlerinin müdahalesi sonucunda 3 kişi yaşamını yitirdi, 9 kişi yaralandı. Öte yandan gözaltında işkence ve diğer kötü muamele sonucu da 1 kişi yaşamını yitirdi. Bu süreçte en az 2 kişi linç girişimine maruz kalırken, 9 ayrı olayda toplam 17 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldı, 1 kişi yaşamını yitirdi, en az 10 kişi de yaralandı.

‘EN AZ 22 GAZETECİ MÜDAHALEYE MARUZ KALDI’

Deprem bölgesinde refakatçisi olmayan bin 902 çocuktan bin 820’sinin kimliği tespit edilirken 82 çocuğun ise kimliğinin tespit edilemediğini belirten TİHV’in raporunda gazetecilere yönelik hak ihlalleri de yer aldı. Buna göre haber takibi yapan en az 22 gazeteci, 11’i kolluk kuvvetleri 11’i sivil kişiler tarafından olmak üzere müdahaleye maruz kaldı, en az 1 gazeteci yaralandı, 4 gazeteci gözaltına alındı. Ayrıca 1 yabancı gazetecinin ülkeye girişine izin verilmedi. Bu süreçte sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle 2 gazeteci, ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ iddiasıyla tutuklanırken depremle ilgili sosyal medya paylaşımlarına ilişkin başlatılan incelemeler sonucunda 575 kişi hakkında işlem yapıldı, 141 kişi gözaltına alındı, 27 kişi de tutuklandı. TİHV medya alanına dair diğer ihlalleri şu şekilde sıraladı:

“RTÜK tarafından, ‘Büyük Felaket Özel Yayını’ programı nedeniyle Halk TV kanalına ve ‘18 Dakika’ programı nedeniyle Tele 1 kanalına 5’er kez program durdurma ve idari para cezası verildi. RTÜK tarafından Tele 1 kanalında yayınlanan ‘Forum’ programı, FOX TV kanalında yayınlanan ‘Orta Sayfa’ programı ve Halk TV’de yayınlanan ‘Halk Meydanı’ programlarındaki deprem ve arama kurtarma çalışmalarıyla ilgili eleştiriler nedeniyle her üç kanala ayrı ayrı idari para cezası verildi.”

‘6 KİŞİ KEYFİ BİÇİMDE ÖZGÜRLÜKLERİNDEN ALIKONULDU’

TİHV’e göre depremlerin ardından bir diğer hak ihlali toplumsal gösterilere dönük oldu. Deprem sonrasında üniversitelerde eğitimin uzaktan sürdürülmesi kararıyla ilgili 10 barışçıl toplantı ve gösteriye müdahale eden kolluk kuvvetlerinin 246 kişiyi işkence ve diğer kötü muamele niteliğindeki uygulamalara maruz bırakarak gözaltına aldığını belirten TİHV raporunda, “Depremzedeler için yardım malzemesi toplayan yurttaşlar, sivil toplum örgütleri, siyasi parti ve belediyeler en az 20 kez engellendi. 16 kişi gözaltına alındı, 6 kişi keyfi biçimde özgürlüklerinden alıkonuldu, en az 1 kişi fiziksel şiddete maruz kaldı, 1 kişiye ise para cezası uygulandı” denildi.

En az 7 olayda kolluk kuvvetleri, kaymakamlık ve AFAD tarafından toplanan yardım malzemelerine el konulduğunu belirten TİHV, yardım toplama faaliyetine yönelik silahlı saldırı sonucu 1 kişinin yaralandığını hatırlatarak, siyasi partilere yönelik engellemeleri ise, “Gelecek Partisi tarafından gönderilen 100 TIR’a, HDP tarafından toplanan bin 500 çadıra, 8 tır ve 2 kamyon yardım malzemesine, 30 konteynere, 120 jeneratöre el konuldu” ifadeleriyle aktardı.

‘DEPREMİN YOL AÇTIĞI ÖLÜMLER YAŞAM HAKKI İHLALİDİR’

Siyasal iktidarların sorumluluklarını yerine getirmediğini, bilimin gereklerine uygun deprem hazırlıkları yapmadığını, etkin afet yönetim planları oluşturmadığını belirten TİHV’in raporunda, yaşam hakkı ihlallerine dair, “Bu kabul edilemez eksikliği/ihmali devletlerin başta yaşam hakkı olmak üzere tüm hak ve özgürlükleri koruma ve geliştirme yükümlülüğü/sorumluluğu ile birlikte değerlendirdiğimizde depremin yol açtığı ölümler yaşam hakkı ihlalidir” denildi.

Deprem bölgesinde yağmalama iddiaları üzerine 9-13 Şubat 2023 tarihleri arasında sosyal medyada 21 ayrı linç vakasına ilişkin görüntüler paylaşıldığını belirten TİHV’in raporunda, “Bu paylaşımların kimisinde resmi üniforma giymiş kişilerin de olduğu görülmektedir. Söz konusu 21 olayda en az 44 kişinin linçe maruz kaldığı ve bunlardan 3’ünün yaşamını yitirdiği iddia edilmektedir” ifadeleri yer aldı. İddialar üzerine resmi bir açıklamanın yapılmadığını, soruşturma ya da herhangi bir idari işlem başladığına ilişkin de bilgi edinilemediğini belirten TİHV’in raporu şu ifadelerle sürdü:

“Ayrımcılığın ve nefret söyleminin hedefi özellikle mülteciler, LGBTİ+’lar ve Romanlar gibi kırılgan gruplarlar olmuştur. Düzeni ve adaleti sağlamayı sokağın hıncına bırakan ve bu hınca izin veren tutumlar, öncelikle hukuk devletinin inkârı anlamına gelir. Ayrıca halkın haksızlıklar karşısındaki öfkesinin bir cezalandırma pratiğine dönüşmesine izin vermemek kamu gücünün görevidir. Bu nedenle söz konusu linç iddialarına yönelik etkin ve şeffaf bir şekilde soruşturma yürütülmeli, kamuoyunu bilgilendirecek açıklamalar yapılmalıdır.”

Gazete Duvar

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.