DFG: Haziran ayında 35 gazeteci gözaltına alındı 16’sı tutuklandı
.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Haziran ayı gazetecilere yönelik hak ihlalleri raporunu yayınlandı. Raporda Diyarbakır’da gözaltına alınan 20 gazeteciden 16’sının tutuklanmasıyla birlikte cezaevindeki tutuklu gazeteci sayısının 76’ya yükseldiğine vurgu yapıldı.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) "2022 Haziran Ayı Gazetecilere Yönelik Hak İhlalleri” raporunu açıkladı.
Türkiye’de Kürt gazetecilere yönelik tutuklama, operasyon, “sansür yasası”, haber takibini engelleme ve cezalandırılma politikalarıyla basın ve toplumun nefessiz bırakıldığı kaydedildi.
8 Haziran 1992 yılında Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Hizbullah tarafından katledilen Hafız Akdemir’in, katledilişinin 30’uncu yılında Diyarbakır’da özgür basına yönelik operasyon gerçekleştirildiği hatırlatan açıklamada, “Özgür basın geleneğinin baş eğmeyen isimlerinden olan Hafız Akdemir’i anmak ve faillerinin yargılanmasını talep etmeye hazırlandığımız bu günde Apê Musa’nın 20 ardılı gözaltına alındı” denildi.
Gözaltına alınan 20’si gazeteci 22 kişinin 8 günlük hukuksuz gözaltı işlemlerine değinilen açıklamada, “JİNNEWS’in bürosu ile Pia, Pel ve Ari Yapım Şirketlerine düzenlenen baskınlarda dijital tüm malzemelere el konuldu. Ari ve Pia Yapım Şirketlerini 8 Haziran’da ablukaya alan polisler, hiçbir yasal dayanağı olmamasına rağmen 'arama devam ediyor' diyerek bu kurumlara girişi engelleniyor. Gözaltı süreleri uzatılarak 8 gün Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde tutulan meslektaşlarımıza neyle suçlandıklarına ilişkin dahi bir açıklama yapılmadı” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada operasyonun yapıldığı gün devletin resmi yayın kuruluşu TRT 1 üzerinden medyaya servis edilen bilgilerle gazetecilerin hedef gösterildiği kaydedildi.
16 gazetecinin tutuklanmasıyla birlikte tutuklu gazeteci sayısının 76’ya yükseldiğinin kaydedildiği açıklamada, “Meslektaşlarımızın tutuklanmasından sonra oluşan kamuoyu tepkisini dindirmek amacıyla Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, yandaş basın üzerinden servis ettiği fotoğraflarla kendini ele vermiş oldu. Kamera, fotoğraf makineleri, gazete arşivleri ve onurumuz olan özgür basın şehitlerinin fotoğrafları suç delili olarak gösterilmeye çalışıldı. Bu durum bile başlı başına operasyonun gazeteciliğe açılmış bir savaş olduğunu, iktidarın basına yaklaşımını ortaya koydu” denildi.
Diyarbakır’da 16 Kürt gazetecinin tutuklandığı saatlerde “Sansür yasası” olarak ifade edilen “Dezenformasyon yasası”nın Meclis Adalet Komisyonu’ndan geçtiği belirtilerek şunlar kaydedildi: “İnternet sitelerine erişimin Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) denetimine verilmesinden basın kartı verilişine dair düzenlemelerle medya tamamen susturulmak isteniyor. Sanal medya paylaşımlarına 3 yıla kadar hapis cezası içeren düzenleme bir bakıma toplumun da tümden cendereye alınması anlamına geliyor. Yıllardır medyada el değiştirme, kapatmalarla basının büyük bir bölümünü ele geçiren iktidar, yaptığı bu düzenlemeyle az sayıda kalan muhalif ve özgür basını tümden sindirmeyi hedefliyor. Gazeteci ve meslek örgütlerinin tepkisi nedeniyle Meclis Genel Kurulu’na getirilme tarihi ertelense de söz konusu ‘Sansür yasası’na karşı mücadelemiz devam edecek.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.