Haber Merkezi- Avrupa Birliği (AB) Konseyinden, "tüm askeri harekâtlara ara verilmesine ilişkin ABD-Türkiye açıklamasının not edildiği" bildirildi.

Brüksel'de AB Liderler Zirvesi'nde bir aya gelen üye ülke devlet ve hükümet başkanları, Rojava sınırları içerisinde yapılan operasyonla ilgili sonuç bildirgesi yayımladı.

Bildirgede, "AB, Türkiye'nin Suriye'nin kuzey doğusundaki tek taraflı askeri harekâtını kınıyor" ifadesine yer verilirken operasyonun, Avrupa güvenliğini ve IŞİD ile mücadeleyi tehdit ettiği savunuldu. 

"AB Konseyi, tüm askeri harekâtlara ara verilmesine ilişkin ABD-Türkiye açıklamasını not eder." denilen bildirgede, birliğin Türk askerlerinin gerçekleştirdiği operasyona ilişkin gelişmeleri takip etmeye devam edeceği kaydedildi.

Bildirgede, üye ülkelerin, 14 Ekim tarihindeki AB Dış İlişkiler Konseyi'nde konuya ilişkin alınan kararları onayladığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye'ye yeniden askeri harekâtına son vermesi, birliklerini geri çekmesi ve uluslararası insani hukuka uyması çağrısında bulunuyoruz. 14 Ekim'deki Konsey kararlarının ardından üye ülkelerin silah ihracatını askıya aldığını hatırlatıyoruz."

Bildirgede ayrıca, "AB'nin ciddi boyuttaki göçmen kriziyle mücadele etmeye devam edeceği, bu konuda üye ülkeleri de desteklemeyi sürdüreceği" ifade edildi.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleriyle ilgili de 14 Ekim'deki AB Dış İlişkiler Konseyi'nde alınan kararların onaylandığı belirtilen bildirgede, AB'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile birlik içinde olduğu vurgulandı.

Rusya'dan ilk tepki

ABD ile Türkiye’nin Rojava’daki ateşkes anlaşmasına ilişkin açıklama yapan Sergey Lavrov, anlaşma taraflarıyla temaslar kurmayı hedeflediklerini söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD ile Türkiye’nin Rojava’da geçtiğimiz haftadan beri devam eden operasyonun durdurulmasıyla ilgili varılan anlaşmaya dair açıklamalarda bulundu.

Sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini vurgulayan Lavrov şöyle devam etti:

“Biz 1998 yılında yapılan ‘Adana Mutabakatı’nın uygulanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu amaçla bu anlaşmanın taraflarıyla henüz uygulanmayan anlaşmanın uygulanması yönünde temaslar kurmayı hedefliyoruz. Suriye’nin otoritesi, Kürt oluşumları ve liderleriyle Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde sorunun diyalog yoluyla çözülmesini savunuyoruz.”

Yeni bir yol haritasının Suriye’nin toprak bütünlüğü dâhilinde olması gerektiğini belirten Lavrov, “Bu yollar Türkiye’nin sınır güvenliği ve hassasiyetleri doğrultusunda uygulanmalı. Ortadoğu’nun bir kısmında biriken çelişkiler göz önüne alındığında bunu çok karmaşık bir süreç olduğunu düşünüyorum. Ancak başarılı olunması için tüm çabamızı sergileyeceğiz” dedi.

Lavrov, ABD ile Türkiye arasında varılan mutabakat ile ilgili olarak, “Suriye'nin egemenliğini ve Türkiye'nin güvenliğini garanti edecek şartlar oluşturulmalı” ifadelerini kullandı.

“Bazı ülke liderlerinin Türkiye’nin operasyonunun meşru olmadığını savunmasını nasıl yorumluyorsunuz?” sorusuna ise Lavrov, şu yanıtı verdi:

“Biz zaten net ifadeler kullandık. Türkiye’nin şu anda Suriye’de varlığını koruyan terörist tehditlere karşısında sınır güvenliğini korumaya çalışmasını meşru olarak görüyoruz. Aynı zamanda sorunun diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inanıyoruz.”

BM: her türlü çabayı memnuniyetle karşılıyoruz

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Türkiye ve ABD arasında Rojava için varılan anlaşmaya ilişkin, gerginliği azaltmak ve sivilleri korumaya yönelik her türlü çabayı memnuniyetle karşıladığını bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcülüğünden, Türkiye ve ABD arasında yapılan görüşmeler ve Rojava için varılan anlaşmaya ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklamada, “Genel Sekreter, gerginliği azaltmak ve sivilleri korumak için BM Şartı ve uluslararası insani hukuk çerçevesindeki her türlü çabayı memnuniyetle karşılıyor” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, Suriye'deki krize etkili çözüm bulmak için hala uzun bir yol olduğu belirtildi.

Suriye: Türkiye-ABD anlaşması muğlak, biz SDG ile önemli adımlar attık

 Türkiye ile ABD’nin Suriye’nin kuzeyi için yapıldığını açıkladığı anlaşmaya, geçtiğimiz hafta Suriyeli Kürtlerle anlaşan Şam yönetiminden ilk tepki geldi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın siyaset danışmanı Buseyna Şaban, “ABD ile Türkiye’nin anlaşması muğlak” ifadelerini kullandı. “Güvenli bölge ifadesi doğru değil: Türkiye’nin esasında ima ettiği şey, bir işgal bölgesi” dedi.

‘Otonomiye Kategorik Olarak Karşıyız’

El Mayadin kanalına konuşan Buseyna Şaban, Suriye’de otonom bir Kürt bölgesinin kurulmasına kategorik olarak karşı çıktıklarını da söyledi. “Şam yönetiminin Suriye’de yeni bir Irak Kürdistanı kurulmasını kabul etmeyeceğini” belirten Şaban, “Kürt otonomisi için bir zemin yok” dedi.

Şaban, “Suriye çok sayıda etnik ve dini katmandan oluştuğu için hiçbir zaman böyle bir perspektiften konuşamayacağız. Biz, birisi için ‘O bir Kürt’ veya ‘şu dinin mensubu’ diye konuşmayız, bunu söylemeyiz. Kürtlerin büyük çoğunluğu toplumumuzun kıymetli bir parçası ama bazı Kürt örgütleri, ülkemizin çıkarlarına aykırı bir siyasi karar verdi” diye konuştu.

Şaban’ın, “SDG ile şu ana dek önemli adımlar attık, her meselenin bir anda çözülmesine gerek yok” sözleri de dikkat çekti.