Eren Keskin: Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal etti
.
Türkiye AİHS'ni ihlal etti. Mahkeme kararlarının, bağlayıcılığı konusunda imza atmasına rağmen imzasına aykırı davrandı
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararının uygulanması ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın serbest bırakılması için Türkiye’ye verdiği süre 30 Eylül itibariyle doldu.
Avrupa Konseyi, AİHM kararı uyarınca iş insanı Osman Kavala ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 30 Kasım’a kadar serbest bırakılmaması halinde Türkiye hakkında yasal ihlal süreci başlatacağı işaretini verdi.
Avrupa Konseyi’nin Kavala ve Demirtaş için Türkiye aleyhine ihlal süreci başlatması ne anlama geliyor?
Demirtaş ve Kavala tahliye edilmezse Türkiye’yi hangi yaptırımlar bekliyor?
Bütün bu soruları Türkiye’de faaliyet gösteren Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu’nun kurucusu, İnsan Hakları Derneği’nin eşbaşkanı ve eski İstanbul şubesi başkanı olan avukat Eren Keskin, Gazete Davul için yanıtladı.
AB bugün Ankara ile diyaloğun hızlanması için ısrarla Avrupa Konseyi’ni adres gösteriyor. Avrupa Konseyi’ne üyelik Türkiye’nin “Avrupalılığının” en önemli sembolü. Fakat Avrupa Konseyinden kınama cezası dışında bir tavır göremiyoruz. Konseyin yaptırımı gerçekten kınamanı ötesine geçemez mi?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir çok Uluslararası sözleşmeye imza attı. Bu sözleşmelerde, bir çok imza ortağı ve AB üyesi devlet var. Ve Türkiye, attığı tüm imzaları İHLAL ediyor. Söz konusu sözleşmelerin, hepsinin ‘denetim mekanizmaları var. Fakat bu mekanizmalar Türkiye’ye karşı işletilmiyor. Özellikle ‘sığınmacılar’ konusunda ki ‘pazarlıklar’ denetim mekanizmalarının işletilmesinin önüne geçiyor. Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi. İhlal mekanizmaları işletilirse, ekonomik yaptırımlardan, Avrupa Konseyinden çıkarılmaya kadar bir çok yol var.
Avrupa Konseyi, Demirtaş ve Kavala’nın haksız tutukluluğu için Türkiye’ye 30 Eylüle kadar süre vermişti. Kararın uygulanması adına caydırıcı bir hamle olarak ekonomik yaptırım uygulanabilir mi?
Türkiye Yargısı, AİHM in Kavala ve Demirtaş ile ilgili kararlarını uygulamadı. Türkiye ye karşı AİHS 46. Maddesi uyarınca ‘ihlal mekanizması ‘ işletilmesi söz konusu. 30 Eylüle kadar verilen süre geçti. Açıkça, Türkiye AİHS’ni ihlal etti. Mahkeme kararlarının, bağlayıcılığı konusunda imza atmasına rağmen imzasına aykırı davrandı. Şimdi olacakları merakla bekliyoruz.
AB bugüne kadar Türkiye’ye karşı izlediği politikalarda bir yandan hukuk vurgusu yapıp öte yandan devletler arası ilişkileri gözeterek bir anlamda kendi vizyonunu önemsizleştirdi. Bu sefer nasıl bir tavır öngörüyorsunuz? Avrupa Birliği’ni oluşturan evrensel değerler mi, yoksa Türkiye’nin jeopolitik konumu ve ekonomik beklentiler mi galip gelecek?
Devletler arası ilişkileri maalesef ki ‘karşılıklı çıkar ilişkileri’ belirliyor. Türkiye’nin ‘jeopolitik ‘ durumu, karşılıklı ekonomik ilişkiler, insan haklarının önüne geçiyor. Biz insan hakları savunucuları olarak bu şikayetlerimizi sürekli dile getiriyoruz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.