Ertuğrul Kürkçü ve Vicdan!
Bir bomba patliyor Diyarbakır-Bağlar semtinde. 11 ölü ve yüzlerce yaralı. Aslında bu ilk bomba değil! Kim bilir üzerinde tartıştığımız ve tartışmamız gereken kaçıncı bomba..
*Diyarbakır'a yakın bir köyde, köylüler arasında patlatılan bir bomba..10 Kurd köylüsünün ceset parçaları bile bulunamadı!
*Antep'te ortalığı kann gölüne çeviren, bir „Kurd düğü"nünde patlatılan bomba...
*Van'da çarşıda patlatılan bomba...
Sayılarını çoğaltabiliriz...
HDP Milletveki sayin Ertuğrul Kürkçü bo bombaları tek tek patlarken duymadı mı? Ölen ve parçalanan insanların çığlıklarına kulaklarını mı tıkadı?
Hade Diyelim bunu yaptı: Ya 13 Kurd şehrinde yaşanan katliam?
Günlerce ortalıkta sahipsiz kalan Kurd cesetleri, zemin katlarda „yaniyoruz, bizi kurtarın" çiğlikları?
Bunları da mı duymadı?
Yoksa o dönemde işine mı gelmiyordu da; işler bitti, işleri bitti şimdi çıkmiş PKK'yi eleştiriyor ve :
"Hiçbir söz, vekillerimiz, eş başkanlarımız, yöneticilerimiz ve sivil halkı hedef alan kör şiddeti haklılaştıramaz. Hiçbir kurtuluş hareketi IŞİD'le aynı hat üzerine düşmeyi, yaşam hakkını hoyratça çiğnemeyi bir kuru özür ile geçiştiremez" (!) diyor.
Soru sorma sırası bende Sayin Ertuğrul Kürkçü!
Peki sayin namı diğer Kürkçü; şimdiye kadar nerdeydin? Kan gövdeyi götürürken:
„İki paralık türk devletini yeniden reorganize etmek için kurulan "iktidar kavgası" tezgahına Kurd enejisini taşıma, akıl karı değil ve kurdlere hizmet etmiyor" dediğimizde nerdeydin?
Bölgede kanın gövdeyi götürdüğü ve dinlerin, mezheplerin, ulus ve ötekileşenlerin birbirini boğazladığı bir dönemde, hangi siyasi akıl sizleri bu kadar sorumsuz kılıyordu?
Kendi ulusuna ve toprağına sahip çıkamayan PKK, nasıl olur da bölgeye "demokratik rejimler" vadediyor, „halkların temsilcisi" oluyor ve sizler de bunun taşıyıcıları oluyordunuz?
Bunda çıkarınız neydi sayin Ertuğrul Kürkçü?
Şimdi çıkmiş: "Hiç bir söz, vekillerimiz, eş başkanlarımız, yöneticilerimiz ve sivil halkı hedef alan kör şiddeti haklılaştıramaz."(!) diyorsun.
Cizre yanarken, Sur yanarken, Nusaybin, Şirnak, Silopî yanarken..Kurd çığlıkları göğü yararken „şiddet haklı" miydi bay Ertuğrul Kürkçü?
Bir taşaronluk görevi var ortada sayin Kürkçü..siz de HDP milletvekili olarak bu taşaronluk görevinin bir parçasısınız. Bunu neden açıkça dile getirmiyorsun ve „Bağlar'da yapılan bombalı saldırı" ile ilgili sorular oruyor ve karşı çıkiyorsunuz?
Sayin Ertuğrul Kürkçü; Bomba türk devletinin bombasıdır. Tıpkı diğer bombalar gibi. Milletvekili operasyonunu kararlaştıran, başlatanlar ile, bombayı getirip yakınlarında patlatanlar ayni devletin hizmetçiledirler. İster PKK üstlensin İster İŞID, bir şey değiştirmez. İkisi de bombaları üstlenmede taşaron görevi görüyorlar. İkisinin de haber ve ulaşım kaynakları türk devleti'nin elinde. Devletin „düşük yoğunluklu savaş stratejisi"ne göre yürüyor her şey..hepiniz fena halde bu çarkın parçaları olarak, bilerek veya bilmeyerek işgördünüz ve iş görüyorsunuz. Görünen o ki işin bitmiş. Artık olmayan „vicdanı" ariyorsun!
Kaf Dağı'nın arkasındaki sağır bile bilir, bu kadar kısa bir sürede böyle bir bomba hazırlanıp, getirilip orda patlatılamaz..Bunu bilmeyecek ne var: Önceden her şey ayarlı bay Ertuğrul Kürkçü! Bir de soru soruyorsun!
Darbe için kaos yaratma süreci"ne alet olan PKK ve HDP bu işte sorumludur..sende sorumlusun. Kurd meselesini „demokratik Türkiye için kullanma" ahlaksızlığından dolayi sorumlusun! Bu tezgahin bir parçası olarak işgördüğün için sorumlusun!
Görünen o ki, büyük bir pişkinlikle hala kendini bu işin dışında tutup siyrilma hesapları yapiyorsun. Aldığın maaşta, yediğin yemekte ve yattığın yatakta Kurd çocukların kanı var sayin Ertuğrul Kürkçü. Bunu algılayacak düzeyde vicdanın var mı?
Demagojî yaparak, Kurdlerin hafızasını silmeye çalışmayin:
„Demokratik Türkiye" için Kurd çocuklarını ateşe veren Türk „solcu"ları, Türk „demokrat"ları, Türk „aydın"ı da en az PKK kadar sorumludur. Hepiniz Türk devletin bugün geldiği yerdeki barbarlığına bir biçimde ortaksınız. Kurdü, kurd ve Kurdistan'a yabancılaştırma politikasında ortaksınız sayin Ertuğrul Kürkçü!
Kurdler bir ulustur ve ülkeleri de Kurdistan'dır. Kurdlerin davası ulus ve toprak davasıdır. Bu gerçeklerden kaçmak için her türlü canbazlığı yapmanın alemi yok. Olgu belliydi ve bu olgunun analizi ve gereklerin yerine getirilmesi gerekiyordu. Kurd ulusunun bütün enerjinin bu olgunun çözümü için seferber edilmesi gerekiyordu.
Peki kurdlere mı kalmiş „Türk devletini demokratikleştirmek" bay Ertuğrul kürkçü?
Oyunun ikinci perdesini sahnede: Sokaklarda kurdleri gaza getirerek ve „seni başkan yaptırmayacağız" sloganı ile kendi politik ahlaksızlığınızı iktidar derekesine indirdiğinizde, bu bombalara da, „demokrasi savuncusu kesilir" mantığınız da kurdleri kurban seçme kararı vermiştiniz zaten. Şimdi bir bamba, sevgili vekillerinizin yakınında patladı diye, vicdan sömürüsü yapmaya gerek yok. Böyle bir vicdana sahip olsaydınız, „Hendek Savaşı" döneminde Milleletvekilikten ve HDP den istifa eder, „vicdanim elvermiyor" derdiniz! Ama çok geç. Devlet şimdilik hedefine ulaştı..
08.11.2016
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.