Haber Merkezi- Rus haber ajansı RIA Novosti ile haber kanalı Rossiya 24'e konuşan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Suriye Savunma Bakanlığı'nın, 22 Ekim'de Rusya ile Türkiye arasında varılan "tampon bölge" anlaşmasının ardından, Kürt askeri birliklerine mensup kişileri orduya kabul etmeye hazır olduğu yönünde açıklama yaptığını hatırlattı.

Kürtlerin söz konusu teklifi kabul etmediğini belirten Esad, şöyle konuştu:

"(Kürtler) Suriye ordusuna katılmak istemiyorlar, silahlarını muhafaza etme niyetindeler. Kürt askeri birliklerini, Türkiye'nin eylemleri sonucu Kuzey Suriye'de kaybedilen toprakların geri alınması için alınacak doğru tutumun, Suriye ordusuna katılmaları ve işgalci Türklere karşı savaşmaları olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyoruz."

ABD yönetimini de Nazi rejimine benzeten Beşar Esad, ABD’yi "Suriye'den petrol çalmakla" suçladı.

“ABD'nin Suriye'deki faaliyetlerini siyasi haydutluk olarak görüyor musunuz?” sorusuna Esad, şu yanıtı verdi:

"Evet, öyle görüyorum... ABD Başkanı devleti temsil etmiyor, o sadece bir şirket yöneticisi. Onun arkasında yönetim kurulu var. Bu kurul ise devletin asıl sahibi olan büyük Amerikan şirketlerini temsil ediyor. Bunlar petrol şirketleri, silah üreticileri, bankalar ve diğer lobiciler."

Esad, konuşmasına şöyle devam etti:

"ABD bir devlet değil, kendi çıkarlarını gözeten şirketler tarafından lideri atanan bir rejimdir. ABD'yi haydut olarak tanımlamaktan daha ciddi olan önemli bir noktayı hatırlatmak isterim: İkinci Dünya Savaşı'nda Hitler'i Sovyetler Birliği'ne saldırmaya yönelten en önemli faktörlerden biri petroldü…

ABD bugün aynı şeyi yapıyor, Nazileri taklit ediyor; kısaca söylersek, bugünkü ABD politikalarını Nazilerin politikalarına benzetebiliriz: yayılma, fetih, diğer ulusların çıkarlarını zayıflatma, uluslararası hukuku ve insani ilkeleri reddetmek vs."

Beşar Esad, Kürtlerin Rojava’da Türkiye'ye karşı birlikte mücadele etme tekliflerini kabul etmediklerini belirterek, “Devlet ve halk olarak, Kürtlerin ayrılma taleplerini ne bugün ne de yarın kabul etmeyeceğiz” dedi.

Kürtlerin Rojava’da azınlık olduğunu söyleyen Esad, “Şayet federal ayrılmadan söz edilse dahi bu federal bir Arap federalizmi olacaktır” diye konuştu.

Türkiye’nin Rojava’ya yönelik saldırısı ve Rusya’nın rolüne ilişkin ise Esad, “Türkiye’nin Rusya ile yaptığı anlaşmayı olumlu bakıyoruz. Ancak Türkiye’ye inanmıyoruz, çünkü Türkiye ne Astana’da ne de başka bir mecrada yaptığı mutabakatlara bağlı kalmadı. Rusya’nın bu konuya dahil olması ise birçok yönden oldukça olumlu bir durumdur” dedi.

Türkiye’nin ihvan ve Osmanlıcılık fikrinin, ABD’nin Türkiye’nin saldırılarını desteklemesinin yanı sıra Almanya’nın Rojava’da kurulacak güvenli bölgede BM denetiminde kurulmasın teklif etmesi gibi 3 etkenin Rusya tarafından engellendiğini savunan Beşar Esad, “Rusya’nın Kürtler ile yaptığı anlaşmayla, Kürtler bu bölgelerden çekilmesinin sağladı. Rusya güçlü bir ülke ve uluslararası arenada oldukça sorumluluk sahibi bir ülke olmasıyla sahip olduğu rolü de üstlenmek zorundadır. Aksi durumda sıradan bir ülke olacaktır” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin yaptığı siyasi aldatmadır”

Esad ayrıca, Türkiye’nin “güvenli bölgede” Suriyeli göçmenleri yerleştirme düşüncesinin “siyasi bir aldatma” olduğunu ve “işgal ettiği topraklarda” bu konuda aldattığını kaydetti.

Daha önce de Russia Today (RT) kanalına konuşan Beşar Esad, Beyaz Baretliler'in kurucularından eski İngiliz askeri istihbarat görevlisi James Le Mesurier'in İstanbul'da ölümüyle ilgili de yorumlarda bulundu.

Esad, Le Mesurier'in ölümünden CIA'in ve "bir bütün olarak Batı istihbaratının" sorumlu olabileceğini söyledi.

"Bu elbette istihbarat servislerinin işi. Ama hangi istihbarat servisleri? Tabii ki bir bütün olarak Batılı istihbarat servisleri, Türk istihbaratı ve bölgedeki diğer bazılarından söz ediyoruz. Bunlar egemen devletlerin istihbarat servisleri değil de esas olarak CIA birimleridir. Bu birimler, tek bir sahibe bağlı olarak, birbirleriyle koordinasyon içinde çalışıyor."

Esad, Türk istihbaratı hakkında da iddiada bulundu:

"Büyük ihtimalle Türk istihbaratı, yabancı özel servislerin talimatıyla bu görevi yerine getirdi. Bunun bir tahminden ibaret olduğunu tekrar ediyorum ama Batılı özel servisler ve onlara çalışan, birbiriyle işbirliği içinde olanların tipik işleyiş şekli böyledir."

Suriye'de acil yardım çalışmaları yürüten ancak Şam yönetimine karşı siyasi propaganda yaptığı yönünde eleştiriler alan Beyaz Baretliler grubuna destek veren Mayday Rescue Vakfı'nı da kuran İngiltere vatandaşı James Le Mesurier, 11 Kasım'da İstanbul'daki evinin yakınında ölü bulunmuştu.

Kaynak: Rûdaw