Fas İçişleri Bakanlığı, 8 Eylül gecesi merkez üssü Marakeş kentine bağlı El-Huz bölgesi olan 6,8 büyüklüğünde ölenlerin sayısının 2 bin 946'ya yükseldiğini duyurdu. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, depremde ölenlerin sayısının 2 bin 946'ya, yaralı sayısının 5 bin 674'e çıktığı belirtildi. Depremde ölenlerden 2 bin 944'ünün defnedildiği aktarıldı. Deprem, Marakeş'in yanı sıra başkent Rabat ile Kazablanka, Meknes, Agadir ve Fes kentlerini de etkilemişti. Geçen Cuma günü geç saatlerde Yüksek Atlas Dağları'nı vuran 6.8 büyüklüğündeki deprem Fas'ın 1960'tan bu yana en ölümcül depremi ayrıca 1900 yılından bu yana en şiddetli depremi olmuştu.

ARTÇI SARSINTILAR SÜRÜYOR

Depremin ardından ülkede artçı sarsıntılar da sürüyor. Fas Jeoloji Enstitüsünden yapılan açıklamaya göre bugün yerel saatle 06.53'te merkez üssü El-Huz bölgesindeki İglil kenti olan 4,8 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Depremin Marakeş'te de hissedildiği belirtildi.

GÜNLER GEÇTİ ANCAK BİRÇOK YERE HALA YARDIM ULAŞMADI

Birçok yol hala heyelanlar nedeniyle kapalıyken, depremden kurtulanların resmi müdahalenin hızına ilişkin hayal kırıklığı artıyor. Çarşamba günü bazı Faslı köylüler araçla erişilemeyen uzak bölgelere yardım götürmek için eşeklere malzeme yüklediler. Sıradan Faslılar dağ köylerine ulaşan malzemelerin çoğunu getirip teslim ettiler. Sarp, engebeli arazi ve hasarlı yollar, resmi müdahaleyi düzensiz hale getirdi ve en kötü etkilenen mezralardan bazıları oldukça geç yardım aldı. Sahra hastaneleri ve barınaklar daha erişilebilir yerlerde kuruldu.

Yüksek Atlas'ın ücra Agndiz köyünden 42 yaşındaki Iydouhmad Muhammed 12 km uzaklıkta olan ve sadece eşekle ulaşılabilen köyü için yardım malzemelerini yol kenarına sıraladı. Reuters'a konuşan Muahmmed depremin üzerinden günler geçmesine rağmen henüz hiçbir hükümet yetkilisinin köye ulaşmadığını söyledi. "Köyümde birçok insan öldü. Bazı aileler 15 yakınını kaybetti. Diğerleri 12 ya da 7. Özellikle çadıra ihtiyacımız var. Elimizdekiler yeterli değil. Çocuklar da dahil olmak üzere insanlar açık havada sadece battaniyelerle uyuyor" dedi.

Sıradan Faslılar dağ köylerine ulaşan malzemelerin çoğunu getirip teslim ettiler. Sarp, engebeli arazi ve hasarlı yollar, resmi müdahaleyi düzensiz hale getirdi ve en kötü etkilenen mezralardan bazıları oldukça geç yardım aldı. Sahra hastaneleri ve barınaklar daha erişilebilir yerlerde kuruldu.

Yüksek Atlas köyü Zawiyate'den 40 yaşındaki Abdullah Hüseyin de "Burada yol yok. Kimse bu kayaları kaldıramıyor. Depremin üzerinden altıncı gün geçti. Hala çocuklarımızla birlikte açık havada uyuyoruz. Hiç battaniyemiz yok" dedi. Reuters muhabirleri Çarşamba günü depremin merkez üssü yakınlarındaki asker, polis ve yardım görevlilerinin sayısında gözle görülür bir artış olduğunu söyledi. Yeni çadır kampları kuruldu ya da var olanlar genişletildi. Sağlık görevlileri, düşen binalardan kaynaklanan kırık kemikleri, kesikleri ve travma yaralanmalarını tedavi etmenin yanı sıra, tıbbi malzeme kıtlığı nedeniyle diyabet gibi kronik rahatsızlıkları olan kişilere de yardımcı oldu.

AİLELER YOK OLDU

Neredeyse tamamen dümdüz olan ve dört kişinin öldüğü Outaghrri köyünde evsiz kalanlar, depremden bu yana beş geceyi enkazla kaplı olmayan birkaç alandan biri olan okul bahçesinde uyuyarak geçirdi. 27 yaşındaki Said Ait Hssaine "Gerçekten çok zor. Hava soğuk" dedi ve hayatta kalanların artçı sarsıntılardan korktuğunu, ölümler ve yıkımla başa çıkmakta zorlandığını söyledi. Hssaine "Her şeyi içimizde tutuyoruz. Biliyorsunuz buradaki insanlar biraz sert ve bunu gösteremiyorlar" ifadelerini kullandı.