Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kürdistan Bölgesi ve Rojava’ya yönelik yaptığı hava saldırıları dünya basınında da geniş yer buldu.

Beyaz Saray'ın Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk, Türkiye'nin hava saldırıları sonrası ABD’nin, Türkiye'den “Suriye'nin kuzeydoğusundaki zor durumu daha da istikrarsızlaştıracak bir şey yapılmamasının garantisini istediğini” dile getirdi.

Amerikan Financial Times gazetesi, "İstanbul saldırısının ardından Türk jetleri, Kürt savaşçıları vurdu" başlıklı haberinde “Türkiye'nin başlattığı ve Suriye ile Irak'taki Kürt savaşçıları hedef alan hava saldırıları istikrarsız bölgedeki tansiyonu artırma riski taşıyor" denildi.

“Seçim öncesi Erdoğan'a desteği artırabilir”

Gazetenin haberde Türkiye'de önümüzdeki sene yapılacak olan genel seçimlere de dikkat çekildi.

FT haberinde, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bu yıl sürekli olarak sınırdaki Kürt güçleri geri itmek için yeni operasyon tehditleri yapıyordu. Suriye'ye yapılacak yeni, büyük bir harekât gelecek yılki seçimler öncesinde Türk milliyetçilerinin Erdoğan hükümetine desteğini artırabilir” sözlerine yer verdi.

Gazete, ancak Erdoğan’ın yeni bir kara harekâtı için gereken yeşil ışığı, “Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı destekleyen Rusya ve İran'dan alamadığı” yorumunda bulundu.

McGurk: Türkiye’den garanti istedik

Haberde ABD’nin, Kürtlerin omurgasını oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri'ne (DSG) silah ve eğitim desteği verdiği,Türkiye'nin “Suriye'deki askeri müdahalelerini desteklemediği” vurgulandı.

Beyaz Saray'ın Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk, Türkiye'nin hava saldırıları sonrası ABD’nin Türkiye'den “Suriye'nin kuzeydoğusundaki zor durumu daha da istikrarsızlaştıracak bir şey yapılmamasının garantisini istediğini” söylediğini aktardı.

McGurk’ün, "Bölgede istikrarı sağlayıp, korumaya çabalıyoruz ve tabii ki Türkiye ile sınırın güvenli olduğundan da emin olmak istiyoruz" sözlerine de yer verildi.

Gazete, Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İstiklal Caddesi saldırısından sonra ABD'ye "katil" dediğini ve ‘taziyelerini’ kabul etmediğini de hatırlattı.