Freedom House Raporu: Türkiye, internette de özgür değil
.
Freedom House'nin yayınladığı 'İnternette Özgürlük' raporunun Türkiye kısmını hazırlayan Gürkan Özturan'a göre Türkiye, dünya çapında özgürlük alanının en hızlı gerileyen ülke konumunda.
Merkezi ABD Washington'da bulunan düşünce kuruluşu Freedom House her yıl hazırladığı, “Freedom on the Net (İnternette Özgürlük)” raporunun yenisini yayınladı.
Raporda Türkiye internette özgür olmayan ülkeler arasında yer aldı.
İnternet özgürlüğünün 100 üzerinden değerlendirildiği raporda, Türkiye; “Erişim engeli” kategorisinde 15, “İçerik sınırlaması” kategorisinde 10 ve “Kullanıcı hakları ihlallerinde” 9 puan aldı. Toplamda 34 puan alan Türkiye üç yıl üst üste “özgür olmayan ülkeler” arasına adını yazdırdı.
Ayrıca Türkiye’de internet özgürlüğü üst üste üçüncü yılda da azalmaya devam etti. Türkiye 2019’da 37, 2020’de ise 35 puan almıştı.
1 Haziran 2020 ile 31 Mayıs 2021 arasını kapsayan raporun özetinde, Türkiye’de yüzlerce internet sitesinin erişime engellendiği belirtilirken AKP veya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren içeriklerin platformlarından kaldırıldığı aktarıldı.
Aktivistlerin, gazetecilerin ve sosyal medya kullanıcılarının, sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle fiziksel ve çevrimiçi tacize maruz kaldığı ifade edildi.
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki direnişe katılan öğrencilerin Clubhouse kullandıkları için gözaltına alınması da raporda yer alırken “Kişilerin internet faaliyetlerinin gözetlenmesi, tacizler ve cezai yaptırım tehditleri, Türkiye’de internet kullanıcıları arasında giderek yaygınlaşan oto-sansür uygulamasını daha da artırdı. Ülkede kısıtlayıcı yasaların yürürlüğe girmesiyle sansür giderek daha resmi hale geldi” dendi.
Özturan: Türkiye yıldan yıla puan kaybediyor
Raporun Türkiye kısmını hazırlayan Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi’ne (ECPMF) bağlı Medya Özgürlüğü Acil Müdahale Koordinatörü Gürkan Özturan bianet’e şu değerlendirmeyi yaptı:
“Rapora baktığımızda son 10 yılda giderek artan dijital baskıyı görmek mümkün. Yalnızca Türkiye'de değil dünya çapında özgürlük alanının gerilediğini gösteriyor bu rapor. Ancak bu gerilemede hızlı giden ülkelerden biri olarak Türkiye'nin yıldan yıla puan kaybederek ‘özgür olmayan ülkeler’ sıralamasından bir türlü çıkamaması dikkat çekici.
“Yeni getirilen ya da yükseltilen vergiler, erişime dair kısıtlamalar, kaldırılan haber içerikleri, mecralara erişimin tümden kapatılabilmesi ve en önemlisi ifade ve kanaat hürriyetini kullanan kişilerin internet ortamındaki eleştirel ifadeleri nedeniyle türlü suçlamalara maruz kalarak gözaltına alınması ya da tutuklanması, bir kısmının da hüküm giymesi, Türkiye'de internet özgürlükleri anlamında kat edilecek mesafenin git gide arttığını da gösteriyor.
"Kutuplaşmadan öte bir şey görmek mümkün değil"
“Raporlama dönemi içerisinde muhalif siyasi figürlere yönelik işletilen sosyal medya temelli adli süreç -Canan Kaftancıoğlu'nun yıllar önceki tweetleri nedeniyle açılan mahkemesi, CHP'li Banu Özdemir'in twitter hesabında camiden Çav Bella çalınmasına açılan soruşturma- eleştirel gazetecilere yönelik hedef gösterme ve şiddetli saldırılar, Boğaziçi Direnişi kapsamında akademik özgürlük ve demokratik kampüs talebini dile getiren öğrencilerin maruz kaldıkları uygulamalar 2020-2021 döneminde öne çıkan gelişmelerdi.
“Elbette bugünlerde yine bir güncellemesi tartışılan ve 2020’nin Temmuz ayında alelacele komisyon ve Meclis süreçleri tamamlanarak adeta yangından mal kaçırır gibi kanunlaştırılan yeni Sosyal Medya Yasası ve onun hem toplumun bilgiye erişimi hem ifade hürriyeti hem de basın özgürlüğü önüne koyduğu yeni engeller de rapor döneminin en önemli gelişmeleri arasındaydı.
“Şu an maalesef internet özgürlükleri alanının siyasi kısmına baktığımızda tartışmadan yoksun, kısır bir çekişme içerisinde kutuplaşmadan öte bir şey görmek mümkün değil. Tüm bu gelişmelere bakarak, umuyorum ki dijital haklar ve hürriyetler alanında yurttaşların farkındalığı artabilir ve daha kapsamlı biçimde geleceğe dair daha umutlu bakılabilecek ‘fırsatlar interneti’ ortamını sağlayacak siyasi oluşumlar da konuşulabilir önümüzdeki gelecekte."
Rapordan kısa kısa >> Türkiye'de internet hızı güvenilir bir seviyede olmaya devam ediyor. Speedtest'e göre Haziran 2021 itibarıyla Türkiye, mobil internet hızında tüm ülkeler arasında 53., geniş bantlı internet hızında 99. sırada bulunuyor. >> Türkiye'de internet fiyatları hâlâ yüksek zira pazar geniş bantlı hizmetlerde yoğunlaşıyor ve bunun sonucunda düşük maaşlara ve yüksek enflasyona rağmen internetin fiyatı yükseliyor. Türkiye alım gücü açısından Avrupa'da hâlâ en düşük puana sahip ülke ve dünya ölçeğinde 59. Sırada. >> 2020 Kapsayıcı İnternet Endeksi Raporu'na göre, internete erişebilen erkeklerin oranı, kadınlara kıyasla yüzde 13 daha yüksek; bu durum önceki yıla göre yüzde 2'lik bir iyileşme olduğunu gösteriyor. Ancak cep telefonlarına erişimde cinsiyetler arasında belirgin bir fark bulunmuyor. >> Türkiye'deki telekomünikasyon altyapısı pandemi döneminde çevrimiçi derslerin düzgün şekilde yapılmasına izin vermedi. Bu dönemde 1,5 milyon öğrencinin internet bağlantısı yoktu. >> Önceki raporlama dönemi kadar ciddi derecede olmasa da ülke çapında sık sık elektrik kesintileri yaşanmaya devam etti. Geçmiş yıllarda ülkenin güneydoğu bölgesinde kötü telekomünikasyon altyapısı ve elektrik kesintileri nedeniyle internet bağlantısı olumsuz etkileniyordu. >> Yasal ve ekonomik bir dizi engel, hizmet sağlayıcıların çeşitliliğini sınırlıyor. Tüm tüzel kişilerin bir internet hizmeti sağlayıcısı (ISP) işletme yetkisi olsa da yetkilendirme başvurusu yapabilmeleri için şirketin yasal durumu, faaliyet alanı ve ortaklık özellikleri gibi konularla ilgili bazı gereklilikler bulunuyor. Gayrı resmi engeller de yeni kurulan ve siyasi bağları veya ekonomik gücü olmayan şirketlerin pazara girmesini engelleyebiliyor. >> Çevrimiçi içeriğe, özellikle haberlere ve yurttaş gazeteciliğine yönelik engellemeler son yıllarda arttı. >> Yaygın içerik filtrelemesine ek olarak, devlet yetkilileri, içeriğin silinmesini veya kaldırılmasını talep etme konusunda proaktif bir yaklaşımla hareket ediyor. >> Türkiye'de engellenen internet sitelerinin listesini tutan bir sivil toplum inisiyatifi olan İfade Özgürlüğü Derneği'ne göre, 2013'te yaklaşık 40 bin web sitesi erişilemez durumdayken bu rakam Temmuz 2020 itibarıyla 408 bin 494'e yükseldi. >> Yeni engellenen internet siteleri arasında Türkiye'nin askeri operasyonlarıyla ilgili içerikleri, Kürt hareketiyle ilgili haberleri veya hükümeti eleştiren içerikleri yayınlayan internet siteleri yer alıyor. Yakın zamanda engellenen dijital haber kuruluşlarından bazıları, ana akım medyada yer almayan haberleri yayınladıkları için "terör propagandasıyla" suçlanıyor. >> İnternet siteleri "müstehcenlik" nedeniyle de engellenebiliyor. Geçmişte bu kapsamda, alan adında seks veya cinsellikle ilgili belli anahtar kelimeleri içeren tüm siteler engelleniyordu. Ayrıca, ateizmi destekleyen içerikler dahil olmak üzere, İslam'ı aşağıladığı iddia edilen siteler de engellenebiliyor. İçerik kaldırma kararları şeffaflık olmaksızın uygulanıyor. >> Dijital medya kuruluşları, daha fazla otosansürle kısıtlanıyor. Son yıllarda Cumhurbaşkanı'na hakaret gerekçesiyle çok sayıda soruşturma açılması da sosyal medya kullanıcılarında soğutma etkisi yarattı. 2016'dan bu yana, olağanüstü hâl kapsamında çıkarılan ve hükümetin internetteki faaliyetleri gözetleme yetkisini genişleten kanun hükmünde kararnamelerle internette otosansür daha da kötüleşti. >> Bazı ekonomik kısıtlar, kullanıcıların internette içerik yayınlayabilmesini olumsuz etkiliyor. Reklamlar sık sık medyayı kontrol etmenin bir aracı olarak kullanılıyor. Hükümet, internetten yayın yapan kuruluşlar dahil olmak üzere, AKP'ye yakın medya kaynaklarını reklamlar aracılığıyla mali olarak destekliyor ve hükümeti eleştiren yayınları bu destekten mahrum bırakarak bağımsız internet medyasını dezavantajlı duruma getiriyor. Açık tarafsızlık ilkesi, Türkiye yasalarında açıkça korunmuyor. >> Türkiye'de anayasa ve diğer yasalar, teoride ifade özgürlüğü için geniş koruma sağlasa da internette ifade özgürlüğünü ve basın özgürlüğünü koruyamıyor. >> Fikirlerini paylaşma, bilgi indirme, e-posta gönderme veya kısa mesaj gönderme gibi çevrimiçi faaliyetleri özel olarak suç sayan yasalar bulunmuyor. Bunun yerine, ceza yasasının birçok hükmü ve Terörle Mücadele Kanunu gibi diğer yasalar hem çevrimiçi hem de çevrimdışı faaliyetler için uygulanıyor. >> Türkiye vatandaşlarının internetteki faaliyetleri nedeniyle cezalandırılması ve gözaltına alınması raporlama döneminde devam etti. Birçok gazeteci, aktivist ve sıradan yurttaş, Suriye'deki savaşı ve hükümetin diğer politikalarını eleştirdikleri ve Kürt kimliğini ifade ettikleri için tutuklandı. >> Türkiye'de şifreleme ve anonimlik konusundaki kısıtlamalar endişe yaratıyor. Kapsayıcı İnternet Endeksine göre, Haziran 2021 itibarıyla halkın sadece yüzde 74'ü internette gizliliklerini koruyabildiğini söyledi. Öte yandan hükümete ait internet sitelerine ve uygulamalara güvenenlerin oranı, önceki yıla göre 12 puan düşüşle yüzde 38 olarak belirlendi. Hükümete ait olmayan web sitelerine ve uygulamalara güvenenlerin oranı yüzde 28 arttı. >> Türkiye'de hükümetin kullanıcı verilerini izlemesi ve toplu halde saklaması, kullanıcıların gizlilik haklarının ihlaline neden oldu. >> Türkiye'de sosyal medyada gazetecileri hedef alan tacizler bir sorun. Raporlama döneminde internetteki paylaşımları nedeniyle bazı kişiler fiziksel saldırıların hedefi oldu. İnternette İslam veya Muhammed Peygamber ile ilgili ifadeler, Kürtlerle olan çatışmalara ilişkin ifadeler ve Cumhurbaşkanı, hükümet veya iktidar partisiyle ilgili en hafif eleştiri bile ölüm tehditleriyle veya hukuki savaşlarla sonuçlanabiliyor. >> Haber siteleri siyasi olarak hassas dönemlerde veya tartışmalı bilgiler yayınladıktan sonra sık sık teknik saldırıların hedefi oluyor. |
Bianet
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.