Haber Merkezi - Dünyadaki dağ gorillerinin yaklaşık üçte birine ev sahipliği yapan Kongo'daki Virunga Milli Parkı, "dağ gorillerinin de dahil olduğu primatların Covid-19 virüsünden kaynaklanan komplikasyonlardan kolayca etkilenebileceğinin mümkün olduğunu belirten bilim uzmanların tavsiyesi" üzerine 1 Haziran'a kadar ziyaretleri kapatıyor.

Birleşmiş Milletler'e göre, dünya genelinde koronavirüs nedeniyle yaklaşık 33 bin kişi hayatını kaybetti ve yarım milyondan fazla doğrulanmış vaka mevcut.

Kongo'nun komşusu Ruanda da turizmi ve goril ve şempanze gibi primatlara ev sahipliği yapan üç milli parktaki araştırma faaliyetlerini geçici olarak durdurdu.

Turizmin önemli bir gelir kaynağı olduğu Kongo, Uganda ve Ruanda'da koruma altındaki alanlarda yaklaşık bin dağ gorili yaşıyor. Koronavirüs salgınının ardından kısıtlayıcı önlemler uygulamaya kondu.

Çarşamba günü hakemli bilim dergisi Nature'da yayımlanan yazıda Büyük İnsansı Sağlığı Konsorsiyumu'ndan (Great Ape Health Consortium) Thomas R. Gillespie ve Fabian H. Leendertz, Kovid-19'un "yaşayan en yakın akrabalarımızı" öldürebileceği tehlikesi konusunda uyardı.

Bilim insanları şöyle yazdı:

SARS-CoV-2'ye yakalananların ve virüsün neden olduğu ölüm oranlarının kuyruksuz maymunlarda insanlardakiyle benzer olup olmadığı bilinmiyor. Ancak zayıf insan patojenlerinin bile kuyruksuz maymunlara bulaşması orta veya şiddetli sonuçlara yol açabilir.

Bilim insanları turizme ara verilmesini ve saha araştırmalarının azaltılmasını tavsiye etti.

Bölgedeki doğal hayatı koruma gönüllüleri, Virunga Milli Parkı'nın kararını memnuniyetle karşıladı.

Associated Press'e konuşan, Kenya merkezli çevreci grup WildlifeDirect'in başkanı Paula Kahumbu, vahşi yaşamda çok az kaldıkları için dağ gorillerini koruma açısından "mümkün olan tüm çabanın gösterilmesi gerektiğini" söyledi.

Kahumbu, "Gorillerin insan hastalıklarına karşı çok hassas olduğunu biliyoruz" dedi.

Birinin soğuk algınlığı ya da gribi varsa gidip gorilleri görmesine izin verilmeyecek. Koronavirüsün bazı vakalarda belirti göstermeden çok uzun süre geçirmesi buradaki gorilleri gerçekten tehlikeye atabileceğimiz anlamına geliyor.

Mevcut önlemler de gorilleri korumak için yeterli olmayabilir.

Ugandalı doğal hayatı koruma gönüllüsü Halk Sağlığıyla Birlikte Vahşi Yaşamın Korunması'ndan Gladys Kalema-Zikusoka'ya göre, kendi grubu ve Ohio Üniversitesi'nin ortak çalışmasıyla bu yıl yayımlanan araştırma gorilleri insanlardan korumak için alınan önlemlerin gerçekte etkili olmadığını gösterdi.

Avrupa ve diğer yerlerden turist sayısı azalsa da, Uganda henüz goril turizmini durdurduğunu duyurmadı.

Bölgedeki dağ gorillerinin sayısı, geçen yüzyılda yasadışı avlanma, hastalık ve insan hakimiyetinin artmasıyla keskin biçimde azaldı. Doğal hayatı koruma çalışmaları sonucunda sayılarının artık yükselişe geçtiği söylense de dağ gorilleri 1996'dan bu yana tehlikedeki ya da kritik tehlikedeki türler listesinde yer alıyor.

Ülkeye döviz getiren başlıca sektörün turizm olduğu Ruanda'da devlet gorillerin korunmasına öncelik veriyor ve hatta bebek primatlar için bir isim verme töreni de düzenliyor.

Kimileri, koronavirüs pandemisi sırasında turizm gelirlerinin azalamasının primatların maruz kaldığı yasadışı avlanmayı artırabileceğinden endişe ediyor. Afrika'nın ilk milli parkı olarak 1925'te kurulan Virunga, artık UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor ve Kongo'nun doğusundaki istikrarsız bölgede bulunduğu için uzun süredir savunmasız durumda.

Kenyalı doğal hayatı koruma gönüllüsü Kahumbu, Virunga hakkında şöyle dedi:

Bunun sürdürülebilirlikleri üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olacağını düşünüyorum. Tüm bağışçıları ve hükümetleri Afrika'daki kapanması gereken parkların bunu yapmasını kolaylaştırmak ve varlıklarını sürdürmeleri için destek olmaya çağırıyorum.

Kahumbu, eğer kaçak avcılar yasadışı avcılığı engellemeye yönelik çabaların zayıfladığını düşünürse gorillere verecekleri zararın daha da büyük olabileceğini ifade ediyor.

Artı Gerçek