Hakkari coğrafyası şimdi de maden ocakları ile tahrip ediliyor

Hakkari coğrafyası şimdi de maden ocakları ile tahrip ediliyor

.

A+A-

Sedex Resources Şirketi tarafından Hakkari’nin Kavaklı Köyü’nde yapılan kazı çalışmaları köylülerin, çalışma alanının dışına çıkıldığı ve doğal ortamı tahrip ettiği gerekçesiyle yargıya taşındı.

Şirket tarafından 2007’den beri Hakkari’nin Kavaklı (Marunîs) Köyü’nde maden arama çalışmaları başlatılmıştı. Köy sakinleri bahse konu şirketin ruhsatında belirtilen alanların dışına çıkarak doğal ortamı tahrip ettiği gerekçesi ile dava açtı. Yargı yoluna taşınan kazı çalışmalarına karşı mahkemeye sunulan itirazda, şirketin faaliyetlerinin durdurulması ve ruhsatlarının iptaline karar verilmesi talep edildi.

Köylülerin avukatı Sefer Kurt, “Orada sökmüş oldukları ağaçları, kirletmiş oldukları alanı tekrar yeşillendirmeleri tekrar eski haline getirip öyle çıkmaları gerekirken bunun tamamını yoğun bir tahribat sonrasında öyle bırakıp çekip gitme yolunu tercih ettiler. Daha büyük sıkıntılara yol açmaması için bir an önce maden şirketinin çalışmalarının durdurulması gerekiyor,” diyor.

Sefer Kurt

‘2017 sonrasında maden arama çalışmaları arttı’

Kurt, 2007’den beri orada maden arama işlemleri yapıldığını ancak 2017’den sonra maden arama işlemlerinin çok fazla arttığını belirtiyor. Artış sonrasında birçok dağda ve birçok ormanlık alanda tahribatlar yapıldığını ifade ediyor ve tahribatlar sonrasında 2018’de köylülerin tamamının buna ilişkin bazı mercilere başvuru yaptıklarını fakat herhangi bir netice alamadıklarını kaydediyor: “Sonuç itibari ile 2020’de yine bireysel olarak hem madencilerle görüşmeler yaptılar hem de Hakkari Valiliği’nden ilgili kurumlarla görüşmeler yaptılar. O görüşmelerden de herhangi bir netice alamayınca 2020’de bize müracaat ettiler. Müracaatla birlikte 2020 yılı ocak ayının sonlarına doğru hukuki süreci başlattık. Gerekli olan yaklaşık 6-7 kuruma başvuruda bulunduk.”

‘Kaynak suları kirletildi, çevre tahrip edildi’

Bakanlıklara da başvuru yaptıklarını vurgulayan Kurt, bakanlıkların tamamından yardım istediklerini de ekliyor sözlerine. Buna ilişkin olarak sırasıyla, Tarım Orman Bakanlığı tarafından oradaki ağaçların sökülmesi, bütün arazilerin tarıma elverişsiz hale getirilmesi yine hayvancılığın yapılamamasından kaynaklı başvurular yaptıklarını söyleyerek, “Aynı şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurular yaptık. Bu başvurularımızda da yine çevrenin tamamen tahrip edilmesi, doğal kaynak sularının kirletilmesi, hayvancılık, tarımdan geçimini sağlayan köylülerin bütün doğal ortamlarının yok edilmesine ilişkin başvurular yaptık. Başvurularımız ve hukuki sürecimiz devam ediyor,” diyor.

‘Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kısmi bir geri dönüş yaptı’

Başvurulardan şu ana kadar 3 kurumdan geri dönüş olduğunu aktaran Kurt, bunlardan birinin Tarım ve Orman Bakanlığı olduğunu ve gönderdikleri yazıda, ‘gerekli olan incelemeler yapılmaktadır, incelemeler bittikten sonra tarafınıza ayrıca bilgi verilecektir’, şeklinde olduğunu aktarıyor. İkinci olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kısmi bir geri dönüş yapıldığını ve yazıda; personelleri tarafından inceleme yapılacağını, inceleme sonrasında tutulacak rapordan kendilerinin de haberdar edileceği yönünde bir bilgilendirme olduğunu söylüyor.

‘Bir kısım uygunsuzluklar tespit edildi’

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yakın zamanda Hakkari Kavaklı Köyü’nde memurları aracılığıyla keşif düzenlemiş. Keşifte hazır bulunduklarını ifade eden Kurt, “Gelen memurlar, oradaki alanın fotoğraflarını, videolarını çektiler aynı zamanda sudan ve topraktan numuneler aldılar. Son olarak da hemen hemen kazım yapılan bütün mağaralarda kazım yerlerinde birebir keşif yaptılar. Yaklaşık bir günlük bir inceleme sonrasında rapor tutup tekrar bize bilgi vereceklerini söylediler,” diyor.

Son olarak, Hakkari Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden kendilerine bir cevap geldiğini cevapta, 2021’de ÇED raporuna gerek olmadığı yönünde karar alındığını ancak başvuru sonrasında gerekli incelemeler yapıldığında bir kısım uygunsuzlukların tespit edildiği aktarılmış. Bu tespitler neticesinde de idari birimlere bilgi verildiği ve idari yaptırımların yapıldığı söylenmiş.

‘Sahaları içerisindeki madeni tükettiler’

Yedi başlık altında taleplerinin olduğunu söyleyen Kurt, bunlardan ilkini şöyle açıklıyor:  “İlgili şirketin çalışma sahasının dışına taştığı ve saha dışındaki yerlerde de aynı şekilde tahribatlar yapıldığı yönündeydi. Yapılan tahribatlar genel itibari ile dağların birçoğunda delinme yoluyla çalışmalar yapıldı ancak o dağlardan herhangi bir netice alınamayınca çıkarmış oldukları toprak, moloz vb. hafriyatların hepsini olduğu gibi orada bırakıp yeni yerlerde arama yapmaya başladılar. Ve yeni arama neticesinde de bir şey bulduklarında da bu kez tamamen orada çalışmalarını yoğunlaştırıp devam ettiler. Haliyle yine kaynakta azalma olduğunda farklı yerlere geçerek farklı yerlerde çalışmalar düzenlediler. Keşfe gidildiğinde yaklaşık 7-8 yerde mağaraların açıldığı, çalışmaların devam ettiği bir o kadarda yine bizim göremediğimiz ve gözler önüne de yine serilen bazı yerlerde de çalışmaların yapılıp ancak orada durdurulduğunu da gördük. Normalde yapılan çalışmalar sonrasında eğer bir şey bulunamadıysa bile veya faaliyetleri sonlanmışsa eski haline getirmeleri gerekir. Orada sökmüş oldukları ağaçları, kirletmiş oldukları alanı tekrar yeşillendirmeleri tekrar eski haline getirip öyle çıkmaları gerekirken bunun tamamını yoğun bir tahribat sonrasında öyle bırakıp çekip gitme yolunu tercih ettiler. Normalde sahaları içerisindeki madeni tükettiklerini biliyoruz tükendiği içinde bu kez civar dağlara sıçrayarak kendi alanlarının dışındaki yerlerde de kazım yapmaya başladılar.”

‘Suyun yönünü değiştirerek tahribatlar oluşturuyorlar’

İkinci başlıkta köydeki kaynak sularının kirletildiğini belirten Kurt, köyün temel geçim kaynağı olan hayvancılığın da bundan etkilendiğini, hayvanların su ihtiyacını karşılamayacak duruma geldiklerini belirtiyor: “Maden araştırması yapan firma, yapılan çalışmalar sonrasında çıkan bütün toprağı direk suya boşaltıyor. Yine çıkan taşları suyun yönünü değiştirerek tahribatlar oluşturuyorlar ve suyun kirlenmesine yol açıyorlar.”

‘Köylüler tarım yapamıyor’

Üçüncü başlıkta ise bu durumlardan kaynaklı köyde yaşayan kişilerin tarım yapamadığını, kazımlar ve çalışmalar esnasında makinaların çıkarmış olduğu toz bulutlarının ekim alanlarına sıçradığını ve bu nedenle kimsenin tarım yapamadığını belirtiyor Kurt: “Bir diğer sıkıntı köylülerin birçoğu arıcılıkla uğraşırdı. Özellikle 2018’den beri artık arıcılıkla uğraşamayacak hale geldiler. Çalışma yapıldığında genelde dağın orta taraflarında çalışma yapılıyor oradan çıkan toz bulutları ile çıkarılan toprak, olduğu gibi dağın aşağısına doğru itiliyor. Bu da oradaki ağaçların ve bütün yeşil alanın tahrip olmasına yol açıyor. Bir başka sorun ise köylüler arasından bir kısmı anladığımız kadarıyla maddi çıkar elde edebiliyor oradaki madencilerden. Haliyle diğer köylüler arasında da bu kez çıkar çatışmasından kaynaklı olarak iç çatışmalar çıkıyor. Kendi içlerinde huzursuzluklar başladı ve kendi içlerinde artık kavga eder duruma geldiler. Bir süre sonra daha büyük sıkıntıların meydana gelebileceğini düşünüyoruz.”

Dilekçede talepler şu şekilde sıralanıyor:

  1. Adı geçen şirket, ruhsatlarında belirtilen sınırların dışına taşımışlardır.
  2. Köyün doğal ortamını bozmuşlardır.
  3. Ağaçlar sökülmüş ve tekrar yetişmelerine imkân verecek bir ortam kalmamıştır.
  4. Yeşil alanlar tahrip edilmiştir.
  5. Tarım ve hayvancılıkla ilgilenmek imkânsız bir hâl almıştır.
  6. Doğal kaynak suları kullanılamayacak hale getirilmiştir.
  7. Köylüler arasında iç çatışmaya ve olaylara yol açmıştır.

‘Tahribata karşı bir an önce maden şirketinin çalışmalarının durdurulması gerekiyor’

En kısa sürede bu sıkıntıların çözülmesi gerektiğini belirten Kurt, “Maden aramaları bir ülkenin ekonomisi için veya ihtiyacı için şart olan durumlar. Ancak bu yapılırken de doğal ortamın tamamen tahrip edileceği bir raddeye getirilmemesi gerekiyor. Yine bu yapıldığında en azından oradaki çalışmalar bittiğinde eski haline getirilmesi gerekirken ne yazık ki şu an Sedex Resources Şirketi bu çalışmaları yaparken eski haline getirmek yönünde hiçbir çekincesi yok. Bölgenin tamamını tahrip ettikten sonra o şekilde bırakıyor. Bizim artık buna tahammül edecek gücümüz kalmadı. Köylülerin tamamı da bu hususta fazlasıyla sıkıntı yaşamakta ve daha büyük sıkıntılara yol açmaması için bir an önce maden şirketinin çalışmalarının durdurulması gerekiyor,” diyor.

Kaynak / Serhatnews

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.