Hasankeyf'teki kazılarda 1600 yıllık askeri yapının kalıntıları bulundu

Hasankeyf'teki kazılarda 1600 yıllık askeri yapının kalıntıları bulundu

.

A+A-

Kazı başkanı Doç. Dr. Zekai Erdal: “Yapılan araştırmalarda bu Geç Roma dönemine ait yapının herhangi bir izine rastlanılmamıştı.”

İnsanlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Batman’ın Hasankeyf ilçesindeki Hasankeyf Kalesi'nde Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekai Erdal'ın başkanlığında yürütülen arkeolojik kazılar sürüyor.

Ekiplerin yürüttüğü çalışmalarda son olarak Roma İmparatoru 2. Konstantius dönemine ait olduğu belirlenen 1600 yıllık askeri yapının kalıntılarına ulaşıldı.

Bölgenin tarihi ve kültürel mirasının izlerini taşıyan Hasankeyf'in büyük bir bölümü, 2020 yılında resmî açılışı yapılan Ilısu Barajı'nda bir türbinin devreye alınmasıyla sular altında kaldı.

"Herhangi bir izine rastlanılmamıştı"

Kazı başkanı Doç. Dr. Zekai Erdal, gelişmeyle ilgili Anadolu Ajansı muhabirine şöyle dedi:

“Bir müjde verebiliriz. Tarih kaynaklarında Hasankeyf'te Geç Roma dönemine ait bir askeri yapı ve kaleden bahsedilmektedir. Ancak yapılan araştırmalarda bu Geç Roma dönemine ait yapının herhangi bir izine rastlanılmamıştı. Bu sadece arşiv kayıtlarına geçen bir bilgiydi. 2024 yılı itibarıyla arşiv kayıtlarında 2. Konstantius döneminde inşa edildiği söylenen ve 4. yüzyılla tarihlenen bir yapı kalıntısı ortaya çıktı." 

Yapı kalıntısının temel özelliklerine değinen Erdal, Roma döneminde görülen İsodom duvar tekniğinde inşa edildiğini, derz aralığının çok ince olduğunu belirtti. Erdal, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Gerek taşların boyutları gerekse büyük saray ve diğer yapılarla olan inşa teknikleri ve taş ölçüleri karşılaştırıldığında Roma dönemi mimarisi üzerine çalışan hocalarımızla yaptığımız fikir alışverişi sonucu bulduğumuz yapı kalıntısının 2. Konstantius dönemine ait olduğu söylenen askeri yapının bir parçası olduğu kazılar sonucu ortaya çıkarılmıştır.

 "Tek bir Hasankeyf vardı, onu da kaybettik"

“Buradaki duvar kalıntısının izini sürerek aslında Geç Roma dönemi ve sonrasındaki bölgede egemen olan Emevi, Abbasi, Mervani ve Hamdani gibi Artuklu öncesindeki devletlere ait yapı kalıntılarını da bulmayı umut ediyoruz.”

Buluntular

1984'te başlayan arkeolojik kazılarda bugüne kadar Asurlular, Sasaniler, Bizans dönemi, Dört Halife dönemi, Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Artuklular, Eyyubiler, İlhanlılar, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait çeşitli kültür varlıkları gün yüzüne çıkarıldı.

Tespit edilen buluntular arasında Demir Çağı'na ait pişmiş topraktan at figürü, Artuklular döneminden kalma "köpek ısırması ile akrep ve yılan sokmasına karşı şifa tası", yine aynı döneme ait Orta Asya Uygur tipini yansıtan alçıdan insan yüzü kabartması, 13-14. yüzyıldan kalma renkli ve bitkisel bezemeli alçı parçaları (benzer örnekleri İran'daki Büyük Selçuklu ve İlhanlı camilerindeki mihraplarda görülüyor) yer alıyor.

Ayrıca Artuklulardan Osmanlı dönemine kadar uzanan sürece ilişkin kulplu ve çivili tabutlarla gömülmüş Müslüman mezarlarına ulaşıldı.

Geçen yıl ilk kez sağlık alanında kullanılan üzerinde tılsım, mühür ve ayetlerin olduğu şifa tası ile akik ve kemikten iki zihgire (okçu yüzüğü) ulaşılan kalede bu yıl da arkeolojik kazılar uzman bir ekip tarafından sürdürülüyor.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.