Haşdi Şabi’den Medet Uman Bay Başbakan
Irak merkezi hükümet bölgesinde 12 Mayıs 2018 günü yapılan milletvekilleri genel seçimlerinde, seçime katılma oranı % 44.52 dir. Hiçbir parti tek başına hükümet kuracak sayıda milletvekili meclise sokamadı. Altı ay geçtiği halde Başbakanlık görevini alan kişi halen kabinesini oluşturamamış.Çiçeği burnunda olan yeni müstakbel Başbakan Abdulmehdi, henüz hükümetini kurmamış, güvenoyu almamış.Açık bir ifadeyle kendi yeteneksizliğini ortaya koydu. 5 Kasım 2018 günü saat 17:55’te “NERİNAAZAD” sitesindeki demecinden ilk iki paragrafını olduğu gibi aktarıyorum:
1-Bağdat'taki Heşdi Şabi Kurumu'na yaptığı ziyarette, yapının komutanlarıyla bir araya gelen Abdulmehdi, “Heşdi Şabi, Irak için tarihi bir başarıdır. Heşdi Şabi, ordu, polis ve diğer güvenlik güçlerine güç verdi. Bu yapıyı, göz ardı edemeyeceğimiz büyük bir gerçek ve bunu desteklemek görevimiz” dedi.
2-Heşdi Şabi'ye bağlı milislerin maaş sıkıntısı için alternatif mal, kaynaklar oluşturacaklarını ifade eden Irak Başbakanı, “Bazıları Heşdi Şabi'nin geçici olduğunu söylüyor. Ben ise Heşdi Şabi'nin 'zorunlu olarak kalıcı' olduğunu vurgulamak istiyorum. Heşdi Şabi'nin kalıcı olarak devam etmesini tüm gücümle destekleyeceğim.” dedi.
Yüz yıllık bir devlet, kendi güvenlik güçleriyle kendi vatanını koruyamıyorsa ve dışardan getirdiği ithal malı, terör örgütünden aldığı destekle medet umarak güvenliğini sağlamaya çalışıyorsa vay o devletin haline. Sırası gelince ben devletim diyorlar. Vatanını ve milletini koruyamayan bir devlet. Araplar alışmışlar, siyah petrolden gelen yeşil dolarları harcamaya. Kürtlerde meşhur bir atasözü var: Tavuk gece ruyasında kendini darı ambarında görüyor.Saddam Hüseyin de, kitlelere hitap ederken elindeki pompalı tüfekle havaya atış ediyordu. Sonunu gördük. Irak ve Suriye’nin sonu yakındır. Bir devletin kuruluşu ve yıkılışı için 100, yıl 300 yıl ve 500 yıl uzun bir tarih değil. Bay Adil Abdulmehdi, Başbakan olmuşsun ama vatanını ve milletini koruyamıyorsun. İngilizlerin gözleri kör olsun. Bundan yüz yıl önce Kürtleri dört parçaya ayırarak devletsiz bıraktılar. Araplara da 22.5 devlet kurdular.Bay Başbakan’ın devlet deneyimi olsaydı tarihte kurulan ve yıkılan devletlerin durumundan haberi olacaktı. Sen bir zevallısın.
Bugün Roma İmparatorluğu, Pers İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun toprakları üzerinde kurulan devletlerin sayısını biliyormusun?
Roma İmparatorluğu
Roma İmparatorluğu’nun tarihi üç aşamadan geçiyor: Roma Krallığı, Roma Cumhuriyeti ve Roma İmparatorluğu. Roma Krallığının kuruluş tarihi MÖ:753’tir. Romus ve Romulus isminde iki kardeş Roma Krallığını kurar..Roma Cumhuriyeti MÖ: 509 yılında ilan edildi. MÖ: 27 yılında sona erdi. Pompey Sezar gibi tarihe mal olmuş kişilerin hükümranlığı, Roma Cumhuriyeti dönemine rast gelir.Roma İmparatorluğu dönemine geçinceye kadar söz konusu devlet çoktan hâkimiyetini sağlamış. İtalya’dan dışarı çıkarak üç kıtaya yayılmış Augustus’tur. MÖ. 27 yılında cumhuriyeti yeni bir İmparatorluk haline getirmiş. Fetihler devam etmiş. MS, 395‘te Roma İmparatorluğu ikiye bölündü. Batı Roma İmparatorluğu yıkılışından sonra 1453’te İstanbul’un düşmesiyle Roma İmparatorluğu son buldu. Yerine İtalya devleti kuruldu.
Pers İmparatorluğu
Pers İmparatorluğu, antik ve modern olmak üzere ikiye ayrılır ve antik dönemi Ahameniş Hanedanı ile başlar ve Sasani Hanedanlığ ile biter, Modern dönem ise Şah İsmail'in 1501'de Tebriz‘de başlayıp, 1925 yılında Rıza Şah'ın tahta çıkmasıyla Pers İmparatorluğu yıkılıp yerine İran Devleti kurulmuştur.
Babiller, Medler, Persler ve Makedonyalılar Ön Asya’nın birbiri ardına gelen efendileridir. Şehir derebeyleri halinde yaşayan ve MÖ sekizinci yüzyıldan, altıncı yüzyıla kadar, Kuzey Kürdistan’ın büyük bir bölümünü hâkimiyetleri altına alan Medlerin topraklarını genişletme çalışmaları Persia için bir baskı oluşturmaya başlamış. Sonunda, Pers Krallığı tarafından Medler dağıtılmış.
Iki yüzyıl boyunca kurucusu olduğu, İmparatorluğu yöneten hanedan Akhaemenes’ten alan Akhamenid, büyük İran İmparatorluğudur. MÖ: 550-330 yılları arasında Akhamenidler, Hellespontos’tan Kuzey Hindistan’a kadar gitmiş. Sınırları, Yunanistan ve Libya’ya kadar uzanıyordu. Sonuçta, İran devleti kurulmuş.
Ortadoğu da, Roma İmparatorluğunun tek rakibi, Pers İmparatorluğuydu.
Osmanlı İmparatorluğu
Yazar Necdet Sakaoğlu’nun, Bu Mülkün Sultanları isimli kitabında belirlediğine göre; Kayı Boyu Beyliği kuran Ertuğrul’dur. Ertuğrul öldüğü zaman, ilerigelenler Beylik için 90 yaşlarında olan Ertuğrul’un kardeşi Döndar’ı Başkan olarak seçmek istiyorlar. Ertuğrul’un oğlu Osman amcası Döndar’la başa çıkamayacağını anlayınca ok atarak amcasını öldürür. Oğuz töresince Kayılar‘a „baş ve buğ oldu.“ Osmanlı Devleti’nin kuruluş tarihi kabul edilen 1299 bu olayla ilgiliyse Osmalılarda taht uğruna cinayet işlemesi de daha ilk günden gelenek olmuş demektir. (Bu Mülkün Sultanları. Sayfa 27 paragraf II.)
Osmanlı Devleti güçlendikçe Doğu Avrupa, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika'ya kadar topraklarını genişletmiş. 16. yüzyılda dünyanın güçlü imparatorluğu halini almıştır. Üç kıtaya yayılan Osmanlı İmparatorluğu en geniş sınırlarına 1683 yılında ulaşmıştır. Osmanlıların zap ettiği toprakların yüz ölçümü 24 milyon kilometre kareye ulaşmış.
Birinci Dünya Savaşında mağlubiyeti kabul ederek savaştan çekilmiş. Mustafa Kemal, Lenin’den karşılıksız aldığı para, altın, 35 bin ton ve cephane ile, Yunanistana karşı savaştı. (Kaynak: Sevr dosyası- Cahit Kayra)
1922 yılında Lozan barış masasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu.