HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, HDP’li belediyelere yönelik görev alma ve polis baskınlarını yazılı açıklamayla protesto etti.

"Saldırılar ve görevden almalarla belediyelerimiz işlevsizleştirilmeye çalışılıyor” başlıklı açıklamada, “31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde siyasi hezimet yaşayan AKP iktidarı, HDP’nin büyük oy farkları ile kayyımlardan aldığı ve halk iradesinin yeniden yönetime geldiği belediyelerimize yönelik gasp ve işgallerine devam etmektedir" denildi.

'BELEDİYELERİMİZİ HASIZ VE BİR ŞEKİLDE İŞLEVSİZ KILMAYA ÇALIŞIYORLAR'

HDP'nin kazandığı belediyelerdeki görevden alama ve polis baskıları hakkında, "Kayyım döneminde ortaya çıkan yolsuzluk, hırsızlık ve talan uygulamaları için halka hesap vermesi gereken zihniyet, her gün bir başka bürokratik yöntemle belediyelerimizi haksız bir şekilde işlevsiz kılmayı amaçlamaktadır” diyen Kaplan şöyle devam etti:

"Yaşadığı yenilginin öfkesini HDP’li belediyelere saldırarak gidermeye çalışan AKP/MHP bloğunun güdümünde hareket eden yargı mensupları ve kolluk kuvvetleri, belediyelerimize yönelik hukuk dışı uygulamalarını sürdürmektedir. Kayyım döneminde ortaya çıkan yolsuzluk, hırsızlık ve talan uygulamaları için halka hesap vermesi gereken zihniyet, her gün bir başka bürokratik yöntemle belediyelerimizi haksız bir şekilde işlevsiz kılmayı amaçlamaktadır.

'İKTİDAR BLOĞU BÖLGEDEKİ YEREL YÖNETİMLERE SAYISIZ SALDIRI GERÇEKLEŞTİRDİ'

İktidar ve güdümündeki yargı her gün yeni bir saldırı furyası ile halkın iradesine pervasızca saldırmaktadır. Belediyelerimize yönelik saldırılarına devam eden iktidar bloğu gasp, tutuklama ve görevden uzaklaştırmayla belediyelerimizi işlevsizleştirmeyi amaçlamaktadır. 31 Mart tarihinden bugüne kadar belediyelerimize ve bölgedeki yerel yönetimlere yönelik sayısız saldırı gerçekleştirilmiştir.

Öte yandan 31 Mart seçimlerinden sonra HDP’nin kazandığı tüm belediyelere yönelik sistematik bir algı operasyonu başlatılmıştır. Bu operasyonun başlıca mimarı ise çukur medyası olmuştur. Belediyeleri rant aracı olarak gören bu yandaş medya, Türkiye’nin başına bela olmuş bir virüs gibidir. Toplumda oluşturulan bu kutuplaşmadan nemalanan çukur medyası Türkiye halkları için de bir bela olmanın ötesine geçemeyip, tüm gerçekliğini yitirmiş bir yalan haber medyasına dönüşmüştür.

'SEÇİLMİŞLERİMİZİN İTİBARINI YOK SAYAN UYGULAMALARA BİR AN ÖNCE SON VERİLMELİ' 

HDP’nin demokratik yollarla elde ettiği kazanımlara, demokratik siyaset ahlakına ters düşecek şekilde saldırılması kesinlikle kabul edilemez. Seçim döneminde başvuruları kabul edilen ve oy pusulalarında yer alan adaylarımızın seçimden sonra KHK’li oldukları gerekçesiyle mazbatasının verilmemesi ve belediye meclis üyelerimizin mahkeme dosyaları gerekçe gösterilerek görevden uzaklaştırılmaları tarihe hukuk garabeti olarak geçecektir. İktidar, meclis çoğunluğu bulunmayan belediyelerde, seçilmişlerimizi görevden uzaklaştırarak belediyeleri işlevsiz bir hale getirmeye çalışmaktadır.

Seçim yolu ile kazanamadığı belediyeleri pasifize etmeye çalışan iktidar ve İçişleri Bakanlığı, halkın iradesini de tanımadığını açık bir şekilde ortaya koymuştur. Yaşananlar uzun süredir halk iradesine karşı gelişen siyasi darbenin devamıdır. Belediyelerimizin ve seçilmişlerimizin itibarlarını yok sayan bu uygulamalar bir an önce sona ermelidir. 

SALDIRI POLİTİKALARINA KARŞI DUYARLILIK ÇAĞRISI YAPTI

Bizler, dün olduğu gibi bugün de iktidarın faşist politikalarına boyun eğmeyeceğiz ve mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Halk iradesiyle seçilen arkadaşlarımız halka hizmet etmeye, bizler de belediyelerimizi halkımızla birlikte yönetmeye devam edeceğiz. Halk iradesine yönelik gelişen bu saldırı politikalarına karşı kentin sivil toplum örgütlerini, meslek odalarını ve diğer kurumları da duyarlı olmaya ve oylarına sahip çıkmaya davet ediyoruz."