HDP Eş Genel Başkanı Sancar, İzmir’deki saldırıyı hatırlatarak, “7 Haziran-1 Kasım arasından daha öte bir kaos planı arzu ediliyor” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, TELE1’de Mustafa Balbay’ın sunduğu ‘Ankara Rüzgarı’ programının konuğu oldu.

Deniz Poyraz’ın katledildiği HDP İzmir İl Binası saldırıya değinen Sancar, “7 Haziran-1 Kasım arasından daha öte bir kaos planı arzu ediliyor” ifadesini kullandı.

HDP’ye açılan kapatma davası hakkında da konuşan Sancar, “Her şey ortada, bize en büyük düşmanlığı yapan bu iktidar değil mi? İktidar, iddianamelerde herhangi bir dişe dokunur iddia ortaya koyamıyorken, muhalefetin HDP’nin kendini kanıtlamasını istemesi bir tuzaktır” diye konuştu.

Sancar’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Kürt meselesinde herkesin çözüm için ne düşündüğünü ortaya koyabileceği en medeni zemin Meclis'tir. Çözümü dile getirmiş partileri kapatırsanız, çözümü siyaset dışı yerlere atmış olursunuz. Parti kapatma, çözüm istemeyenlerin başvurduğu yollardan biridir. Biz Türkiye’de demokrasi ittifakı istiyoruz. Çürümüş, yozlaşmış düzenin durdurulmasını ve yeni bir sayfa açılmasını istiyoruz. Demokrasi, barış, özgürlük ve sosyal adalete giden yolun açılmasını istiyoruz. Bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız.”

Her şey ortada, bize en büyük düşmanlığı yapan bu iktidar değil mi? İktidar, iddianamelerde herhangi bir dişe dokunur iddia ortaya koyamıyorken, muhalefetin HDP’nin kendini kanıtlamasını istemesi bir tuzaktır. Katili bir gün bile gözaltında tutmadılar, münferittir diye. Hayır örgütlü bir cinayettir, bir kaos planı vardır. 7 Haziran-1 Kasım arasındakinden daha öte bir kaos planı arzu ediliyor ama bunu engelleyecek güç var. Şimdi bunu başarmak zorundayız.

HDP’de bütün halklar ve inançlar kendi kimlikleri ile kendilerini temsil ediyor. Türkiye’nin her yerinde demokrasi, barış, özgürlük ve eşit yurttaşlığı yerleştirmeye çalışıyoruz. Hakiki Türkiye partisi HDP’dir, bu fikriyattır. HDP’yi sonuna kadar savunacağız ve kapattırmayacağız. Esas güvencemiz halkın ve seçmenin partisine sahip çıkmasıdır. Hangi karar verilirse verilsin, biz halka danışarak yolumuza devam edeceğiz.”