DalKurd'un Hamlstad yenmesi her açıdan büyük bir zaferdir. Nihayet lig ikincisini yeniyor ve zirve ile olan puan farkını bir nebze olsun azaltıyorsunuz. Eğer önümüzdeki Athletic FC United maçını beraberlikle de bitirse de, DalKurd şampiyonluk potasına sıkıca sarılmış olacak. Bütün eksikliklerine rağmen DalKurdun bu sezon süper lige yükselmesi, bütün Kurdistani güçler açısında tarifi imkansız bir mutluluk kaynağına dönüşecek. Ve Kürt tarihinde ilk kez bir Kürt takımı UEFA klasmanında 1. sınıf takımlar düzeyine çıkacak. Bu açıdan bu galibiyetin önemini asla yadsımamak lazım gelir.

 

Futbol oyun prensip ve sistematikleri açısından benim anlamakta zorlandığım ve hakikaten izaha muhtaç bir durum var. DalKurd defansı, defansif topları daha düzenli, daha isabetli ve Türkiye’deki klişe deyimle “ayağa pas” biçiminde oynamak için, Jesper geride, sürekli geriye doğru derinlikler vererek topla buluşuyor. Jesper’in her pozisyonda defansın en gerisine doğru çekilmesi, pas opsiyonu açısından doğal olarak bütün oyuncuların onunla oynamasını gerektiriyor. Bu da DalKurd’ün neredeyse kendi ceza sahası üstünde yan paslar yapmasına neden oluyor ve rakip takım her haliyle bütün tedbirlerini aldığı için, hücum girişimlerinin bütün imkanları tek tek tükeniyor. Bir de buna rakibin Jesper’a baskı uygulamasıyla, Jesper hiç tereddüt etmeden kaleci Pettersson’la oynuyor. 

 

Buraya kadar sanki bir sorun yokmuş gibi görünüyor. Ama Jesper’in kaleci Pettersson’a gönderdiği bütün toplar, kaleci Pettersson tarafından gelişigüzel ve uzun vurularak oynanıyor. Sonuç itibariyle, sözüm ona Jesper’le kendi paslı oyununa dönmek isteyen DalKurd, Pettersson’un uzun vuruşlarıyla kendi oyun planının çok dışına düşerek, rakip için çok kolay lokma haline geliyor.

 

Takım uzun pas yerine hedefini daha kolay bulan kısa pas tercihlerinde ısrar etmeli ve bir bölgeden öteki bölgeye geçerken daha sık örgülü alternatif seçenekler düşünülmeli. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, Bir takımın bir oyun plan ve sistemine sahip olup olmadığı, oyuncuların birbirlerine  pas seçeneği olup olmadıklarından anlaşılır. Çünkü alan ve adam geçme ve eksiltmenin tek yolu pas trafiğinde çok seçenekli alternatif opsiyonlara sahip olmaktır.

 

Mirkan Aydın, çok formsuz, hantal ve bir kaplumbağadan daha ağır. Bunu görmek lazım. Takım 70 dakika 10 kişi oynamak zorunda kaldı. Bu olmaz. Bir oyuncu ne kadar meziyetli ve yetenekli olursa olsun, hatta dünyanın en tecrübeli oyuncusu olsa bile, eğer maç kondisyonu yetersizse ilk 11 de sahaya sürülmez.

 

Athletic FC United maçı gerçekten bir varolma maçı olacak. Bu maç en azından beraberlikle bitirilmeli. Aslında sağlam br kontraatak planı ile bu maçı kolayca almanın da yolları var. Her neyse. Athletic FC United  maçı hiç ihmale gelmez. Bu sezonu heba etmeyelim.