Hüseyin Şahin

Hayır ben bu maskeyi kafam hoş olsa bile kabul etmiyorum.

Maske dediğiniz şeye, ne için uyacağım.

Ben ne hırsızlık, dolandırıcılık, üç kağıtçılık, hokkabazlık, ırz düşmanlığı nede örgütsel çalışmalarda görevlerden kaçamak yapmışım.

Maske bize yakışmaz, yakışmamalıda.

Sahi maskeyi kimler takar, anlatmam gerekir mi?

Biz Kürdlerin bu maskelere itibar etmememiz gerekir.

Maskeler Kürdlerin tarihinde kara ve olumsuz roller üstlendiler.

Kimin eli, kimin cebinde belli olmadığı içinde, Kürdler bugüne kadar maalesef bir baltaya sahip olamadılar.

Menfaat, maddiyat, kariyer  kadın ve adamı SATTI, SATAR'da bunun ötesi yok.

Ben kişi olarak maskesiz yaşamı tercih edenlerdenim.

Korona' dan dolayı geçenlerde ilk defa alış verişe çıkarken maske kullanmaya çalıştım.

Baktımki bu bana yabancı.

Zor nefes alıyorum, kendi nefesimi tekrar soluyorum.

Nerede maske arkasındaki oksijen? Oksijeni soluduğumu zannederken, tekrardan kendi içi geçmiş nefesimi ciğerlerimden çıkararak araya gitmesin diye soluyorum. Neyse ki önceden sarımsak yememişim, yoksa o bana yabancı gelen maskemin içine doyasıya kusardım.

Hayatın, sevgi, aşk, koklaşma, dokunma, hissetme ve de sevişmenin bittiği yerde YAŞAM olur mu?

Tabiatı, yaşamı ve bir Cümle hayatımızı tar u mar ettiler, hele buna birde Kürdlük gibi zorlu bir maneviyatı da eklersek, gerisini bile düşünmek her babayiğidin karı olmasa gerek...

Nerede o çamurda bebek yapma hayali, telden araba, çember çevirmek, saklambaç oynamak, uçurtma uçurmak, kırlarda kenger, yemlik, kuzukulağı, ya da kereng (Eşqin) toplama sonra ise sakız çiğneme sevdası?

Nergiz, sosin, eşqin, kereng (kenger) tırşok(eşkimen) fısagur, gizere tır (yalancı havuç) lar ... artık sararıp olgunlaşmaya gebedirler. Önümüz yaz, gerisi kolay...

Kan emicileri ne dün Koçgiri, Şex Said, Zilan, Dersim, Enfal, Halabja, Robsaki, Şengal' de nede bugün emellerine ulaşacaklardır...

Uyanmalı Pir, Reber, Hızır, Seyit, Şex, Serok, Xulam, Bındest ve  insanlarımız ...

Kesilmez Alişer, Zarife Xanım Koç niyetine Halil İbrahim tahtında...

Kesilmemeli Kelleler  Din, İman, Allahu Ekber Nidaları ile...

Nerdeyiz, hangi devirdeyiz, İlkel,Taş, Ateş, Cıla, İnek, Buda, Putperestlik ..

Yetmez mi bunca bedel, süngüde asılı Bebek

Darağacında sallanan Leyla Kasım

Kurulsun Divan

Kalsın benim Davam varsa gerçek DİVAN.

Düşmeli, yırtılmalı maskeler ebediyen

böyle aydınlanır karanlıklar ilelebet bir, bir..

Kaç birimiz maskeleri kritik, eleştirisel, yada karşı koyucu bir şekilde değerlendirebildik ki?

Korono denildi tüm Dünya koyun gibi sıraya dizildi.

Ev hapsi yetmezmiş gibi, maskeyle nefesimiz  HAVAMIZ kesilmek istendi.

Kim kirletti hava ve doğayı, ondandır telaş,işin ucu dokundu kodaman ve cebi, karnı doymaz kodoşa.

Biz kirletmedik atmosferi ne Hiroşima, nede Halabje’de.

Ben şahsen bir önceki makalemde Korona virus ile ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaştım.

Şuan bile yine aynı noktadayım.

Korona virus uydurması ile yaşamını yitirenler diğer nedenlerden dolayı (Kanser, Kalp, Şeker, Tansiyon, İntihar, Açlık..) kesinlikle fazla değil ve olmayacaktır da.

Sabah, akşam Korona ile yatıp kalkmak, kişinin sağlıklı karar vermesine engeldir. Konuları objektif, soğukkanlı ve sağlıklı değerlendirmek gerek. Akıllı yada sağlıklı bir kişiye deli yada hasta olduğunu akşama kadar ima etmek, kişinin şartlanmasına, ona atfedilen kalıba girmesine neden teşkil eder.

Maske takma yaygarası ile bizi dizayn ederek, öbür dünyaya gidişimizi hızlandırmak istemektedirler. Maskelere zorlanan insanların hava teneffüs etmelerinde kimyasal sorunlarla karşılaştıkları kesin. O maskelerde kimbilir hangi kimyasal kalıntı ve zehir vardır. Takarsan bile maskeyi, önce yıkamayı kesin ihmal etmek gerek. İleri yaşlardaki insanlarımızda ölüm oranları bu tür ilkel maskevari dayatmalarla daha da bir hız kazanmaktadır.

Maskelerde hangi Zararlı madde ve zehirlerin bulunduğunu şuana kadar hiç bir sağlık örgütü, yada kuruluşu bahsetmedi, etmiyor da.

Bu Korona furyasından buyana Dünya genelinde atmosferde bir temizliğin, delik olan ozon tabakasının kapanma noktasına, Çin ülkesinin kimi büyük şehirlerinde gök mavisinin görülme derecesine geldiği bile kesinlikle açık ve nettir.

Ben sorunu birazcık da olsa Korona bahanesi ile dengesi bozulan iklimi kurtarma projesi olarak değerlendirenlerden biriyim. Süper güçlerin G 9 adı altında iklimi kurtarma toplantıları düzenlemeleri boşuna olmasa gerek. İşin bir ucu istesek de, istemesek de süper güçlere de dokunmaktadır. İnsansız bir Dünya kapitalist ve de sermaye çevrelerinde işine gelmez. İnsanın olmadığı yerde tüketimde olmaz. Bu bağlamda kapitalistler ancak ve ancak üretimlerini pazarlayabilecekleri bir pazara ihtiyaç duyacaklardır, oda ancak İnsan Pazarıyla mümkündür.

Sağlıklı, dürüst, temiz, hesapsız, fedakar, art niyetsiz sevecen insanların MASKELERE ihtiyaçları yoktur, olamazda.

Maskeleri, maske takma ihtiyacı  duyan kişi ve sektörlere sunmak gerek.

BİZE MASKE takmak yakışmadı, YAKIŞMAZ' da.

Geçti Bor’un pazarı sür Eşeği Niğde’ye....