28. dakika'daki pozisyonu oyun bilgisi, oyun algısı, oyun kurgusu ve bir oyuna oyuncuların ikna edilmesi penceresinden bakıp değerlendirdiğimizde,ortaya çıkan analiz sonuçları, her şeyden önce oynanan oyun ile bu oyunu oynayan oyuncuların kendi oyunlarından ne anladıklarını, sorusunu net biçimde açıklar.

 

İFK Varnamo oyuncusu kontra bir topla kaleci ile baş başa kalıyor ve topa müdahale eden oyuncu da kaleciden başkası olmuyor. Bu eylem gerçekleşirken kaleci ve topa rakipten sonra en yakın iki DalKurd oyuncu var. DalKurd oyuncularının 5 tanesi de rakip yarı sahasında pozisyonu kabul edilmeyecek mesafeden uzaktan izliyorlar. Aktif diğer 3 oyuncu ise kenar çizgilerine yakın bir yerde duruyor ve pozisyonun içinde değiller.

 

Yani rakip topu senin ceza sahana taşımayı şöyle ya da böyle taşımış ama senden sadece kaleci dahil üç oyuncu hem oyunun hem de pozisyonun içinde. Bu nasıl olabiliyor? Bu nasıl defans ve hücum algısı? Nasıl sorumsuz pervasızlık? Oyun ve pozisyonun dışında kalan diğer 8 oyuncu ne yapıyor? Neden akış içindeki oyunda değiller?  Neden savunma bu kadar eksik bırakılmış. Bunu kabul etmek mümkün değil.

 

Savunma ve defans geçişleri ne pahasına olursa olsun rakibe böyle perişan vaziyette yakalanmamak içindir. Rakibe bu şekilde eksik ve tedbirsiz yakalanıyorsanız, yaptığınız hücumun ne değeri kalır. Demek ki hücum çok dengesiz ve abartılı hatta akıldan yoksun. Defansa ise evlere şenlik. Bu olmaz. bir takım bu anlayışla şampiyon olmaz.

 

34. dakika'daki pozisyon ise, sağ kanatta başlayan bir hücum atağını resmediyor. Hücumun sağ tarafında oynayan oyuncu, taç çizgisine yakın bir yerde topla dripling yapıyor. Peki bu pozisyonu tehlikeli bir hücuma dönüştürecek diğer hücum ve orta saha oyuncuları ne yapıyor? İki oyuncu merkeze doğru koşarak rakip ceza sahası üstünde pozisyon almak için acele ediyor. Geriye kalan diğer oyuncular ne yapıyor? Misal orta sahada görevli olanlar. Lawan dahil hepsi sağ kanat oyuncusunun çok gerisinde ve ona pas opsiyonu olmak için hiç bir gayret göstermiyor. İki adım sonra rakip ikili sıkıştırma ile topu sağ kanat oyuncusundan kapıyor ve DalKurd oyuncuları kaptırılan bu topu yeniden kapmak için tuhaf biçimde hareket ediyorlar.

 

Savunmadaki keyfiyet ve tutarsızlık örneği gibi hücumda da aynı lakayıtsızlık. Peki soruyorum; bu takım defans mı yapıyor stratejik oyun planı olarak ya da salt hücum mu etmeye çalışıyor. İki aksiyonun da hakkını veremiyorsanız aslında siz ikisini de yapmıyorsunuz? Beylik klişe bir deyimle ''iş yapmak yerine iş yapıyormuş gibi görünüyorsunuz''

 

İkinci yarıyı özellikle de 54 dakikadan sonra maçı yüreğim ağzımda izledim.çünkü Varnamo her an gol atabilecek bir görüntü içindeydi. nedeni ise şimdiye kadar izlediğim en kötü DalKurd'un ölü ruhlar gibi sahada gezinmeleriydi. Maçın hiç bir bölümünde DalKurd oyunun inisiyatifini elegeçiremedi. Oyunu gerçek anlamda hiç kontrol edemedi, hiç bir ikili mücadeleyi kazanamadı ve rekor sayıda pas hatası yaptı.

Böyle olmuyor. DalKurd teknik direktörü ya gerçekten de çok acemi ve bu düzeylerin teknik direktörü değil ya iyi bir teknik direktördür ama oyuncularını kendi oyun planı için ikna etmekte zorlanıyor dolaysıyla hiç otoritesi yok ya da hakikatten de bu işin adamı değil.

Ben bu Teknik direktörden umudumu kestim. DalKurd böyle devam ederse şampiyonluk hayal olur. Takımın defans organizasyonunda sorunlar var. Takımın Hücum organizasyonunda çok ciddi sorunlar var. Takımın maç kondisyonu eksik. Oyuncular ikili mücadelede baskın değil. Hava topları üstünlüğü yok. daha ne olsun.  Ne?