Hastanelerin “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen, Adli Tıp Kurumu aksi yönde görüş belirttiği için, 604 adli ve politik tutuklu cezaevlerinde ölümü bekliyor.

 Diyarbakır 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki kanser hastası Halil Güneş’in cezaevinde yaşamını yitirmesinin ardından gözler, bir kez daha cezaevlerindeki hasta tutuklulara çevrildi. Çözüm süreci tahliyeleri gündeme gelen hasta tutuklular ile ilgili tartışma, çözüm sürecinin sona ermesinin ardından kapandı.  İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre, Türkiye cezaevlerindeki hasta tutuklu sayısı her geçen gün artıyor. 

Sayı gittikçe artıyor

2011 yılında 106’sı ağır olmak üzere 256, 2013 yılında 162’si ağır 554, 2014 yılında 228’si ağır 678, 2015 yılında 282’si ağır 731 hasta tutuklu cezaevlerinde bulunuyordu. İHD’nin 22 Haziran 2017 tarihli raporunda, 357’si ağır olmak üzere bin 25 hasta tutuklunun cezaevlerinde olduğu kaydedildi. 2011 yılından bu yana cezaevlerinde tutulan hasta tutuklu sayısı pandemi döneminde yaklaşık 6 katı katına ulaştı. İHD’nin güncel verilerine göre, cezaevlerinde şuan 604’ü ağır olmak üzere bin 605 hasta tutuklu bulunuyor.

Aysel Tuğluk ağır hafıza kaybı yaşıyor

Hasta tutuklular DTP Eş Genel Başkanı ve HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un yaşadığı sağlık sıkıntılarından sonra da gündeme gelen konular arasında yerini aldı. Cezaevindeki Tuğluk’un ağır hafıza kaybı yaşadığı ve tahliye edilmesi gerektiği yönündeki talebe rağmen, Adli Tıp Kurumu cezaevinde kalması yönünde rapor verdi. Yürüyemez durumdaki 83 yaşındaki Mehmet Emin Özkan’ın iki jandarmanın kolunda mahkemeye getirildiği görüntüler de kamuoyunda infial yaratmıştı. Hem Aysel Tuğluk hem de Mehmet Emin Özkan’ın tahliyesi için hem sosyal medya hesabından hem de diğer mecralardan başlatılan kampanyalar sonuç vermedi.

3 alanda yasal düzenleme gerekiyor

Konu ile ilgili Tigris Haber’e bilgi veren İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, hasta tutukluların tahliye edilmemesinin önündeki tek engelin Adli Tıp Kurumu olduğunu söyledi. Acilen tahliye olması gereken 604 tutukludan büyük kısmı hakkında tedavi edildikleri hastanelerin “cezaevinde kalamaz” raporu olduğuna dikkat çeken Zeytun, “Buna rağmen ATK, tahliye edilmeleri için rapor vermiyor” dedi. ATK’yı “hükümetin politikalarına göre pozisyon almakla” suçlayan Zeytun, hasta tutukluların tahliyesi için yapılması gereken düzenlemeleri şu şekilde sıraladı: “Hasta tutukluların tedavi gördükleri tam teşekküllü hastaneden alınan ‘cezaevinde kalamaz’ raporunun yetmesi gerekiyor. İnfaz savcılarının taktir yetkisinin kaldırılması gerekiyor. Bir de, İnfaz Kanunu’nda tahliye edilmesi gereken kişi ile ilgili yer alan ‘toplum güvenliği açısından tehlikeli’ ibaresinin kaldırılarak, yeni bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor.”

‘ATK yaşam hakkını ihlal ediyor’

Zeytun, ATK’nın “cezaevinde kalabilir” raporu verdiği onlarca tutuklunun yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek, ATK’nın hasta tutukluların tedaviye erişim ve yaşam hakkını ihlal ettiğini ifade etti. Zeytun, sivil toplum örgütü ve insan hakları savunucularının talep ettiği yasal düzenlemelerin yapılmaması durumunda, cezaevlerinde ölümlerin artacağı uyarısında bulundu.

Gönül Malkoç / Tigris haber