İHD, kutuplaştırıcı dili nedeniyle Erdoğan’ı toplumsal barışa uygun davranmaya davet ederek ‘Ülkeyi yönetenleri uyarıyoruz; bu söylemlerin olumsuz tüm sonuçlarından sorumlusunuz’ dedi.

Gezi Parkı Direnişi’nin 9. yıl dönümünde yurt genelinde on binlerce kişinin katıldığı toplumsal protesto eylemlerini hakaret dolu ifadelerle hedef alan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik tepkiler sürüyor.

Gazeteciler, aydınlar, siyasetçiler ve sosyal medyada binlerce yurttaş Erdoğan’ın Gezi Direnişi’ne katılanları “Bunlar sürtük” ifadeleriyle hedef alıp hakaret etmesine tepki gösterirken, İnsan Hakları Derneği de yaptığı yazılı açıklamayla Cumhurbaşkanını ve iktidar temsilcilerini toplumsal barışın gereklerine uygun davranmaya davet etti.

‘GEZİ’Yİ İTİBARSIZLAŞTIRAMAZSINIZ’

“Gezi, demokratik bir hakkın kullanımıdır. Suçlayamazsınız, itibarsızlaştıramazsınız. Cumhurbaşkanını, insan hakları, demokrasi ve toplumsal barışın gereklerine uygun davranmaya çağırıyoruz” başlıklı açıklama yapan İHD İstanbul Şubesi, “Gezi olaylarının 9. yıl dönümünde yapılmak istenen etkinliklerin yasaklanması ve polis şiddeti kullanılarak engellenmesi anayasal bir hak olan barışçıl gösteri hakkına yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırı öncesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup toplantısında yaptığı konuşmada kullandığı yalan, iftira, itibarsızlaştırma, hakaret ve cinsiyetçi söylemleri ve nefret dili ise suç oluşturmakla kalmamakta, Cumhurbaşkanlığı konumunun gerektirdiği sorumluluğa da aykırılık taşımaktadır” vurgusu yapıldı.

‘MESELE 3-5 AĞACIN ‘BAHANE’ EDİLMESİ DEĞİLDİ, İNSANLARIN SAĞLIKLI BİR ÇEVREDE YAŞAMA İSTEĞİYDİ’

“Cumhurbaşkanı, bu söylemleri ile toplumu kutuplaştırmakta ve iç çatışmaya imkân yaratmaktadır. Bu tehlikeli dil ve yaklaşıma son verilmemesi durumunda yaşanacak her türlü olumsuzluktan başta Cumhurbaşkanı olmak üzere ülkeyi yönetenler sorumlu olacaktır” diye belirtilen açıklama şöyle:

“Gezi olayları için ‘üç-beş ağaç bahane edildi’ diyen Erdoğan’a, tüm insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı olduğunu, çevre hakkının insanın yaşam hakkı ile doğrudan bağını ve aynı zamanda bölgede yaşayan insanların karar süreçlerine demokratik ve etkin katılımını içerdiğini, ülkeyi yönetenlerin tüm yönleri ile bu hakka saygı duymak ve bu hakkın kullanımı için olanak yaratmakla sorumlu olduklarını hatırlatıyoruz.”

‘GÖSTERİ YAPMAK SUÇ DEĞİL, DEMOKRATİK BİR HAKTIR’

“İktidarın hak ihlali yaratan uygulama ve kararlarına karşı, toplantı ve gösteri hakkını kullanmak da dâhil her türlü demokratik itiraz yönteminin kullanımı da bir hak olup, demokratik hakların kullanımı suç değildir. “

‘TÜM DÜNYA İKTİDARIN SAMİMİYETSİZLİĞİNİ GÖRDÜ’

“Gezi olayları/protestosu/isyanı da bir demokratik hakkın kullanımıdır. Erdoğan’ın söylediğinin aksine ülkenin içerde ya da dışarıda konumunu zayıflatmayı amaçlamadığı açıktır. Ancak tüm dünyaya Türkiye’de iktidarın demokrasiye, insan haklarına saygı göstermediğini, şiddeti olağanlaştırdığını, insan hakları söylemlerindeki samimiyetsizliğini göstermiştir.”

‘CAMİDE İÇKİ İÇİLDİĞİ İDDİASINI BİZZET CAMİ MÜEZZİNİ YALANLAMIŞTI’

“Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camii’nde içki içildiği iddialarının bizzat cami müezzini tarafından yalanlanmış olmasına rağmen kullanılmaya devam edilmesi, demokratik hakkını kullanan kitlenin ‘terörist’, ‘eşkıya’ , ‘çürük’ , sürtük olarak nitelenmesi, “Gezi” nin demokratik karakterini zedeleyemeyeceği gibi çürük ve sürtük gibi cinsiyetçi söylemlerle amaçlanan itibarsızlaştırmayı da başaramayacaktır.”

‘YÖNETENLER TOPLUMU DÜŞMAN KAMPLARA İTİYOR, BUNLARIN SONUÇLARINDAN SİZ SORUMLUSUNUZ’

“Ancak ülke tarihinde, özellikle “manevi değerlerimize zarar veriliyor”, “camilere saldırılıyor” yönündeki asılsız iddialarla katliamlar planlanarak hayata geçirildiğini, toplumun birbirine düşman kamplara itildiğini ve bu olayların acı sonuçlarını biliyoruz ve endişe ediyoruz.

Bu nedenle başta cumhurbaşkanı olmak üzere ülkeyi yönetenleri uyarıyor, bu söylem ve ithamların olumsuz tüm sonuçlarından sorumlu olacaklarını hatırlatıyor, ülkeyi yönetirken insan hakları, demokrasi ve toplumsal barışın gereklerine uygun davranmaya çağırıyoruz.”