İHD Van Şubesi Başkanı Durmaz: Hukuk, iktidarın elinde oyuncak oldu

İHD Van Şubesi Başkanı Durmaz: Hukuk, iktidarın elinde oyuncak oldu

.

A+A-

Kadir Cesur
Van Valiliği, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından beş yılı aşkın süre boyunca 15 günde bir aldığı kararlar ile kent genelinde eylem ve etkinlik yasağı uyguladı. Van, bu süreçte kesintisiz olarak yasakların sürdüğü tek büyük şehir oldu. 2022 yılında seçim sürecine girilmesi ile birlikte yasak kararlarının esnetildiği Van’da, yasaklar bu kez kurumlara ve eylemlere yönelik devam etti. Bunun son örneği; İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi’nin Cumartesi Anneleri/Cumartesi İnsanları’na destek amaçlı düzenledikleri basın açıklamalarında ortaya çıktı.

İHD Van Şubesi, ilkini dernek binasında gerçekleştirdikleri destek açıklamasını, son dört haftadır dernek binası önünde yapmak istiyor. Ancak Van Valiliği’nin, bir gün öncesinde kent genelinde almış olduğu iki günlük eylem, etkinlik, gösteri ve yürüyüş yasakları gerekçe gösterilerek, dernek üyelerinin bina dışına çıkmasına ve burada basın açıklaması yapmasına polis tarafından izin verilmiyor. Basın açıklamasını görüntülemek isteyen gazeteciler ise basın kartı kontrolünden geçiriliyor, görüntü almaları engelleniyor ve binanın bulunduğu sokağın dışına kadar itiliyor.

Konu ile ilgili görüştüğümüz İHD Van Şubesi Başkanı Fırat Durmaz; Anayasa’da toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının, herhangi bir ayrım yapılmaksızın herkes için güvence altına alındığını ve önceden izin alınmaksızın kullanılabilecek bir hak olduğunu hatırlattı. Durmaz, “Bazı düzenlemelerde yer alan bildirim şartı kolluk kuvvetleri tarafından ‘izin şartı’ olarak değerlendirilerek toplantı ve gösteri hakkının kullanımına engel olunmaktadır. Türkiye’de ve özelde Van’da, ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı son yıllarda en fazla daralan özgürlük alanlarındandır ve hakkın özüne dokunan ya da ölçüsüz çeşitli ihlaller sıklıkla gündeme gelmektedir. Özellikle son zamanlarda Cumartesi İnsanları ile dayanışmanın engellenmesi için de gerek Van’da gerek Türkiye’nin birçok kentinde toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde yasaklama ve erteleme uygulamaları son derece yaygındır.”

'ABSÜRT BİR GEREKÇE GÖSTERİLEREK HUKUKSUZLUK MEŞRULAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR'

Van Valiliği’nin, basın açıklamasının yapılacağı günden bir gün önce kentte almış olduğu iki günlük yasak kararlarının absürt olduğunu ifade eden Durmaz, şunları söyledi: “Yasaklama kararına bakıldığında tamamen keyfi ve bizim yapacağımız basın açıklamamıza yönelik olarak bu kararın alındığı açıktır. Yasaklama kararında kamu güvenliği ve trafik akışının sekteye uğraması gibi absürt bir gerekçe gösterecek kadar hukuksuzluğu meşrulaştırmaya çalışmaktadırlar. Oysa ki; basın açıklaması zaten derneğimiz kapısında ve trafiğin akışını olumsuz etkilemeyecek yerde yapılmaktadır. Ayrıca kamu güvenliğini ihlal edecek olan, biz insan hakları savunucuları olmayıp, kamu güvenliğini ihlal edecek kişilere karşı ifade ve toplanma özgürlüğümüzü korumakla yükümlü olan, güvenliğimizi sağlamakla görevli olan valilik makamıdır” şeklinde konuştu.

'BU HAKSIZ, KEYFİ, ANTİDEMOKRATİK UYGULAMAYI KABUL ETMEYECEĞİZ'

Güvenlik Şube Müdürlüğü’nün kuruluş amacının, demokratik hakkını kullanan isteyen kişi ve grupların, bu haklarını kullanmasını sağlamak olduğunu belirten Durmaz, “Ama valilik makamı bu asli ve anayasal görevini yerine getirmek yerine, demokratik hakkını kullanmak isteyen biz insan hakları savunucularının demokratik hakkını kullanmasını keyfi, gerekçesiz ve Anayasa'ya, AYM kararlarına aykırı bir şekilde engellemektedir. Bu haksız, keyfi, antidemokratik uygulamayı kabul etmeyeceğimizi, valiliğin yasaklama kararının hukuki dayanakları olmadığı, valilik yasaklama kararı olsa dahi bu hakkın kullanılmasının engellenemeyeceği, bununla ilgi yargı kararları göz önünde bulundurulması gerektiği gerekçesi ile belirttiğimiz tarih ve saatte basın açıklaması yapmak istedik. Ancak her zamanki klişe idari makamların savunması ile valilik yasaklama kararı gerekçe gösterilerek basın açıklaması yapmamıza izin verilmedi” dedi.

'MEŞRU VE HUKUKİ DİRENÇ KIRILMAYA ÇALIŞILIYOR'

Galatasaray Meydanı’nda Cumartesi Anneleri’ne yönelik abluka kaldırılana dek basın açıklamaları ile destek sürdürmeye devam edeceklerini söyleyen Durmaz, polis tarafından basın çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen uygulamalara da değinerek, “İlk günden itibaren barışçıl demokratik hak kullanımı şeklinde öne çıkan bir Cumartesi İnsanları’nın çalışmalarını takip eden gazeteciler, ‘yasak’ gerekçesiyle polislerce engellenmektedir. Bununla birlikte kolluk kuvvetleri gazetecileri gözaltına almakla tehdit etmiştir. Bu kabul edilemez bir tutumdur” ifadelerini kullandı.

Yapılan uygulamaların temel amacının, demokratik direnci kırmak olduğunu belirten Durmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İhlali yapan biz insan hakları savunucuları değil, bizzat valilik ve kolluk güçleri olmuştur. Maalesef ki, somut olarak gördüğümüz tablo, hukukun mevcut iktidarın elinde bir oyuncağa dönüştürüldüğü tablosudur. Özellikle cezasızlık, yargı kültürünün var olduğu bu süreçte iktidarın güdümündeki kolluk güçleri daha çok hukuksuzluk yapmakta beis görmemektedirler. İki hafta boyunca insan hakları savunucusu olarak bize gösterilmeye çalışılan tavır sert ve şiddet ile hukuk tanımazlık olunmuştur. Bu şekilde meşru ve hukuki direnç kırılmaya çalışılmaktadır.”

GazeteDuvar

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.