İmamoğlu o portreyle ne mesaj vermek istedi?

İmamoğlu o portreyle ne mesaj vermek istedi?

Cumartesi günü Diyarbakır’a ziyarette bulunan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Atatürk posterini HDP’li belediye başkanlarına hediye etmesi, Kürt kamuoyunda eleştirileri de beraberinde getirdi.

A+A-

Cumartesi günü Diyarbakır’a ziyarette bulunan Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Atatürk posterini HDP’li belediye başkanlarına hediye etmesi, Kürt kamuoyunda eleştirileri de beraberinde getirdi.

İBB Ekrem İmamoğlu, görevlerinden alınıp yerlerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü cumartesi günü Kayapınar Belediyesi’nde ziyaret etmişti.

Konu hakkında konuşan yazar ve siyasetçiler, Ekrem İmamoğlu’nun Atatürk portresiyle Diyarbakır’a gitmesini değerlendirdi.  

KEMAL BURKAY: İYİ HESAPLAYAMADI

Ekrem İmamoğlu’nun Diyarbakır’a gidip dayanışma göstermesinin olumlu olduğunu belirten Kürt siyasetçi ve yazar Kemal Burkay, şöyle konuştu:

“Görevden alınan belediye başkanlarının yanında yer alması onurlu bir davranış ama bölge halkının hassasiyetlerini hesaba katması gerekiyordu. Bence bunu iyi hesaplayamadı. Onun için de çok tepki aldı. Ayrıca bu portre İmamoğlu açısından bir mesaj içeriyor. Atatürk’ün posterini gösterirken ‘İşte ortak noktamız’ demek istemiş adeta. Oysa şu dönemde yapılacak şey; demokrasi ve insan hakları gibi ortak noktaları öne çıkarmak daha önemli. Yoksa bazı semboller her iki taraf açısından da bazen ters tepebilir.” 

BEŞİKÇİ: AMAÇ RESMİ İDEOLOJİYİ GÜÇLENDİRMEK

Sosyolog - yazar İsmail Beşikçi de İmamoğlu’nun Diyarbakır’a “eli boş gitmesinin daha iyi olacağını” ifade ederek şunları söyledi:

“Ekrem İmamoğlu’nun Diyarbakır’a Atatürk portresiyle gitmesi, Kürtler arasında resmi ideolojiyi güçlendirmek, Türk değerlerini, Kürtlere ve Kürdistan'a taşımak olarak değerlendirilebilir. Eli boş gitseydi daha değerli olurdu.”

FAİK BULUT: İKİ MESAJ OLABİLİR

Yazar Faik Bulut da, İmamoğlu’nun HDP’li belediye başkanlarına Atatürk portresi hediye etmesinde iki mesajın olabileceğini söyledi.  

Bulut, “İmamoğlu’nun niyetini bilemem ama iki mesaj vermiş olabilir. Kendisi Atatürkçü olduğu için niyet olarak, ‘Kürtlerin Atatürk’e gözleri alışsın, bakın biz Atatürkçüyüz’ mesajını vermek için de olabilir. Diğeri de ‘Nasıl olsa AKP beni suçlayacak, bölücülerin yanına gitti, onlarla iş tutacak’ diyecekler. O da diyecek ki ‘Ben Atatürk portresiyle gittim, nasıl bölücü oluyorum? Ne istiyorsunuz?’ şeklinde bir savunma yapmak için yapabilir” değerlendirmesinde bulundu.

SIDKI ZİLAN: KÜRTLER AÇISINDAN TRAJİKOMİK

“Atatürk posterinin HDP’li başkanlara verilmesinin Kürtlere bakan yönünün trajikomik olduğunu” belirten yazar ve siyasetçi Sıdkı Zilan, konuyu şu sözlerle yorumladı:

“İmamoğlu’nun, Kürdistan’ın doğal başkenti Diyarbakır’da; Koçgiri, Piran, Zilan, Dersim, Şeyh Said ve Seyyid Rıza’ya yapılanlar ortada iken, bu saydıklarımızın baş aktörü Mustafa Kemal’in resmini HDP’lilere vermesi skandaldır. İmamoğlu’nun devlete mesajı; ‘HDP’ye destek verdim ama Kemalizm’den de taviz vermedim’ şeklindedir. Ancak olayın HDP ve Kürtlere bakan yönü, trajikomiktir. Kemalizm İslam’ı ve Kürtlüğü, bu ikisinin tüm tezahürlerine hasmane yaklaşmış, düşmanlık yapmıştır. Durum bu iken, Mustafa Kemal’in portresini kabul etmek bed bir durumdur. Biz Kürtler CHP ile barış yapabiliriz ama asla Mustafa Kemal ile barışamayız.”

PROF. DR. BİLİCİ: KABUL EDİLEMEZ

Sosylog Prof. Dr. Mücahit Bilici ise İmamoğlu’nun Atatürk’ün tablosuyla Diyarbakır’a gitmesinde kötü bir niyet olmadığını ancak Kürtlerin Atatürk’le bir sorunları yokmuş gibi davranmanın da kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Bilici, “İmamoğlu’nun niyeti ve tabloya yüklediği anlamı kendisine sormak lazım. Kötü bir niyetle seçtiğini de zannetmiyorum. Fakat bunlar yaptığı seçimi yanlış olmaktan çıkarmıyor. Bu tabloyu Kürt toplumunun temsilcilerine hediye etmesi en azından bir halkla ilişkiler felaketidir. İstanbul’da istediği kadar Atatürk’lü davranabilir ama Kürt illerine gidince Atatürk’ün bambaşka bir anlama geldiğini (dini, etnik baskı ve zulüm ile anıldığını) bilmemek kabul edilir bir şey değil” diye konuştu.

“Kimse de ona İstanbul’da Atatürk’le yapıp ettiğine bir şey demez, demedi ve aynı Kürtler onun demokratik blok adına başarısı için ona destek verdi” diyen Bilici, şöyle devam etti:

“Fakat Atatürk’ün Kürtler için anlamı sadece modernlik, çağdaşlık, laiklik değil aynı zamanda Kürtlerin inkar, kırım ve baskıya maruz bırakılması anlamına geliyor. Başka bir siyasetçinin Kürtçe mealle Kürtlere ettiği saygısızlığı kabul etmek mümkün olmadığı gibi Kürtlerin Atatürk’le bir sorunları yokmuş gibi davranmak da kabul edilemez.”

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.