Ankara Katliamı davasında 18 yıl hapis cezası alan DAİŞ’li Erman Ekici, hakkında ayrıca hazırlanan iddianamenin kabul edilmesi halinde "insanlığa karşı suç" işlemekten yargılanacak. Patlamadan yaralı kurtulan Hatice Çevik, tüm sanıkların aynı suçtan yargılanmasını istedi.

Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015 günü gerçekleştirilen Emek, Demokrasi ve Barış Mitingi’ne yönelik  DAİŞ tarafından gerçekleştirilen canlı bomba saldırısında 2’si çocuk 100 kişi yaşamını yitirmiş, 391 kişi de yaralanmıştı. Saldırıyla ilgili 36 sanık hakkında Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 3 Ağustos’ta görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, 9 sanığa "Anayasal düzeni ihlal" suçundan birer kez, "kasten öldürme" suçundan da 100'er kez olmak üzere toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.  9 sanığa ayrıca öldürmeye teşebbüsten 10 bin 557'şer yıl hapis cezası verildi. Diğer bazı sanıklara da 7, 5 ila 12 yıl arasında değişen cezalar verildi. 

Davanın tutuklu sanıklarından "Ebu Talha" adını kullanan Erman Ekici’ye yönelik “örgüt üyeliği” suçlaması ise, yargılama sürecinde ortaya çıkan bilgi ve belgeler doğrultusunda “örgüt yöneticiliği”ne dönüştürülerek 18 yıl hapis cezası verildi. Ekinci hakkında ayrıca bir iddianame de düzenlendi. 

TCK 77’DEN İDDİANAME HAZIRLANDI

Ankara Cumhuriyet Savcısı Yarcan Mutlu tarafından hazırlanan iddianamede, "2'si çocuk 100 kişiyi kasten öldürmek" ve "20'si çocuk 391 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs" suçlamalarının yanı sıra Ekinci’nin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 77'nci maddesindeki "insanlığa karşı suç"tan cezalandırılması istendi.

İLK OLACAK

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamenin kabul edilmesi halinde ilk defa bir DAİŞ’li “insanlığa karşı suç” işlemekten yargılanacak. 

Suruç Belediye Eşbaşkanı Hatice Çevik, kızı Başak Sidar Çevik ve eşinin kardeşi Nilgün Çevik’i yitirdiği katliamdan eşiyle birlikte yaralı kurtulan isimlerden biri. 

'HEPSİ AYNI SUÇTAN YARGILANMALI'

Sanık Erman Ekici hakkında TCK 77’den ayrıca iddianame hazırlanmasını olumlu bulduğunu belirten Hatice Çevik, ilk günden beri dava sanıklarının tümünün “insanlığa karşı suç”tan yargılanmasını istediklerini, fakat bu taleplerinin reddedildiğini ifade etti. DAİŞ tarafından gerçekleştirilen katliamların Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından 5 Haziran 2015’te Diyarbakır’da düzenlenen mitinge yönelik bombalı saldırı ile başladığını hatırlatan Çevik, sonrasında Suruç saldırının gerçekleştirdiğini, Diyarbakır ve Suruç patlamaları aydınlatılmadığı için de 10 Ekim’de Ankara saldırının yolunun açıldığını kaydetti. DAİŞ’li canlı bombaların tüm saldırıları çok rahat bir şekilde gerçekleştirdiğini belirten Çevik, Ankara katliamını “Cumhuriyet tarihinin en büyük saldırısı” olarak nitelendirdi.

‘VERİLEN CEZALAR ACIMIZI DİNDİRMEDİ’

Çevik, Ankara Katliamı’na ilişkin iddianamenin çok basit bir şekilde hazırlandığını ve yapılması gereken zaruri araştırmaların dahi yapılmadığını vurguladı. Çevik, “Ne HTS kayıtları ne de Mobese kayıtları dosyada yoktu.  Avukatlar insanüstü bir çalışma ile pek çok veriyi elde edince, bir nebzede olsa yol kat edildi. Mahkemede yargılanan tutuklu 17 sanık zaten bu işin içinde. Kamera, güvenlik kayıtları ve HTS kayıtları bunu kesinlikle doğrular nitelikte. 9 sanığa 103 kere müebbet hapis cezası verilmesi, diğer sanıklara da 7,5 ile 12 yıl arasında değişen cezaların verilmesi bizim acımızı dindiren bir sonuç değildir” dedi.

'DİĞER DOSYALAR AYNI KAPSAMA ALINMALI’

Erman Ekinci hakkında hazırlanan yeni iddianame ile ilk defa bir DAİŞ sanığının “insanlığa karşı suç”tan yargılanmasının önemi üzerinde duran Çevik, “Avukatlarımız davanın başından beri bu katliamın ‘insanlık suçu’ kapsamına alınmasında ısrarcı oldu. Fakat şu ana kadar böyle bir gelişme olmamıştı. Savcılığın verdiği bu son karar ile sanıklardan Erman Ekinci’nin insanlığa karşı suç işlemekten yargılanması talep edildi. Biz bunu önemli bir gelişme olarak görüyoruz. Bu davanın insanlık suçu kapsamına alınması zaruridir. Fakat sadece bir sanığın insanlık suçu kapsamın da yargılanması yeterli değildir. Diyarbakır, Suruç, Ankara ve Antep Beybahçe patlaması dosyalarının tamamı ‘insanlık suçu’ kapsamında yargılanması gerekir ve aynı zamanda bu dosyaların birleştirilmesi gerekiyor. Çünkü bu dosyaların katilleri birdir. Bu saldırıların planlarını yapanlar hepsi aynı yapılanmadan çıkmıştır. biz bunu biliyoruz. İnsanlığa karşı işlenmiş suç olarak yargılandığı zaman davanın seyri çok fazla değişiyor. Davalarda zaman aşımı olmuyor. Bu dava tarihi bir davadır. Bu davalar tarihe geçecektir. Ve bu katliamları yapanlar ve yaptıranlar, sebep olanlar mutlaka tarihin sayfalarına kara bir leke olarak geçeceklerdir” diye konuştu. 

‘KARDEŞÇE YAŞAM DEDİK’

Bu yöndeki beklentileri ile birlikte, bir daha bu tür olayların yaşanmamasını umut ettiklerini dile getiren Çevik, son olarak şunları ekledi: “Bizim istediğimiz tek şey, barış ve huzurdu. Kardeşçe bu ülkede yaşamaktı. Bu mantıkla yola çıkmıştık, ne yazık ki vahşice katledildik. Temennim odur ki hak, hukuk, adalet yerini bulsun.”