İran’da 3 protestocu daha idam cezasına çarptırıldı
.
İran’da Jina Mahsa Amini’nin öldürülmesinin ardından gerçekleşen protestolarda tutuklanan üç kişi daha ölüm cezasına çarptırıldı.
İran’da Jina Mahsa Amini’nin rejim güçleri tarafından öldürülmesi ile başlayan ve halen süren eylemlere katıldıkları için tutuklanan ve üç kolluk kuvvetini öldürdükleri iddiasıyla yargılanan Salih Mir Haşimi Baltaki, Mecid Kazımi Şeyh Şabani ve Said Yakubi Kurdsefli idam cezasına mahkum edildi.
Bu son idam cezalarıyla dört aydır devam eden protesto dalgasında ölüm cezasına çarptırılanların sayısının 17’ye ulaştığı bildiriliyor.
Oslo merkezli İran İnsan Hakları Örgütü, en az 109 protestocunun daha ölüm cezasına çarptırılabilecekleri suçlamalarla yargılandığını kaydediyor.
Salih Mir Haşimi Baltaki, Mecid Kazımi Şeyh Şabani ve Said Yakubi Kurdsefli, idam cezası verilen diğer isimler gibi ‘Allah’a düşmanlık’ suçuyla yargılanıyordu. İran’ın İslami Ceza Kanunu ‘Allah’a düşmanlık’ suçunu şöyle tanımlıyor: “Güvensizlik ortamı oluşturacak şekilde halk arasında korku yaratmak için insanların hayatına, mülküne veya onuruna [el koymak] amacıyla silahlanmak.”
Kanun, bir eylemin hangi şekilde gerçekleştirildiğinde “güvensizlik ortamı” oluşturacağını açıkça tarif etmeyerek, bunu hakimlerin takdir yetkisine bırakıyor. ‘Allah’a düşmanlık’ maddesi, uluslararası hukuka aykırı bir biçimde, kişinin eylemlerinin kasten can kaybına yol açmadığı durumlarda bile ölüm cezasına başvurulmasını mümkün kılıyor.
‘İran’da protestoculara yönelik infazlar derhal durdurulmalı’ başlıklı bir acil eylem çağrısı yapan Uluslararası Af Örgütü, idam mahkumlarının ifadelerinin işkence altında alındığını ve yargılamanın adil biçimde yapılmadığını ifade ediyor:
Ülke genelindeki protestolarla bağlantılı olarak ölüme mahkum edilen kişilerin yargılandığı davaların anlamlı yargı süreçleriyle uzaktan yakından bir ilgisi yok. Davaların hızla sonuçlandırılması neticesinde bazı kişiler davaları başladıktan sonra sadece birkaç gün içinde hüküm giydi. İran yetkilileri aynı zamanda en az dört kişiyi; vandallık, kundaklama ve kamu ve özel mülke zarar verme suçlarından ölüme mahkum etti. Bu, İran yetkililerinin, ölüm cezasının kasten öldürmeyi içeren “en ciddi suçlarla” sınırlandırılması gerektiğini belirten uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerinin bir diğer ciddi ihlalidir.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.